The beginning of everything

160 11 0
                                    

-6 ay önce-

-Lis-

Sabah uyandım. Tabiki annemin güzel gülüşü ve öpücüğüyle. Annem yanımda gülümseyip elimi tutuyordu. Bende elini tuttum .Yataktan kalktım ve anneme sarıldım. Annemi çok seviyordum.O benim herşeyimdi.

Babamı korkunç bir trafik kazasında kaybettikten sonra yanımda sadece annem ve ablam Soyeon kalmıştı. Ablam Soyeon evlenip bu ülkeden taşındıktan sonra Annemle biz kalmıştık sadece. Ablam her yaz tatilinde 1 ay bizim yanımıza gelip bizde kalırdı. Evlendikten sonra anca bu şekilde görebiliyorum ablamı. Ailem benim herşeyimdi. Fakat her bir yana dağılmışlardı.

Yataktan kalktım. Duşa girdim şarkı açıp duşumu da aldım. Duştan sonra üstümü seçtim ve annemin benim için hazırlamış olduğu mükemmel kahvaltıyı yapmak için aşağıya indim. Siyah crop,beyaz pantolonum beyaz çantam siyah güneş gözlüğümle adeta yakıyordum girdiğim ortamı. Aşağıya inip mutfağa girdim. Kahvaltı sofrasına oturdum. Annem de oturdu. Kahvaltımızı yaptıktan sonra ben Chaeyoungla buluşmaya gitmek icin evden çıktım. Her zamanki bulustugumuz kafeye gitmek üzere evden çıkıp arabama geldim. Arabamin kapisini açıp bindim. Her zamanki kafeye giderken Chaeyoung'ı aradım. Pink Punk kafeye gelmesini istedim. Cevap vermedi. Kafeye geldim. Keşke gelmeseydim. Bir kız Chaeyoung'ın elini tutuyordu. Sinirlendim. Masalarına gittim ve elimi sertçe masaya vurdum. Masadaki tabak ve bardak kırıldı. Hatta tabağın parçaları elime battı. Ama umrumda değildi. Benim canım zaten fazlasıyla yandı. Belki de daha fazla yanacaktı?

Kız da bana dik dik bakıyor bende ona aynı şekilde bakıyordum. Chaeyoung'a o kadar sinirlenmiştim ki. Tabağın küçük parçalarıyla bileklerini kesebilirdim. Zaten öyle de oldu. Tabağın parçalarından birini aldığım gibi Chaeyoung'ı duvara yaslayıp boğazına dayadım.

Lisa:
"BUNU BANA NASIL YAPABİLDİN CHAEYOUNG SANA BU KADAR AŞIKKEN.."

Chaeyoung:
"Lisa sana zaten telefonda ayrıldığımızı söyleyecekken kapattın suratıma.Sonra da telefonu kapattın.Beni dinlemedin!"

Gözlerim dolmuştu. Sevdiğim kadın benden ayrılmıştı.

Gözlerimle yandaki kızı işaret ediyordum.

Lisa:
"Ne zamandır sevgilisiniz?"

Chaeyoung:
"1 aydır"

Beni aldatmıştı. O kadar sinirliydim ki boğazına dayadığım parçayla yanlışlıkla boğazına derin bir çizik atmışım. Zaten Chaeyoung elini boğazına dayayıp parmaklarının arasından kan akmaya başlayınca parçayı yere atıp Chaeyoung'ın boğazına dayadığı elinin üstüne elimi koydum. Etraftaki insanlar polisi çoktan aramıştı bile. Yandaki kız beni kendine döndürüp bana bir sürü yumruk savunmaya başlamıştı. Savurduğu üçüncü yumrukla yere düştüm. Bir yandan da acıdan kıvranıyordum.

X:
"Sen kimsin lan?!"

Chaeyoung yanıma yere eğildi. Oturdu.

Chaeyoung:
"İyi misin Lisa?"

Chaeyoung'a döndüm.

Lisa:
"Asıl sen iyi misin Chae?"

Chaeyoung:
"Ben iyiyim gerçekten"

Bana bir tekme atmıştı karşımda bana öfkeyle bakan kız.

Lisa:
"Ah!"

