aynı sabaha uyanırken aynı rüyayı görmek imkansız gibi seninle.
imkansız kalsın dedin, kalbime sigara söndürüşünün ilk gecesi.oturduğum soğuk bankın kedisi, kahverengi gözleri.senin gibi. etrafımdaki tumturak dolu kalabalığa rağmen yalnız hissetmem, benim suçum muydu?
yoksa fanusumu okyanusa çeviren sen miydin?neyin ben olduğunu bilmiyorum, nerede olduğumu da.balkonun köşesinde hayalimde sigara içen sen, çakmağınla karanlığımı aydınlatan sen. eğer bu kadar gerçeksen neden kaçmıştın herşeyden? gözlerin gözlerime değerse tekrar, ne yaparım?bu his beni mahvediyor. düşündükçe batıyorum sevdiğim, düşündükçe bitiyorum.
sigara dumanına boğulduğunu biliyorum, seni anlıyorum. evim sendin, bomboş sokaklardayım şimdi. kaldırımlar ıslak, gözlerime eşlik eder gibi. evimize de gidemiyorum, dolabın üstünde fotoğraflarımızı görüyorum. kalbim ağrıyor.
portmantoda asılı ceketine bakıyorum, kokusunu içime çekiyorum. kokunu hatırlamaya çalışıyorum. sesini unutacak gibi oluyorum, deliriyorum.senin istediğin gibi her gün çiçek alıyorum, belki bu sefer gelirsin. mor lavanta buketine yıldızlar çiziyorum, yaralarımın üstüne yıldızlar çizdiğini gibi. merak ediyorum sevgilim, hangi yıldızın kuyruğundasın?
her aldığım mor lavantanın kağıt parasına ismini yazıyorum, benim kağıt param cebine dolar, kader gibi kapına gelir diye. üstünü bile almıyorum paranın, o kadar yorgunum ki. sadece sana vaktim var. sadece senin içine dolduğun her ayrıntıya.
- jeon