Void'u camda gördüğüm an kızarıp battaniyeyle üstümü kapadım, camı açtım.
Gergin bir gülümsemeyle Void'a baktım, onun burada ne işi vardı? Ayrıca beni görmüş müydü? kafamda bin bir çeşit soru döndü ama bir kenara savurdum.
"H-Hey.. Void, burada ne arıyorsun?" dedim sertçe yutkunarak, az önce yaptığımı görmemiş olmasını umarak yalancı bir gülümseme takındım. Void pencerenin dibine outrdu ve bana baktı.
"Bu gün gelmedin"
Başımı yavaşça salladım, hiç birşey yokmuş gibi davranmaya çalıştım ama Void'un yakut bakışları beni battaniyenin altında daha da sertleştiriyordu, zorlukla yutkunarak başka yere baktım.
"Cezalıyım, odamdan çıkamıyorum" dedim hafif titrek bir sesle, yüzüm hala kızarıktı ve Void'un fark etmemesi için başımı çevirdim.
Void başını salladı, bakışlarını üzerimde gezdiriyordu.
"Neden çıplaksın?" Dedi hafif kısık bir sesle, sesinde merak ve kafa karışıklıkığı damlıyordu. Haklı tabi.
Daha derin kızardığımı hissettim, hızlıca bir bahane uydurdum.
"S-sıcak, evet sıcak"
Gergin bir gülümseme takındım, birşey anlamamasını umdum. Void başını salladı ama bakışlarında inanmamış bir hâl vardı.
"Alt kısmın?" Dedi başka yöne bakarak, hafifçe görünen uyluğumu battaniyeyle kapadım. Fazlasıyla utanmama rağmen daha da sertleştim, aklımdan bin bir çeşit kötü senaryolar geçiyordu.
"Sıcak..?"
Void gözlerini kıstı, yalan söylediğimi çoktan anladığından eminim, ama başını salladı.
"Pekala"
Ses tonu kısık ve duygusuzdu, hala gerginlik üstümdeydi ama Void'un bakışları beni daha da çılgına çeviriyordu, elim istemeden battaniyenin altındaki aletime gitti.
"Ugh, Void'un yanında bunu yaparsam büyük ihtimal benden iğrenir"
Kendi kendime mırıldandım ve elimi aletindem çektim, konuyu değiştirmeye çalıştım.
"Eh, yani.. yabancı olmadığımıza göre gerçek adın ne?"
Void bana kısa bir süreliğine baktı ama sonra başını tekrar çevirdi, sakince iç çektiğini duyabiliyordum.
"Xavier."
Aslında lakabıda gerçek ismide oldukça havalı, bana döndü ve ilgisiz bir tavırla konuştu.
"Senin?"
Ah o bakışlar, yakut gözlerine sertleşmeden edemiyorum. Sonradan bu düşünceyi saurmaya çalışıp gülümsedim.
"Asher ama kısaca Ash de"
Başını salladı, aramızda derin bir sessizlik oluşmuştu. Dikkat çekmek için boğazımı temizledim.
"Kaç yaşındasın? Eminim oldukça gençsindir.." dedim gülümseyerek, bakışlsrımın Xavier'in o kırmızı yakut gözleriyle buluşması.. beni daha da azdırdı.
"24" dedi sakin bir tonla, aslında şaşırdım çünkü daha da genç gösteriyordu. Başımı salladım.
"Ben 22'yim.." benden 2 yaş büyüktü ki çok fazla bir yıl değil, gene de benden uzun ve kesinlikle daha yakışıklı. Bir erkek naısl bu kadar çekici olabilir? Acaba mankenlik yaptı mı?
Kendi kendime düşünürken aletim battaniyenin altında zonkluyordu ve battaniyeye baskı yapıyordu ki Xavier bakışlarını battaniyedeki şişkinliğime kaydırdı.
"Ne o?" Dedi, büyük ihtimal zaten biliyordu ama sorgularcasına konuştu.. tekrar kızardım..
"O mu?! Ş-şey sadece battaniyenin çıkıntısı.."
Battaniyeyi hafifçe kendime doğru çektim, bir yandan diğer elimle aletimi indirmeye çalıştım. Xavier başını salladı ve tekrar sessizliğe büründü.
"24 yaşındayım demiştin değil mi? Hala nasıl bekarsın? Benim babam bile bir kızla evlenmem için beni zorluyor." Dedim alaycı bir tonla, sadece ortamı yumuşatmak için konu başlattım.
"Bekar olduğu mu kim söyledi?" Dedi soğuk bir sesle..
kalbimin teklediğini hissettim..
(~~~)
Bu arada Asher 5"9 (1.79) / Xavier 6"1 (1.85)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forbidden Love //Not Oneshot// ☆
Fantasy"İkimizde farklı dünyaların insanıyız ama bir araya gelebilirmiyiz ki?" - Smut büyük ihtimal var - boy x boy (eşcinsel içerik)