Chaeyoung:
"Lisa!ARTIK YETER SOO. LİSA'YA VURMAYI KES YOKSA BU İLİŞKİYİ BİTİRİRİM!"

Soo:
"Tamam Chaeyoung ama sana zarar ver-"

Chaeyoung:
"Lisa bana isteyerek zarar vermez Soo. Öfke sorunları var onun. Bu öfkesini dindiremediği için de bana zarar verdi. Anladın Kim Jisoo?!"

İsminin Jisoo olduğunu öğrendiğim kız yanıma eğildi. Sonra da kulağıma eğildi.

Jisoo:
"Dua et ki Chaeyoung ve diğer insanlar burda. Yoksa elimden alınamazdın Lisa"

Dediği gibi Jisoo'ya baktım. Jisoo da bana ters ters bakıyordu. Chaeyoung ne söylediğini anlamaya çalışıyor gibiydi. Çok geçmeden de polisler geldi.

Polis kadın:
"Benimle birlikte emniyete geliyorsunuz kızlar!"

Başka bir şansımız da yoktu zaten. Mecburen emniyete gelecektik. Polis arabalarına bindik. Chaeyoung'la ben yan yana oturmuştum. Diğer arabaya da Jisoo binmişti. Chaeyoung sesli bir şekilde konuşuyordu. Cama da yaslanmıştı.

Chaeyoung:
"Herşey benim yüzümden oldu."

Lisa:
"Sen mi yoksa benim öfkem mi Chae?"

Chaeyoung bu lafımdan sonra bana baktı. Bende ona üzgün bir şekilde bakıyordum.

Chaeyoung:
"Her şeyin sebebi benim"

Polis kadın:
"Geldik inin"

Lisa:
"Her şeyin sebebi benim öfkem Chae"

Arabadan indik ve ifademizin alınması için sorguya girdik. İfadelerimiz alındıktan sonra Chaeyoung ve Jisoo'nun gitmesine izin verdiler. Benim gitmeme izin vermediler. 3 saat kadar nezarette kaldıktan sonra dışarı çıkıp gitmeme izin verdiler. Bende burdan hızlıca çıkıp eve gitmek istiyordum. Çıktığım gibi kapıda arabamı gördüm. Camın da da not vardı.

Yapabileceğim en iyi iyilik senin için bu gibi küçük iyilikler olurdu.

Chaeyoung

Chaeyoung arabamı gelip kapının önüne bırakmıştı. Bende arabamın anahtarını cebimden çıkardım. Arabaya binip anahtarı taktım. Arabayı çalıştırıp evime doğru ilerledim. Eve geldiğimde hayatımın en kötü manzarasıyla karşı karşıyaydım. Annem yolda yerde kanlar içinde yatıyordu. Hemen annemin yanına koşup yere eğildim.

Lisa:
"Anne! Annee! Anneee!"

Yanında yere çökmüş ağlıyordum. Tam bu sırada yağmur yağmaya başlamıştı. Sadece yağmur suları yere doğru boşalmıyordu. Göz yaşlarımda yere boşalıyordu.

Lisa'nın annesi:
"Seni seviyorum Lisa"

Lisa:
"Sana bunu yapanı bulup cezalandıracağım anne!"

Elini tutup ağlıyordum. Annem bu son sözünden sonra gözlerini kapatıp sonsuz uykuya dalmıştı. Gözlerimdeki yaşlar kontrolsüzce fazlasıyla boşalıyordu. Annemin kanlı cesedine sarıldım. Onu yanağından son kez öptüm. Yanımıza birileri toplanmaya başlamıştı bile. Hatta yanıma birisi gelip sırtımı sıvazlamıştı bile. Bu kişiyi saçlarından tanımıştım bile. Bu kişi sevdiğim kadın Park Chaeyoung yani benim Roseannem di.

Her ne kadar sırf beni aldattığı için Chaeyoung'dan nefret etsemde her kötü günümde sırtımı sıvazlayan bir el hissettim. Bu elin sahibi de Chaeyoung'tu.

Artık herşeyim olan Annem de gittikten sonra bu hayatta her şeyim olan tek kişi ablam ve Chaeyoungla baş başa kalmıştım..

End Of Chapter'

PentHouse ~JenLisa~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin