32 8 0
                                    













İkimizde sessizce koltukta yan yana oturuyorduk. Aslında konuşmalıydık ama ne konuşacağımızı ve nereden başlayacağımızı bilmiyorduk.

"İçindeki canavar ortaya çıktığından beri gözlerin buz mavisi."

Taehyung'un konuşmasıyla bakışlarım ona dönmüştü hemen.

"Ama neden senin gözlerin siyah değil?"

Merakla gözlerini incelediğim esnada gülümseyerek açıklamaya başlamıştı.

"Ben canavarımı senden daha erken keşfettiğim için görme şansın olmadı ama benim gözlerim yeşildi. Canavarım ortaya çıkınca gözlerim kırmızı oldu. Gözler ruhun gücünü gösterir."

Anladığımı belirtmek için başımı sallamakla yetinmiştim.

"Umarım bizi zorlu bir süre beklemiyordur."

Mırıltımla bakışları bana dönmüştü.

"Bilinmemezlik beni korkutuyor."

Gözlerimi onun ateş kızılı gözleriyle buluşturunca kendi yansımamı gördüm. Buz mavisi gözlerimin gözlerinin içinde nasıl gözüktüğüne şahit oldum. Tezatlığımızın uyumunun aslında ne kadar güzel olduğunu fark ettim.

Elime sarılan sıcak eller hafifçe sıkmıştı ellerimi.

"Beraber atlatacağız Jungkook. Buna inanıyorum."

Dudaklarımdaki ufak gülümsemeyle yüzüne baktığımda az önce hırçınca birbirimizi öpen biz değilmişiz gibiydi.

"Burayı dolaşmak ister misin?"

Ah tabi buraya kavga ederek geldiğimiz için bunu unutmuştuk.

"Evet hadi!"

Hızlıca yerimden kalkıp üst kata çıkan merdivenlere koşturmuştum. Peşimden gelen Taehyung'un güldüğünü duyabiliyordum.

Üst katta sadece üç tane oda vardı. Merakla karşıma çıkan ilk kapıyı açtığımda kocaman bir kütüphane çıkmıştı karşımıza. Burası o kadar ilgimizi çekmezken birbirine buradan daha yakın olan odalardan sırayla devam etmiştim.

Bu sefer açtığım kapının ardında büyük ve güzel bir banyo vardı. Hem bir duşa kabin hem de geniş bir küveti vardı.

"Vay burası cidden çok iyi."

"Aslında burayı yatak odası olarak bekliyordum. Hadi bu kattaki son odaya da bakalım."

Taehyung'un komutuyla diğer odaya girdiğimde çift kişilikten biraz daha büyük bir yatak, kocaman giyinme dolapları ve boy aynasıyla makyaj masası vardı. Şaşkınca içeriye bakmış ardından Taehyung'un da tepkisini merak ederek ona dönmüştüm.

"Başka yatak odası yok mu yani şimdi?"

"Belki alt katlarda vardır?"

"Sanmıyorum şeytan efendi birbirimize daha çabuk alışmamız için yapıyor bunları. Her neyse hadi aşağı katı da gezelim ve bugünü burada sonlandıralım."

Onu onaylayarak aşağı kattaki odaları da gezmiştik. Aşağıda kocaman bir salonumuz çok büyük olmayan bir adet mutfağımız ve oyun odamız vardı. Ve evet sadece bir yatak odamız vardı ve Taehyung ile beraber yatacaktık.

Bunu nasıl kabul etmiştik hiçbir fikrim yoktu açıkçası. Ama içimden bir ses zaten bunu istiyorsun diyordu.



*******



Gece güzel uykumdan uyanmama neden olan şey vücuduma basan sıcaktı. Yanıyor gibi hissediyordum. Çok sıcaktı.

Rahatsızca başımı diğer tarafa dönderdiğim esnada vücudumun sarsılmasıyla gözlerimi zorlukla aralamıştım.

Twins Wings|TaekookWhere stories live. Discover now