gerçeği derinlemesine biliyorum sevgilim, sevmek yok etmektedir.
yıkmak, öldürmek, yok etmek.
boğazıma kara yılan gibi dolanacağını bilmeden varolan bu keşkelerin duygusu,
beni sarıp sarmalayan bir ehlileştirme, bir özlem, ve en önemlisi suçluluk.
ar damarı çatlamamış insanlar için bir nimetti bu duygu, ve benim için çokça uzaktaydı bu kelime.
içim kan ağlarken şarkı mırıldanıyor, boğazımdan beynime hükmeden bu yılanla dans ediyor, sonsuzluk için gitarının tellerinde ellerimi gezdiriyordum.
ama her seferinde hangi enstrümanla çalınırsa çalınsın hep aynı olağanüstü melodin kulaklarıma doldu.
yaptığım şey yüzünden kendimden nefret etmeliyim.
suçluluk duymalı, vicdan azabı çekmeliyim.
oysa öyle bir şey hissetmiyorum, aslında hiçbir şey hissetmiyorum.