Tiger's Kook /taekook

#2

Insanlar neden vardır? Bunu hiç düşündünüzmü? Elbet bazı insanlar kötülüğe, bazı insanlar ise iyiliğe tapmak için yaratılmıştır. Ama insanlar söyler ya iyiliğin içinde hep saklanan kötülükler vardır diye işte o zaman anlamak oluyor ki bu dünyada masum varlıklar yoktur. Mesela melekler çok iyilik doludurlar ve hep masumdurlar. Tch hepsi yalan..... Çünkü melekler eğer saf iyilikten oluşsaydı o zaman şeytanların ne planladıklarını hiç bi zaman anlamayacaklardı. Hep melekler şeytanlardan önce her şeyi bilir ve sessiz kalır ve en sessiz varlıklar ise kötülerden kötüdür. Bunları anlamamak mümkün siz diyildir zaten büyüdükçe içindeki çocuk oluyor ve acımasız birine dönüşüyorum bunun farkındasın da, ama hiç umrunda diyil ve hayatı istediğin gibi yaşamak kendi kuralların altında yaşamak istiyosun hah aslında o kadar kolay diyildir açıkçası çünkü o zamanlar ergendik ve ne yapacağımızı bilmiyoduk.Şimdi ise ben büyümüş ve 24 yaşına gelmiştim. Ve hoş ki annemler öldükten sonra doğum günlerini kutlamaya başladık.8 yıl benim doğum günüm oldu ve bunları bayan Park ,Jimin ve Hoseok la birlikte yapmıştık çok güzel olmuştu. Jimin her zaman beni desteklerdi kötü olsam da farketmezdi onun için sadece beni savunurdu. O yüzden içim rahattı ve şimdi ise penceremdeki vir kaplana bakıyordum. Ağzı birilerini öldürdüğü için kan olmuştu. Ve kocaman dişleriyle tüyler ürpertici görünüyordu. Bu kasabada paranormal olaylar hep efsanelerde veyahut hikayelerde  olurdu ve bunu da her akşam düzenlenen bahçede bir yaşlı erkek anlatıyordu. Hep çocuklara bu tür hikayeleri anlatır ve çocukların dikkatini ona vermesini sağlardı. Bende hep katılırdım. Merakımdan birden yaşlıya soruyodum "Bunları gördünüzmü hiç?" O ise evet derdi ama bana inanmıyor ka ve bunun bir kendinden uyduruk bir hikaye veyahut efsane olduğunu kendilerine inandırıyorlar derdi bir kaplan efsanesi ise böyleydi.
Bir zamanlar bir çocuk dünyaya gelmiş. Ama o ne ağlıyor ne de haraket ediyordu. O yuzden büyücülerden birini çağırırlar ve söylerler ki "Bizim çocuğumuzneden haraket etmiyor büyücü hanım?" Büyücü kadın ise "Ben çocuğunuza bir baka bilirmiyim efendim" der Çocuğun babasına. O da başını evet anlamında sallar ve kadına yer açar,  buyrun der. Kadın kendi kendine bir şeyler mırıldanır ve bir sembol çizmeye başlar. Birden her yer tozla kaplanır ve bomba patlamış gibi bir ses çıkar ve herkes yere yığılır çocuk ve büyücü kadından başka. Sonra ise büyücü kadın herkesten özür dileyip çocuğun ailesine yaklaşır ve fısıldayarak söyler "Sizin çocugunuz ileride çok büyük bir şeye dönüşecek ve bir krallık yürütecek aynı zamanda onlara dokunan olursa ise insanları öldürüp yemekten çekinmeyecek ve bir şey daha dikkatli olun çünkü çocuğunuz çok kuvvetli ve ben bilinç altına geçmeyi basarsam da sonrasına bakmama izin vermedi beni oğlunuz engelledi. Sizin çocuğunuz çok güçlü ve ben buna hiç Bir sey yapamam o yüzden zamana bırakmalısınız" Kadın bunu söyledikten sonra ise gitmeye çalışır ama çocuğun annesi onu çağrısıyla kadın durur annesi kadına gelir "Peki benim oğlum neye dönüşecek bayan wang" der kadın ise "Bilmiyorum ama çok büyük bir şey" der ve kadın biranda toz olur. Ailenin çocuğu ise uyanır ve gür sesiyle ağlamaya başlar. Herkes korku içinde çocuğa bakmaya başlar ama annesi ise "Hiç bir sorunumuz yok şimdi dağıla bilirsiniz" der ve herkesin gidişini çocuğunu kucağına alıp seyreder. Sonra ise çocuğuna bakar ve söyler " artık çocuğumuzun adı Vante"
