+JİN+
Toplantıya 15 dakika kalmıştı, asansöre bindim, hoseok'da vardı, kat düğmesine bastım bana bakarak güldü
"günaydın jin"
"Günaydın hoseok, namjoon un yanına mı"
"Hayır,biz ayrıldık, bilmiyormusun?"
"Oh öyle mi, haberim yok tu, bir sorun mu oldu"
"Hayır, biz aile zoru ile beraberdik, ama ortak karar ile ayrıldık"
"Ov adınıza sevindim"
Asansör durdu, yoongi girdi ğinde hoseok ona sarıldı, yoongi'de sarılarak saçlarını öptüğünde önüme döndüm, hoseok
"Günaydın aşkım"
"Şimdi gün aydı"
Hoseok kafasını yoongi'nin omuzuna yasladığında yoongi'de gülerek ona bakıyodu, kata geldiğimde indim.
Namjoon'un odasının kapısını çaldım, onay alınca girdim
"Bay kim toplantıya 7 dakika kaldı"
"Geliyorum"
Kalkarak güldüğünde yutkundum, ona çok aşıktım ama maalesef o bana değildi, odasından çıktı, ilerledik ki ayağım kaydı, gözlerimi sıkıca kapatmış düşmeyi beklerken belimde kollar hissedince gözlerimi açtım. (Klasikk😹)
Namjoon ile yüzlerimiz o kadar yakındı ki sıcak nefesi yüzümü yalayarak geçiyordu, ikimizde kızarmaya başlamıştık ama gözlerimizi inat ile çekmiyorduk, ileriden adım sesi gelince ayrıldık.
Temizlikçi kadın elinde uyarı işareti ile geldi
"Üzgünüm bay kim, işareti almak için gitmiştim"
"Hayır, sorun değil"
Kadın işareti koyarak gittiğinde namjoon saçlarımı anlımdan çekerek
"Hadi gidelim, iyisin değil mi?"
Kafamı salladım
"İyiyim, teşekkür ederim"
"Rica ederim"
İlerledik ve toplantı odasına girdik.
20 dakika sonra toplantı bitmiş her kes dağılmıştı, namjoon
"Jin konuşabilirmiyiz,
"Elbette"
Utanarak yutkundu, elini ensesine atarak
"Dondurma yemek ister misin?"
"İsterim"
Gamzelerini göstererek güldü, tanrım bu adam kalbime zarardı
"Gidelim"
Kafamı sallayarak onayladım, odadan ve şirketten çıktık, ileride bir dondurmacı vardı, yürüyerek gitmiştik.
Limon ve karadutlu almıştım namjoon sadece vanilyalı almıştı, masaya oturduk, etrafa bakarken hep çift vardı, ne konu açacağımı bilmiyordum.
İleride jimin ve jungkook vardı, yoongi ve hoseok ile dolaşıyorlardı, namjoon gülerek bakıyordu
"Yanlarına gidelim mi?"
"Olur"
Gülerek onayladığında kalktık, jimin bizi gördüğünde el salladı, diğerleri de bizi bekledi, yanlarına geldiğimizde namjoon
"Taehyung"
Jimin'in karnına eğildiğinde güldük, jimin
"Yah hyung önce biz"
"Hayır önce tae tae"
Çocukları çok seviyordu galiba, gerçi baba olmak ona çok yakışırdı, bizim de çocuğumuz olabilirdi, kafamı salladım, jin saçma hayaller kurma, yoongi
"Namjoon bırak artık"
"Yah tamam"
Jungkook kollarını bağladı
"Çocuğumu daha doğmadan kaçırıcan diye korkuyorum hyung"
Gülerek onları izliyordum, namjoon göz devirdi, kolunu omuzuma koydu
"Bizde çocuk yaparız seninkine mi kaldım, dimi jin"
Şaşkınca
"Biz?"
Namjoon hala dediğini kulakları duymadığı için onaylayınca hoseok gülerek
"Namjoon çocuk kızardı"
Söylendiğinde namjoon bana baktı
"Ah şey bir anda söyledim, of hadi gidelim"
Kafamı salladığımda ilerledik, her kes çift halinde dolaşırken namjoon
"Hayatımıza birini almalıyız galiba"
Yutkunarak kafamı salladım, konuşmaya devam etti
"Yakınımız da da hayat eşimiz olabilir"
"Anlamadım"
"Hayatımıza alacağımız kişi çok uzakta olmaya bilir"
"Haklısın"
Daha sonra diğerleri ile vakit geçirdik, kalbim acıyordu.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Namjin : Beyb
Fanfiction"Kıskandığın kişiye açıldın mı?" "Hmm hayır" "Neden? Seni red edeceğini sanmam" "Neden ki?" "Güzelsin, tatlısın, akıllı ve naif, mükemmelsin neden seni red etsin ki" "Beni öyle mi görüyorsun cidden" "Evet, yer yüzüne düşmüş meleksin"