Geçmiş için çabalamanın amacı ne?
geçmiş affeder mi?
AFFETMEZ.
Geçmiş onu silmene izin verir mi?
VERMEZ.
Geçmiş neye izin verir biliyor musun?
onu temizlemene onun sonunu bahara çevirmene izin verir...
Kaya'dan (1995)
Polislerin babama bakışları gerçekten garipti. Ellerinde demir şeyler vardı ve onu kolundan tutmuş öylece bekliyorlardı. bir süre sonra içerden annem çıktı. Yarı çıplaktı vücudunda morluklar ve izler vardı. Ne olduğunu gerçekten anlamamıştım. içerden bir adam daha çıktı ve o da yarı çıplaktı adam o kadar sinirli görünüyordu ki çizgi filmlerde gördüğüm yaratıklara benziyordu. o sırada omzuma bir el dokundu ve arkamı döndüm bir abla vardı sanırım o da polisti. bana '' merhaba ufaklık.'' diye selam verdi. Bende ona selam verdikten sonra ''hadi seninle güzelce karnımızı doyuralım ve sonra kocaman bir dondurma yiyelim.'' dedi. Başımı sallayarak ona cevap verdikten sonra apartmandan aşağı inmeye başladık. Bahçede duran komşular bana bakarak ah vah ediyor ağlanıyor ve '' yazık, küçücük çocuk ne yapacak?'' diye ağlanıyorlardı. Polis abla teyzeleri '' hanımlar lütfen!'' diye uyardıktan sonra arabaya bindik.
Bir sürü polisin olduğu bir binaya girdik. polis abla elimi hiç bırakmıyordu, bana gülümseyerek bakıyordu. Kulağıma eğilip ''Kocaman bir pizza yemeye ne derin?'' diye sordu. '' pizza şu kocaman olan yuvarlak mı?'' dedim. ''evet o yuvarlak kocaman olan şey.'' dedi. Kafamı aşağı yukarı sallayarak cevap verdim. Polis abla bana gülümseyerek telefonun yanına gitti ve sanırım pizza istedi.
Pizzamın son dilimini yerken polis abla öylece beni seyrediyordu. yanına yaklaşıp '' senin adın ne?'' dedim bana hafifçe sırıtarak '' Zeliha'' dedi.
kocaman bir arabadaydık, gidiyorduk. Zeliha abla yanımdan hiç ayrılmıyordu. Anne ve babama ne olduğunda haberim bile yoktu. ''Zeliha abla annem ve babam nerede? onlara ne oldu?'' bana baktı ve suratı düştü. ''onlar uzun süre yoklar.'' ''Neden ki ?'' tekrar bana döndü ve ''Tatil yapmaya karar vermişler.'' dedi. ''Ama ben?'' bana sırıtarak ''senide bir çok arkadaşın olduğu bir yere götürmemizi istediler.'' diyerek burnumu sıktı. '' babam niye o kadar sinirliydi?'' dediğimde bana baktı ve gülümseyerek ''sen ne kadar soru sordun bırak şimdi onları hadi sen bana en sevdiğin oyunu söyle onu oynayalım.'' dedi. '' ben hiç oyun oynamam ki sadece babam haberler izlerken araya giren kısa reklamları izledim ama sokaktaki çoçuklar oynarken duymuştum bir tane oyun vardı adı saklakaç'tı sanırım.'' bana öyle bir baktı ki, gözünden bir damla yaş aktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE
Romanceİhanet, kalp kırıklıkları, berbat bir geçmiş... Bağımlılık sadece kötü şeyler için midir ? Sana bağımlı olsam ecele kadar hayat beni de affeder mi ? Geçmişin izlerini kurutmak isteyen Kaya onu bulunca geçmiş yeniden yaralar açar ve daha da derinleş...