Yarın Noel tatili için öğrenciler evlerine gidecekti. James ve arkadaşları da onlardan biriydi. James, iki hafta boyunca Regulus'u göremeyeceği ve ondan hiçbir haber alamayacağı için üzgündü ama Noel sabahı için anlaşmaları onu bir nebze de olsa rahatlatmıştı.
Şimdi ise Regulus'un isteğiyle sabahleyin kahvaltıdan önce onunla Yasak Orman'da buluşmuştu.
"Bu havada burada buluşmayı istemen adil mi sence?" dedi James, asasıyla oluşturduğu ateşle ellerini ısıtmaya çalışırken. Hogwarts'ın dondurucu havası son haftalardır istikrarını koruyordu.
Regulus, gülümsedi. "Çatalak'ı haftalardır görmediğimi fark ettim sadece."
"Ah," dedi James, sırıtarak. Asasıyla oluşturduğu ateşi yok etti ve asasını cebine soktu. "Emriniz olur."
James, hızla Çatalak'a dönüştü ve dönüşür dönüşmez kafasını şefkatle Regulus'a sürtmeye başladı.
Regulus, güldü ve eğilerek onun kafasını okşadı. Çatalak ise hâlinden gayet memnun duruyordu.
"Güzel bir geyiksin." diye mırıldandı, onu severken.
Regulus, bir süre onu güzelce sevdi ve sonrasında asasını çıkararak bir Patronus büyüsü yaptı.
Birbirinin tıpatıp aynısı birisi canlı, birisi büyülü iki geyiğe bakarken derin bir nefes verdi. "Bu şey hâlâ şaka gibi geliyor." Sonra canlı geyiğe huysuzca baktı. "James Potter, bende bıraktığın etkiye bak..."
Bir geyik gülebilirse eğer Çatalak bunun göstergesi olabilirdi.
Sonra Regulus, kendi yaptığı Patronus'una baktı. Patronus'u anlamış gibi sahibinin etrafında bir tur attı, ardından ormanın derinliklerine doğru koşarak gitti.
James ise o anda kendine dönüştü ve Regulus'a sırıttı. "Ah, bana sırılsıklam âşıksın."
Regulus, gözlerini devirdi. "Kapa çeneni."
James, sırıtmaya devam etti. "Öylesin, kabul et."
"Çeneni kapayacak mısın yoksa-" dedi Regulus, asasını hafifçe kaldırarak.
"Ah," dedi James, dehşete düşmüş gibi. "Bu küçük, minicik yavru geyiği lanetlemeye gönlün el verir mi?"
"Çatalak'a hayır ama sana evet." dedi Regulus, ciddiyetle.
James, huysuzca ona baktı. "Çatalak ha?"
Regulus, kahkaha attı. "Merlin- Kendini kendinden kıskanan birisini ilk defa görüyorum."
James, sırıttı. "İşte, konu sen olunca ilklere imza atıyorum..."
Regulus, gülümseyerek ona baktı.
"Bu arada... Akşam yine buluşalım." dedi James. "Yarın seni göremeyeceğim, vedalaşırız."
"Neden?" dedi Regulus, anlamayarak. "Yarın trenle gelmiyor musun?"
"Şey..." diye mırıldandı James. "Annemler bizzat gelip almak istedi."
"Neden?"
James, ensesini kaşırken ona ufak bir bakış attı.
Regulus, sorarcasına tek kaşını kaldırdı.
"Sirius yüzünden sanırım." dedi James, tereddüt ederek. "Mektupta belirtmemişler ama ben öyle olduğunu anladım. Sirius'un birisiyle karşılaşmasını istemiyorlar... Yani annen veya babanla- Nasıl tepki vereceklerini bilmedikleri için Sirius'un üzülmesini istemezler. Yazdan beri gayet iyi çünkü. İlk başta cidden morali çok bozuktu ama sonradan çok güzel toparladı. Tekrardan gereksiz bir gerginliğe gerek yok."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Beach || Jegulus
Fanfiction"Swim with me, i think i could see the beach. I know what's underneath. I need you here with me but we're out in the open."