Beraber kitap okuyorduk. Daha doğrusu o okuyordu ben onu izliyordum. Ben sapık veya takıntılı yada aşık sana bilirsiniz fakat ben hiç biri değilim. İnanın sizde böyle bşr güzelliği görseniz sizde onu saatlerce izleyebilirdiniz. Aniden bana döndü ve göz göze geldi. Bir anda yüzü düştü hatta gözlerinin kısa bir süreliğine dolduğuna bile yemin edebilrim.
"Şey acaba yüzümde bir şey mi var? Yada okuduğum tarzı mı sevmedin? Yada burdayım diye üzüldünmü? Yaz ben... ben çok özür dilerim.." ve ben daha olayın şokunu atlatamadan birden koşmaya başladı ve ben, daha masasaki kumandayı bile almaya üşenen ben şu anda onun peşinden koşuyordum. Neyseki bu kovalamaca çokta uzun sürmedi.
"Şey özür dilerim yani eğer bakışlarım seni rahatsız ettiyse sadece.. sadece çok güzelsin ve bu yüzden yüzünü inceliyorudum.." bunu dediğim anda yüzü bir domatesten farksızdı. Başını aşağı eğerek konuşmaya başladı
"Şey... o-o zaman yarın aynı yerde aynı saatte..." ve ben bir şey diyemeden ortadan kayboldu. Gözüm anında saatimi buldu. Saat 16.15'ti. Eh o zaman onun dediği gibi olsun. Yarın aynı yerde, aynı zamanda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncir ağacı..
Ficción GeneralBir ağaç başlattı sevgimizi bir incir ağacı. Bir incir birleştirdi bizi ve bir yangın bitirdi bizi... İyi okumalar~