•Hiç Anlatamadım•

621 58 78
                                    

Gözlerimi yavaşça araladım.
Doğrulduğumda hepsi ayağı kalktı. Hepsinin yüzüne baktım.

Ben bir katildim. Onları hak etmiyordum.

Titremeye başladığımda bir şeyler diyorlardı ama duymuyordum. Pietro omzuma dokunduğunda "Bırak!" Diye yüksek ses ile bağırdım.

Pietro elini hızlıca çektiğinde ayaklarımı kendime çekip sallanmaya başlamıştım.
Nat'ın "iyi misin?" Dediğini zorlukla duyduğumda ayağı kalktım ve kollarımdaki serumlar tek tek koparken beni önlemeye çalışan Tony'i tüm kuvvetim ile ittirdim.

Başım fena dönerken koridorda yürümeye çalışıyordum. Birileri kriz geçirdiğimi söylüyordu.

Arkamdan bir elin tuttuğunu hissettiğimde ne zaman kırıldığını bilmediğim küçük masadaki bardağın parçasını hızlıca arkama dönüp o kişinin boynuna doğrulttum.

Bucky

Bucky ellerini havaya kaldırıp cama baktığında yutkundum. Bucky'nin boynuna cam parçası tutuyordum.

"Uzaklaş!"
"Ariana, lütfen."
"Bucky benden uzak dur, canavarım ben!"

Bucky yutkundu ondan bir adım uzaklaştığımda sırtım duvara dayandı.
Cam parçasını onun boynuna tuttuğumu kendime yediremeyerek parçayı kendime döndürdüm.

Kendi kalbime dayadım.

"Yaklaşırsan, ve yaklaşırsanız dünya bir canavardan kurtulur" Bucky gözlerini kapattı.

"O camı boynuma sapla ama kendine zarar verme."

"Yeter! Neden seviyorsunuz beni katilim ben! İnsanları öldürüyorum! Canavarım ben! Göreviniz de bitti gebertin beni!"

Yanımdan fark etmediğim, çok hızlı gelen Pietro elimdeki camı atmamı sağladı. Cam düştüğü anda diğer camı almadan Bucky beni tutup kendine çekti ve sımsıkı sarıldığında önce ondan kurtulmaya çalıştım ama beni çok sıkı sarmıştı.

Durgunlaştığımda kafamı göğsüne dayadım "Lütfen Bucky öldür beni" Bucky yüzümü tutup ona bakmamı sağladı.

"Beni öldürseler bir teline zarar vermem."

Arkamda beliren Pietro bana değil Bucky'e bakıyordu. Bucky çok az gülümsedi ve beni bıraktığında hafifçe arkamı döndürdü. Pietro ile göz göze geldik. Ve aklıma bir anımız geldi.

Bacaklarım kan içindeydi, ailem öldürülmüştü ve yıkık dökük bir evde Pietro ile karşı karşıya birbirimize bakıyorduk. "Abi" demiştim ona titreyen sesim ile. "Canım çok yanarsa ölürmüyüm?"

Pietro'ya baktım o günkü gibi.
"Abi, canım çok yanarsa ölür müyüm" Pietro teselli edici bir gülüş attı.

Ben öyle diyince Pietro teselli edici bir gülüş atmıştı.
"Ne ölürken canının yanmasına, ne de canının yanmasından ölmene izin veririm abiciğim"

Pietro üzerime hafifçe eğildi.
"Ne ölürken canının yanmasına, ne de canının yanmasından ölmene izin veririm abiciğim"

QUENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin