Yeni bir iş toplantısı için şehir dışına çıktım. Uzun süredir beş parasızdım ve bu işi alırsam onları yeniden yürütebilirdim. Saatlerce arabayı kullandıktan sonra, geceyi geçirmek için yol yolculuğundaki bir motele karşı.
Gardıroptaki tuhaf kadının bir oda niyetini söyledikten sonra anahtarımı alarak yola doğru yürüdüm. Tam bu kadın sırasında "Son bir şey daha beyefendi! Lider lideriz ve her zaman saklı olan bir oda var. Oraya yaklaşmamanızı teşvik ediyorum." dedi.
Çatlak kadınına bakmayarak dışarı çıktım ve yattım uzandım. Ama birkaç saat sonra rahatsız edici bir su sesiyle karşılaşıyorum.
Yeniden uyumaya çalışsam da ayakta kalmayan ses buna engel olabilir. Ben muhafaza kapısını muhafaza, musluğu açık unutan kimse onu bulmak için koridora çıktım. Çok büyüyen su sisteminin karşıdaki odanın geldiğini anladım ve kapılarını çaldım.
Her seferinde daha hızlı vursam da kapıcı kimse yoktu. Sonunda delikten girmeye karar verdim ve gözümün kapısına yaklaşarak içeriyi görmeye çalıştık. Ama sahipler tek şey kırmızıydı! Birileri kapı deliğine kırmızı bir örtü falan asmış. Sinirle aşağıya inip, resepsiyondaki görevlileri anlattım.
Ve kadınları beni izleyenleri dinledikten sonra, tabloları anlatmaya başladı:
"Yıllar önce o odada bir kadın öldürüldü. Ve sadece kapıdan içeriye giren genç bir adama bakmak için. Kıskanç kocasının gözü döndü ve kadınların odalarına çıkmayı teklif etti. O kadar güzel ve naif bir kadındı ki!
Sabah olduğunda çift aşağı inmedi, öğlen ya da akşam da öyle. Sonunda anahtarımla odalarına girdiğimde banyodan dışarı taşan suyu gördüm. Banyonun kapısını açtığımda ise kadını bembeyaz teni ve oyulmuş, kırmızı gözleriyle karşılaştım."
ilk başta ne yaşadığımı anlamadım ama sonradan kabus gördüğümü anladım.
