|Bölüm 1: Valeria krallığından gelen davet.
****
Bir savaş vardı; Yaşam savaşı, üstünlük savaşı. Bir hiç uğruna can alıp can verenlerin bir savaşı vardı. Adına hayatta kalmak deyip, aslında halk arasında kendisini yüce biri gibi göstermek için ejderha öldürmeye çalışan insanlar ile gerçekten hayatta kalmaya çalışan, öfke yüklü ejderhaların bitmez tükenmez bir savaşı vardı. Her köşe başında, her denk gelişte kılıçlar çekilir, kanlar dökülürdü. Biz bu uğurda binlerce arkadaşımızı kaybederken, insanlar milyarlarca kişi kaybediyordu ama yine de durmuyorlardı. Hırstan gözleri kör olmuştu.
Yine mutlu uyandığım bir sabahım, halkımızdan bir ejderhanın daha öldüğünü öğrenmemle zehir olmuştu. Kalbimden bir parça daha kopup gitmişti işte. Tüm ejderhalar birbirine kalpten bir bağ ile bağlıyken, her bir ölüm bizden bir parça koparıyordu. Artık katlanamıyordum bu acıya. Bir dur demek istiyordum, durun artık! Bu savaşın kaybedeni siz insanlar olacaksınız, buna rağmen savaşmayın. Ama ne çare...
Odamdan dışarı asık bir suratla çıktım. Gözlerim dolu doluydu ama ağlamıyordum. Artık ağlayamıyordum. Yanımdan geçip giden yardımcılar, yanımdan geçmeden önce eğilip selam veriyor ve tekrar aynı hızla uzaklaşıyorlardı. Bu hareketlilik kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Bugün özel bir gün falan var da benim mi haberim yok?
Yanımdan geçmek üzere olan bir kızın kolunu tutup onu durdurdum. Bana merakla ve biraz da şaşkınlıkla bakarken, yüzümde minik bir tebessüm oluşmuştu. Kızın kolundan elimi çekip pantolonumun cebine soktum.
"Bugün özel bir kutlama mı var acaba? Ne bu hareketlilik?" Diye düz bir sesle konuşmuştum ama içten içe meraktan çatlıyordum. Yine de üzerimdeki sorumluluğun bilincindeydim.
"Bağışlayın prensim, sizi bilgilendirdiklerini sanıyordum. Bugün Valeria krallığında bir tören yapılacak. Valeria prensi kendisine bir eş seçecekmiş ve bu törene bizim krallığımızda davet edildi. Oraya gitmek için hazırlıklar yapıyorduk." Hızlı hızlı ama anlayacağım ölçüde tane tane konuşmasıyla kafamı salladım ve elimle gitmesi için minik bir işaret yaptım. Önümde kısaca eğilip hızla yanımdan uzaklaştı.
Valeria krallığının eş seçimine neden bizim halkımızda davetli? Bir buz ejderhası ile bir ateş ejderhası asla eş olamaz. Öyleyse biz neden davet edildik?
Aklımda dönüp duran soruları kısa bir süreliğine susturup kralın odasına doğru harekete geçtim. Benim odamdan yaklaşık 3 dakika uzaklıkta olan taht odasına vardığımda, kapıyı çalma gereği duymadan direkt içeri girdim ve benim girmemle kafası eğik olan babam, kafasını kaldırıp bana baktı. Beni görmesiyle suratındaki sıkıntılı ifade anında yok oldu ve yüzü güzel, içimi sıcacık yapacak bir tebessümle aydınlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dragon Kingdom || TaeKook
FanficEjderha krallığının genç prensi Kim Taehyung, kendisine bir eş arıyordu. 280523 *Tüm hakları saklıdır.