Yaşayana Kadar ÖL

81/ Yüzleşme

Sabah olduğunda Misha'yı uyandıran Rimin, yemesi için dün topladıkları meyvelerden verdi. Afiyetle meyveleri yiyen Misha "gitmeden önce, tehlikenin farkındasın değil mi? Bir planımız var mı?" Diye sordu. "Kapının önünde muhafızlar olacaktır bu yüzden yandaki duvardan büyü ile geçeceğiz, Shin'in veya kızların bizi öldürme durumu olacaktır eğer öyle bir şey olursa beni bırakıp git çünkü ben ölmeyi hak ettim." Diyerek cevap veren Rimin, ayaklandı. "Umarım yaşarsın " diyen Misha, Rimin'in arkasından binadan çıktı. Terkedilmiş şehri öğlene doğru terk eden ikili, yeniden bir orman yoluna girdi.
Ormana girer girmez dört ayağı ve kafası oklardan oluşan canavar ile karşılaşan ikiliden Misha "bu yaybekler çok sinir bozucu onlara tahammül edemiyorum" dedi. Yaybekin attığı oklardan saklanan ikili, saldırmak için büyülü sözler söylemeye başladı. Misha'nın bilenmiş bir şekilde büyü yaptığını gören Rimin, büyü yaratmayı bıraktı. Büyüsü hazır olur olmaz yaybeke gönderen Misha, canavarı haritadan silmişti. "Bir tanesi için bu kadar güçlü bir büyü değer miydi?" Diye soran Rimin'e "inan ki değerdi" diyerek gülümseyen Misha, saklandığı yerden çıkarak yürümeye başladı.
------------------------------------------------------
iki gündür İris ile evlenme durumunu düşünen Shin, hala bir karar verememişti. Shin bu duruma o kadar çok kafa yoruyordu ki odasına girmiş olan İris'i fark etmemişti bile. İris'in kendisine dokunmasıyla kendisini fark eden Shin, "dalmışım, hoşgeldin İris" dedi. Yatağa oturan İris "bir şey mi oldu?" Diye sordu. "Sadece evlilik mevzusunu düşünüyordum" diyerek cevap veren Shin, yataktan kalkacağı esnada İris'in elini tutmasıyla birlikte duraksadı. " Seninle tanıştığım gün bu çocuk benim eşim olmalı demiştim, beni haydutlar dan kurtardığın günü asla unutamıyorum bir prens gibi çok havalıydın" diyen İris'in, gözünden bir yaş döküldü. İris'in göz yaşını silen Shin, biranda dudaklarına yapışan İris'e engel olamadı. Omuzlarından tutarak İris'i kendinden uzaklaştıran Shin, bu durumun yanlış olduğunu hissetti. "Neden, neden beni istemiyorsun?" Diye ağlayan İris, odadan koşarak çıktı. Dudağına dokunan Shin kendi kendine "neden bilmiyorum ama bu bana çok yanlış hissettirdi" dedi.
----------------------------------------------------
Akşama doğru krallığa varan ikili, büyü ile hızlanarak yanda ki duvardan atladı. Kapşonlularını takarak ara sokaklardan giden Rimin ve Misha, Akira'nın evine doğru hızlı bir şekilde ilerliyordu. Bir süre sonra eve varan ikiliden Rimin "Misha sen geride kal, her an kaçmaya hazır ol" dedi. "Aptal buraya ölmeyi değil biricik aşkım Shin'i görmeye geldim" diyerek cevap veren Misha, Shin'in karakterini bilmiyor gibi görünüyordu. Kapının önüne gelen Rimin, zile bastı. Kapıyı açan İrina'ydı, Rimin'i görür görmez bağıran İrina, Akira ve Betty'nin aşağıya inmesiyle Rimin'i gösterdi ve hain burada dedi. Rimin'i gören Akira, "Shin nerede seni lanet sürtük" diyerek boynunu sıkmaya başladı. Ne olduğunu anlamayan Rimin zorlanarak ta olsa "ne yani Shin geri dönmedi mi?" dedi. Rimin'in boğazını sıkmaya bırakan Akira'nın, "ne demek istiyorsun?" Sözlerine Rimin'in öksürdüğü esnada "kral ve komutan Shin'i bizden kurtardı" diyerek cevap veren Misha, şaşkın gözleri görünce bazı dolapların döndüğünü anladı.