Kabullenmek

220 28 11
                                    

Yavaş yavaş binanın içine girdiğimde içerideki abla beni farkedip yanıma doğru yürümeye başladı.

Bina kocamandı. İki yanda uzun merdivenler ve bir sürü oda vardı. Binanın duvarları gri ve dökülmüştü.

Abla yanıma geldiğinde yüzlerimizi aynı hizaya getirmek için eğildi.

"Merhaba tatlım. Neden geldin buraya?"

Kelimeler ağzımdan güçlükle çıktı.

"B-beni bir adam buraya bıraktı."

Gülümsemesi kayboldu.

"Bir adam mı? O adamı tanımıyor musun?"

"O annemin k-kocası. Babam 18 gün önce öldü."

Yüzü daha da asıldı.

"Tamam. Benimle gelir misin?"

Başımı yavaşça salladım. Abla sağdaki merdivenden çıkmaya başladı. En sonunda bir odaya girdik. Büyük bir masa ve masada oturan bir adam vardı. Adamın aralarında beyazlar olan siyah saçları vardı. Saçları kısaydı. Siyah, garip şekilli bir bıyığı vardı. Bizi farkedince başını kağıtlardan kaldırıp bize baktı. Gözlerini yüzümde kısaca gezdirdikten sonra soran gözlerle yanımdaki ablaya baktı. Abla konuşmaya başladı.

"Bu kızı birisi yetimhaneye bırakmış. Kız onu tanımıyor sayılır. Kaydını yapalım mı efendim?"

Adamın gözleri yine bana döndü. Abla ona efendim dediğine göre sanırım müdür falandı. Adam beni birkaç saniye süzdükten sonra konuştu.

"Yapın."

Sonra çekmecesinden bir kağıt çıkarıp ablaya uzattı.

"Şunu da doldur."

Konuştuktan sonra bakışlarını yine masadaki kağıtlara çevirdi. Abla da elimden tutup beni odadan çıkardı.

Garip bir adamdı. Çok umursamaz görünüyordu. Umarım iyi bir insandır.

Aynı katta köşede bir odaya geldik. İçeri girdiğimizde dört yatak olduğunu gördüm. Yataklar topluydu. Ama hepsinin dolu olduğu belliydi. Küçük bir odaydı. Yataklar sıralıydı. En sağdaki yatağa götürdü abla beni.

Her yatağın yanında küçük çekmeceler vardı. Odanın iki tarafında iki dolap vardı. Eşyalar çok eski değildi ama pek güzel sayılmazdı.

Abla çantamı yatağın üstüne koyup beni yatağa oturttu. Sonra yanıma oturdu.

"Senin ismin ne?"

"Lalisa."

Ben konuştuktan sonra elindeki kağıda birşeyler yazmaya başladı. Kağıda baktığımda üstünde 'Yetimhane Kayıt Formu' yazıyordu. Demek ki artık evim burasıydı..

"Annenin adı ne?"

"Tay."

"Peki, soyismi ne?"

"Manobal."

"Pekala. Kaç yaşındasın Lalisa?"

"On iki."

"Teşekkürler Lalisa. Şimdi sana buranın kurallarından bahsedeceğim."

Başımı salladım.

"On sekiz yaşına kadar burada kalacaksın. On sekiz yaşına gelince buradan ayrılmak zorundasın. Merak etme, on sekiz yaşına gelince sana bir iş bulacağız. Bu yatakta yatacaksın. Bu odada üç arkadaşın daha var. Yatma saati dokuz, kalkma saati yedidir. Sekiz da alt kattaki yemekhanede kahvaltı yapılır. Öğleden sonra bir de öğle yemeği, akşam altıda akşam yemeği yapılır. Sınıflar alt kattadır. Dersler dokuz da başlar. Dörtte biter. Haftada iki kere en geç akşam yedi de olmak üzere dışarı çıkma hakkın vardır. Yetimhaneden çok uzaklaşamazsın. Anlamadığın birşey var mı?"

Başımı iki yana salladım. Çok garip bir yerdi burası. Evime hiç benzemiyordu. Gerçi orası artık benim evim değildi. Bunu kabullenmek zorundaydım. Tabii artık bir ailemin olmadığını da...

~

Of kimse okumuyor

Bu ficden daha umutluydum oysa ki

Neyse umudu kesmek yokk

Gerci benim Umuttan umudum kalmadi ki..

💫

You are Beatiful ~ChaeLisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin