"Mia, hadi biraz çabuk ol. Yolumuz uzun." dedi Emma. "Tamam, ama bu valizleri taşımak gerçekten zor." dedi Mia. "Tamam, sana yardım edeyim." dedi Emma. Mia teşekkür ettikten sonra arabaya bindiler. Ama araba çalışmıyordu. Bu garipti çünkü dün arabanın kontrolleri, tamir işlerinin hepsi yapılmıştı. Emma annesini arayıp; "Geç kalabiliriz anne." dedi. Annesi ise; "Hayır, geç kalmamalısınız." dedi. Emma durumu anlattı. Ama annesi çok inatçıydı. Geç kalma lafından bile nefret ediyordu. Emma bir kaç denemeden sonra arabayı çalıştırmayı başardı. Emma ve Mia hemen yola koyuldu ancak, yolda arabanın camlarına küçük taş parçaçıkları düşüyordu. Emma'nın annesi Emily saate bakıp duruyordu. Ama bu onların geliş zamanını değiştirmiyordu. Emily, Emma'yı aradı. Emma ise; "Anne burada tuhaf şeyler oluyor. Arabanın camına irili ufaklı taşlar düşüyor." dedi. Emily endişelenmeye başladı. "Dağlık bir alandan geçiyoruz, çığ düşebilir anne." dedi Emma. Emily ise; "Kızım beni endişelendiriyorsun!" dedi. "Anne endişelenmen durumu değiştirmez." dedi Emma. Ardından telefon aniden kapandı. Sonra radyodaki müzik değişti. Korkunç bir müzik çalmaya başladı. Bir kahkaha sesi yükseldi. Dev bir kaya arabanın camına düştü. O taşla beraber arabada düştü. Emma ve Mia birbirine sarıldı. Mia "Çok korkuyorum Emma! Şimdi ne yapacağız!?" dedi. Emma "Bilmiyorum, ama ya öleceğiz ya da bir şekilde kurtulacağız." dedi. Aradan 1 saat geçti ve Mia dayanamadı, bayıldı. Emma onu görüp bayıldı. aradan 2-3 kadar saat geçti, gece olmuştu. Mia uyandı ama Emma hâlâ baygındı. Mia telefonunu aradı. Telefonunda bir not yazılıydı. Notta "127 GÜN..." yazıyordu. Mia gerilmişti. Emma'nın uyanmasını bekledi. Emma 35 dakika sonra uyandı. Mia hemen Emma'ya sarıldı. Ağlayarak "127 gün." dedi. Emma "Ne?" diye sordu. Mia, "Telefonumdaki notta öyle yazıyordu. Sonra buna anlamlar düşünmeye başladım. 127 vakitte ölecek miyiz?" dedi. Emma ise "Abartma, buradan nasıl çıkacağımızı bulmalıyız." dedi. Mia "T-tamam." dedi. Bir şekilde arabadan çıktılar. Ama Emma bir anda ortadan kayboldu. "Emma! Neredesin!?" dedi Mia. "Ben, buradayım. Sana doğru geliyorum. Bekle biraz." dedi Emma. "Tamam, çabuk ol! Korkuyorum." dedi Mia. "İşte geldim." dedi Emma. Mia "Of çok korktum ya." dedi Emma'nın telefonu çaldı. Arayan kişi sevgilisiydi. "Bebeğim, nasılsın?" dedi Emma. "İyiyim bebeğim, sen?" dedi Emma'nın sevgilisi Steve. Emma "Steve biz biraz önce kaza gibi birşey geçirdik. Bir yerde kaybolduk, ne yapacağımızı bilmiyoruz." dedi. Steve ise "Konum atabiliyorsan at, ben sizi almaya gelirim. Bu arada yanında kim var?" dedi. Emma "Mia var sevgilim, çabuk ve dikkatli ol." Steve "Tamam bebeğim." dedi ve yola çıktı. Mia "Off bu Steve'den bıktım! Sinir oluyorum. Onun yüzünden katil bile olabilirim!" dedi. "Abartma, o kadar da değil." dedi Emma. Mia "O KADAR! Hiç güvenmiyorum ona!!!" dedi. Emma; "Of boşverde Steve'i bekleyelim." dedi. Mia; "Of iyi tamam." dedi. 1 gün bitti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
127 GÜN •devam ediyor•
Mystery / Thriller3 arkadaş 127 gün boyunca bir lanet altındadır.