Yıllar geçer ve van te büyür büyüdükçe  ise özel güçleri artar ve bunları kontrol edemez hale gelir ve yine o kadını getirirler. Ve söylerler "Çocuğumuz git gide güçleniyor ve kontrol altına alamıyoruz" der büyücü kadına, " Oğlunuzu göre bilirmiyim" der büyücü kadın sonra ise babası 13 yaşındaki vante'yi çağırır. "Vante buraya gel oğlum" "Geliyorum Baba" vante bunu dedikten sonra onların yanına gelir ve büyücü kadını görür "Baba bu kim?" Diye sorur vante. Babası ise "Seni iyileştiren büyücü kadın" der. Ama vante'nin içinde bir şeyler oluşuyordu kadın hakkınd sanki nefret ve kin bütün bedenini kaplamaya çalışıyordu. İçindeki ses ise " onu pençelerinle öldür ve yemeğini ye çok iştah açıcı kadın" diyordu. Vante bu seslere bir süre dayansada sabrının sınırlarına gelince birden tırnakları büyüdü, Tüyleri çıkmaya ve burnu ve ağzı şekil vermeye, Dişleri ise gittikçe sivilleşmeye ve büyümeye başladı büyücü kadın ilk başta ne olduğunu anlamasa da sonradan ise vante'nin içinden neler geçtiğini duydu ve korkmaya başladı. Artık vante büyük olmasada yine de insanı korkutacak seviyedeydi. Kadına yaklaştıkça kadın geri geri gidiyor ve kendine alan tanımak istiyordu. Sonra ise birden Vakte kadının üstüne atlayıp pençelerini geçirmeye başladı. Kadın ne olduğunu biler-bilmez çığlıkla atıyor ve halindeki bıçağı arıyordu bulunca vante'nin ön pençelerindeki koluna bir tane bıçak batırdı.  Bıçak ise vante'ye öyle saplanmıştı ki Vakte çok büyük bir kaplan sesiyle bağırdı. Herkes kulaklarını kapadı. Ormanlık büyük bir sakinliğe, sadece kargaların karmaşasının sesi duyuldu ve bu içler ürperticiydi. Sonra cantekin ön  kolunda kanama başladı. Vakte bunu görünce sinirlenip kadını iri ve iti dişleriyle ısırdı. Kadın öyle bir çığlık artı ki herkes çok korktu. Ama sonradan kadın yavaş yavaş kendini teslim ederken vante dişlerini kadından çıkartmıştı. Dişleri kanla kaplanmıştı. Ağzının suyuyla kan karışmış ve akmıştı.  Bir süre sonra ise vante kadını öldükten sonra eski haline dönmüş ve çıplak şekilde kadını izliyordu. Sonra ise babasına söyledi."Baba bu kadın çok lezzetli görünüyordu dayanamadım ve hala da yemek istiyorum hizmetçilere desen bu akşam yemeğine onu yesem olurmu baba lütfenn" babası ise korkmuş halda hala olanları kavramak için çabalıyor o kadının ölümünü çocuğunun bir canavara dönüşmesini dişlerinden kan akışı beyninin içinde dönüp dolaşıyor ve hala da o şoku atlata bilmiyordu sanki.