Çevresinde çeşitli suçlara da bulaşan bir çete üyesi olan Rindou Haitani, kendisini hiç sevmediği bir çocuğun babası olarak bulmuştur.
Çeviri //Original Book: @ebxsyiizm
''Sorun yok. Canlı canlı yenecek gibi değilsin.'' Ran menekşe gözlerini deviren kardeşine şaka yapıyordu.
''Kapa çeneni. Şu hamile bıraktığım kız kaldırılamayacak kadar sikik sinir bozucu.''Rindou mırıldandı.
''Yeni bir kuzenim mi olacak?'' Sarı saçlı çocuk sordu.
''Rai, heyecanlı mısın?''Ran kıkırdayarak oğluna sordu.
Rindou daha bebeğinin cinsiyetini bile bilmiyordu.
Kıza her ay düzenli para gönderiyordu ama, hiç kızı veya bebeği kontrol etmek için gitmedi.
Suçlu olma durumu ile çok meşguldü. Babası Rindou'dan çok beklentiliydi.
''Efendim İçeriye gelmeme konusunda emin misini-?'' Rindou doktorun lafını kesti.
''İstemiyorum dedim. Sadece bebek için buradayım annesi için falan değil.'' Doktorun anlayabileceği yüksek bir tonda söyledi.
''Sana bir bebek veren kadını ziyaret etmeyi bile katlanamıyorsun. Çok gergin olmalısın.''Ran söyledi.
''Sadece bebeği alıp buradan defolup gitmek istiyorum. Bu kadar uzun süren şey ne?!''Rindou.
''Pekala bebeğın babası, kadın hâlâ bebeği doğurmaya çalışıyor! Vajinasından sikik çocuğu dışarıya ittiriyor.''Ran kardeşine durumu hatırlattı.
Rindou aksine. Çocuğunun annesinin acı çekip çekmediği umurunda değildi.
Ran ise kendi çocuğunun annesi hamile iken kadına hamilelik süreci boyunca iyi bakmıştı. Kadın hâlâ Ran'ı düşünmekten vaz geçememişti.
Kaç kere sadece bir mirasçı istediğini söylese de önemi yoktu, kadın Ran'a olan takıntılığından vazgeçememişti. Dürüst olmak gerekirse bu durum bazen onu korkutuyordu.
Ran bir centilmendi ama aynı şey küçük kardeşi Rindou için söylenemezdi.
''Şuan tek istediğim şey erkek olması.''Rindou söyledi. Ran konuşmadan önce bir süre Kardeşine baktı.
''Evet... bende öyle umuyorum. Öbür türlü eğer kız doğarsa Babamız ikimizide öldürür.''
Babalarının inandığı şey şuydu: Bir erkek çocuğa ya da erkek toruna sahip olmak şans demektir. Çünkü ona göre her hangi bir işi erkekler yapabilir, ama kadınlar yapamazdı.
Her zaman kadınların sadece mutfak ve ya yatak için var olduklarını düşünür. Hayatı boyunca asla anneleri hariç bir kadına saygı duymadı o da aptalca bir nedendendi..
(çevirmen not: Ya sende bi git ama)
''Bebeğin cinsiyeti ne?''Rindou doktora sordu.
''Şey.. Kendi bebeğinizin cinsiyetini bilmiyor musunuz?'' Doktor şaşkın bir yüzle sordu.
''Sadece söyle.'' Rindou iç çekti.
''Bir kız.'' İşte o an Rindou'nun diline kelimeler varmıyordu. Ran konuşuncaya kadar.
''Kız mı? Hani vajinası olan mı?'' Ran sordu. Doktor anlamsızca baktı soruya ne diyeceğini bilemedi. İzin isteyip gitti.
''Siktir, biz öldük Rin...'' Ran hayal kırıklığıyla saçını tutarken Rindou bir süre olduğu yerde durdu ardından kendi kızının ve annesinin bulunduğu odaya gitti.
━━━━━━━━━━━━
''Rin!!Geldin!!'' Kız parlamıştı ona dik dik bakan Rindou'ya karşı.
''Ne..?'' kız onunu elini tuttu ve ona dik dik bakan Rindou'ya baktı.
''Ne zaman ultrasona gittin? Neden bana bu çocuğun sikiyim bir kız olduğunu söylemedin?!!''Korkudan ağlayan kıza bağırmaya başladı.
''Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilemedim!! Ya beni terk etseydin? Buna izin veremezdim! Seni seviyorum, Rin!!''Kız söyledi. Rindou kızın yüzüne yaklaştı ve tek bir eliyle iki yanağını kavradı.
''Eğer babam bunu öğrenirse biz ölürüz. Beni sevip sevmemen umurumda değil bunun hakkında bir şeyler yapmalısın.'' Kızın yüzüne bağırdı ve iç çekti.
''Eğer onu erkek gibi yapıp herkese erkek gibi gösterirsek?'' Aina sordu.
''Sen aptal mısın?! Kendi kızıma böyle bir şey yapmak istemiyorum!''Rindou.
━━━━━━━━━━━━
''Cinsiyeti? '' Sordu babalası kaşını kaldırarak.
''Kız...'' Aina başını utançla yere eğerek söyledi.
''Neymiş?!''Babası tekrar sordu çekinerek.
''Bir kız...''Rindou tekrarladı, yatakta uzanan kız çocuğuna bakarken.
''Eğer o yüzünü bir daha görürsem seni öldürürüm.'' Babası, Gergince yutkunan Aina'yı tehdit etmişti.
