Hızlı adımlarla minhonun yanına geldim ve zincirleri çözdüm minho ayağa zar zor kalktı ellerimi yanaklarına götürdüm
"Minho..." diye fısıldadım minho zar zor adımı söylemişti hızlıca kolunu omzuma attım diğer elimle belinden tuttum lisa koşarak yanımıza geldi ve kendi dünyama gittik hızla benim evime girdik minhoyu kendi yatağıma otutturdum lisada bana yardım ederek minhoya pansuman yaptı lisa en son bize veda etti ve ordan ayrıldı ... minho yatağımda uyuyordu... yanına uzadım ve ona sarıldım
"Lino..." dedim yüzüne yaklaştım
"Lino..." diyerek fısıldadım minhonun kolları belime dolandı ve beni kendine iyice çekti...
"Minho... seni seviyorum..."
İkimiz orada uyuyakalmistik uyandığımda hâlâ aynı pozisyondaydık birbirimize o kadar muhtaçmışız işte...
Minho uyanarak"Günaydın" dedi
Dünyada sadece minhonun sesi yeterliydi bana.
Minho ayağa kalktı
"Otur minho!"
Gülerek "bir şeyim yok bebeğim" dedi
Salak ya şu haliyle bile yavşamaktan duramıyor ama varya özlemişim
Minho birden kollarini belime doladi yüzüme yaklaşarak"Beni kurtardın..." dedi
"Yapma şunu!"
Minho hayal kırıklığı ile "Ama beni özledin zannettim ya" dedi
"Özledim tabii ama böyle değil lino!"
"Hıh!"
Trip atmasıni bile özlemem normal değil
"Her neyse aç mısın?"
"Açım"
"Tamam yemek yapacağım"
"Onun yerine seni yesem?"
"Ne nasıl?"
"Böyle..." dedi dudaklarına kaydı gözleri yutkunarak geri çekildim
"Hayır"
"Jisung ! Dur lan yanlış anladin!"
Hızla mutfağa girdim minho peşimden geldi ben birşeyler düşünürken tam bana sarilacakti ki hızla dolaba yönlendim minho ellerini beline koydu ve ofladı mırıldanarak
"Ne var sanki bir kere öpsem ya" dedi onu duymuştum.
Klasik minhoydu ben bu oyunu nasıl anlamamıştım ki?
O minho kızlar ile gezen sinirli agresif ve aynı zamanda gıcık.Bu minho ise ne kadar sinirli olsa bile yavsayan, komik ve aynı zamanda teması seven biri.
Yemek yemeye koyulduk yedikten sonra biraz film izledik daha sonra uyuduk .
Sabah oldu hızla üstümü giyindim ve çantamı koluma taktım minho uyuyordu rahatsız etmeyerek bir not yazıp hızla evden çıktım
Minho--
Uyandığımda yanımda bir not gördüm
Okula gidiyorum minho
Küçük sincapçık yazmış bunu gülümseyerek ayağa kalktım ve yüzümü yikadim yatağın üzerinde kıyafet görünce yeniden gülümsedim üstünde ise
Bunları giyersin lino
Yazıyordu sürprizlerle doluydu küçük sincapçık. Üstüme giydim hızla evden çıktım ve okula girdim bilin bakalım ne gördüm o çin jisungu bir yere sıkıştirmusti şerefsiz hızla insanlara görünmeye başladım ve oraya geldim
Cine yumruk attım
"Minho!" jisungu arkama aldım
"Sakın ama sakın benim olana dokunmaya kalkışma anladın mı beni?"
Sevgilisi gördükleri ile şoka uğramıştı ona dönerek
"Sende amma salaksın bri cinle sevgili olmak nedir ya?"
Kız korkarak geri çekildi o ise kayboldu ama geri geleceği belliydi. Kız ise ağlayarak gitti resmen ilkokulda sevgilisi ile ayrılmış ağlayan kızı görüyordum öğk
Jisung bana dönerek sarıldı bende ona sarıldım artık yanımda olacaktı bir yere gitmeyecekti.
Hiç beklemediğim anda jisung ellerini boynuma doladı ve dudağıma yapıştı ben şoku atlatmaya çalıştım ellerim onun beline dolanıyordu birden şimşek çaktı ve deli gibi yağmur yağmaya başladı.
Yağmurun altında ...
Sadece ikimiz el ele kol kola .Jisung benden ayrıldı
"Minho senden hoslaniyorum aynı bu deli gibi yağan yağmur gibi sana aşığım."
Bunları söylerken başı eğik duruyordu gülümseyerek çenesinden hafifçe tutup bana bakmasını sağladım ve yeniden onu öpmeye başladım ne hızlı ne yavaş ne inciterek öpüyordum ne de incitmeyerek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MINSUNG / şeytan
Romance-TAMAMLANDI- jisungun 3. gözü doğduğundan beri açıktır... Bunu bilen minho jisungu korumak için onu takip etmektedir tabii bir anda jisung üstünü giyinerken karşısına çıkıp ji-sung tekme atana kadar BEN FIC YAZARI OLARAK HIC CIDDI FIC YAZAMAM