Şimdi ise oğlu ona o kadını yemek istediğini söylüyordu çok normalmiş gibi! Sonra ise babası çok sinirlendi ve "Seni canavar git odana bir daha da gözüm seni görmesin. Odanda kilitli kapıcam son NE ZAMAN AKILLANIP INSANLARI YEMEMEYE ÖZEN GOSTERIRSEN. ŞIMDI DEFOL BURDAN " Vante bu dediklerine çok üzülür ve söyler "Ama baba beni içimdeki ses oyle yapti ben kendimi durdurmaya çalıştım ama olmadı nolir beni affet bir daha olmayacak" diye ağlamaya başlar ama babası yine de oğlunun bunu yapmasını yediremiyor ve oğlunu derhal gözaltına alınmasını istiyordu. "Sana çık dedim! Bir daha gözüme görünme anladın mı ?! Diye babası bağırdı. Vakte bundan çok etkilenmişti ve gözlerinden yaş almaya başlamıştı. Korumalar onu kolları altına alsa bile ağlamaya devam etmişti. Vante'ni korumalar odasına fırlattı ve kapını kilitlediler. Vante günlerce bu odada kaldı. Her babasının ona söyledikleri geldiğine hem sinirleniyor hem de ağlıyordu. Kendine nasıl hakim ola bilirdi ki zaten?! Öyle doğmuştu bu dünyaya öyle göz açmıştı. O ne yapa bilirdi ki?! Bununla zaten Vakte hep babasına kin beslemiş. Ve annesinin kokusunu özlemişti. Kendine yemin etmişti ki eğer babasını görüş orada canavara dönüşüp babasını parçalayacaktı. Vante bunları söylerken her şeyi babası kapıdan duydu ve korktu bu yüzden de vante'ni kendisi ölene kadar can geyi çıkartmadı odadan. Vante ise git gide büyüyen kininiyine de beslemekle meşguldü o zamanlar. Vakte bu 40 yıl boyunca o odada kaldı. Ama yinede yüzüne ne bir kırışıklık ne de yaşlılık hiss olunuyordu küçük çocuktu o hala. Odadan annesi onu kurtarırken sadece bunu söyleye bilmişti. "Oğlum...." Annesi ona sımsıkı sarıldı. Özlemini giderdi. Vakte ise annesinin kokusunu içine çekiyordu. "Anne..."diye söyledi sonra ise çekildi annesinden vante.
"Anne o babam denen herif..."
"Onu sen mi öldürdün?"diye sordu vante annesiz onaylarcasına başını salladı. "Beni zindana attı oğlum, onu senin için öldüreceğimi. Sonra ise aşkı buna izin vermemişmiş beni otuz yıl o soğuk zindanda koydu. Sonra ise karşıma çıktı beni çıkarttı. Ve her gün özlem giderdi benim vaktim olması ama sonunda buldum ve onu 5yıl önce öldürdüm. Ve 4yıl hapiste yattım. Bu yıl buraya gelebildim kapını açmak istesemde korumalar izin vermemişti oğlum ama şimdi buldum. Ve-ve seni çok özledim" diye tek nefese konuşmuş annesi sonra ise çocuğunun koynunda hıçkıra-hıçkıra ağlamıştı.Sonra ise Vante bir şey farketmişti. Annesinin hiç değişmediğini......
"Anne yoksa sende mi benim gibi..."
Diye Vante şaşkınca annesine bakmıştı. Annesi ise ondan ayrılıp evet demişti.sonra ise "Evet oğlum. Aslında senin adın Kim ......"

Efsaneni aklıma getirdikçe için titriyordu ve Vante'nin asıl adını öğrenmek istiyosun şuan penceremde beni gördü ve kaçtı. Bende şimdi ise o çalılık arasına girerken bir turuncu ışık geldiğini gördüğümde dönüştüğünü anladım ve derin bir nefes çektim. Ve kendi kendime 'iyi ki beni yemeye gelmedi' dedim.........

__________

Merhaba yine karşınızdayım bu bölüm Vante yani Tae hakkında bir bölüm oldu. Taehyung hakkında da bilgileri sundum ve Taenin babasının ne kadar pislik bir adam olduğunu öğrenmiş oldunuz.

Bir şey daha.

Arkadaşım bana ficin sonunu çok resmi bitirdiğini söylüyor ve van üzülüyorum buna ben ne yapayım komik olamıyorum. Her şeyi ciddiye almak benim suçun değil ve arkadaşıma burda hakaretler yardığı cem bittin sen. Bu dünyada tek arkada şimdi zaten ve seni çok seviyorum cadı arkım.

Snowy sizin için başka bir bölüm yazmaya gidiyor bayyy <3

Sizleri seviyorum <3