Kuyruklu Yıldıza Mektup

Giriş

Hoş geldiniz KYM okuyucuları.

İtalik yazılar günlüğe,harici yazılar günümüze aittir.

Keyifli okumalar dilerim.

___

*Tüm insanlar özür dileyecek bir gün kuyruklu yıldızlardan.Onlar ölürken dilek tuttukları için.*

Önce yalnızlığımı meşrulaştıracağım.

Bu koca metrapolde bir başıma kalacağım.

Öyle uzaklaştıracağım ki insanları kendimden,öylesine uçurumlar açılacak ki aramızda düşme korkusuyla adım dahi atamayacaklar.Elleri bile gitmeyecek telefona.

Sessizliğin duvarlardaki yankısı artıp da zihnime çarptıkça,gürültülü suskunluğum ruhumu kamçıladıkça daha hızlı yazacağım bir kelebeğin kozasından kanatlarını parçalayarak çıkıp da ağaçtan düşüp öldüğü hikayesini.

Baştan savma olacak tüm satırlar.Kafiyeler,redifler birbirini arayacak ama asla bulamayacak.Sözcükler bir satırdan diğerine savrulacak,cümleler anlamını yitirecek.Mürekkep kağıda çarpa çarpa yosun tutacak.

Tek gösterimlik oyunuma tüm insanlığı davet edeceğim.

O an savaşlar duracak,ateşkesler peş peşe duyurulacak.

Dünya barışı sağlanacak.

Kudüs rahat bırakılacak.Ağlama Duvarı,Süleyman Mabedi'nin etrafında yükselecek,Süleyman'ın hazineleri insanlara hibe edilecek.

Arabistan petrolde boğulacak,Rusya nükleer silahları imha edecek,İsviçre tarafsızlığını bozacak,Belçika en acı çikolatayı piyasaya sürecek,Almanya'dan işçi göçü başlayacak,Alman orduları disiplinsizlikten kırılacak,Finlandiya'da eğitim kurumları kapatılacak,Japonya'da bir daha deprem olmayacak,Çin'den yeni bir pandemi yayılacak,delirmek en bulaşıcı hastalık sayılacak.Kolombiya tüm kahvelerini seyirciler için kavuracak.

Gösteri,Beyaz Saray'da olacak.
Amerika kapılarını dünyaya açacak.

Kavimler göçü tekrarlanacak.

Bilet bulamayanlar,kapıda kalanlar sokaklara yığılacak.Onlar için oyun Times Meydanı'nda yayınlanacak.

Tüm radyolar ortak yayın yapacak.Bütün kanallar tek uyduya bağlanacak.Dünyanın her bir yanında aynı gazeteler basılacak.

Pablo Picasso ve Vincent Van Gogh bir kenarda oturacak,ressamlar yıldızlı bir gecede Mona Lisa'lar yapacak.

Kant bir daha okunmayacak.
Gogol dünya turuna çıkacak.
George Orwell dünya başkanlığına atanacak.

Kafka,Milena'ya kavuşacak.Sefiller tekrar yazılacak.Dostoyevski cezasız suçlar kurgulayacak.
Sherlock,mesleği bırakacak;Baker sokağında purosunu tüttürürken Watson,suçlu peşinde koşacak.Agatha Christie,mizah romanları satacak Pera Palas'ta.
Oğuz Atay,Selim'e babalık yapacak.Cemal Süreya,beş kırk beş vapurunu kaçıracak.
Turgut Uyar,biraz da yeryüzüne bakacak.

Hukuk sistemi altüst olacak,yargıçlar gösteriye gelenlere mısır satacak.
Dilenciler en pahalı takım elbiseleriyle localarda oturacak.Turistler taksicileri dolandıracak.Çocuklar adamları dilendirecek.Öğrenciler profesörlere ders anlatacak.

Benzin ucuzlayacak.Arabalar hurdaya çıkacak.Bebekleri leylekler getirecek ve ebeveynler çocuklaşacak.
Taksim meydanı başı boş kalacak.
Hazarfen Galata'ya saklanacak.
Cem Sultan hükümdar olacak.
Yasaları mahkumlar koyacak,hükümet uyacak.

Ölüm sıkıyönetim ilan edecek.

Kurtuluş umutları İsa'ya bağlanacak.

Sahnenin perdeleri aralanacak,Hamlet oynanacak.Böylesi acıklı bir duruma Shakespeare bile diyecek söz bulamayacak.Romeo ve Juliet kavuşacak.Leyla,Mecnu'nu bir vahada bulacak.Ferhat ile Şirin bir dağın tepesinde yaşayacak.

Aristokratlar bodrumda yatacak.
Soylular kristal bardaklarda kımız dağıtacak.
Asiller kölelerin esiri olacak.
İngiltere'de güneş doğmamak üzere batacak

Ölümüm bir dans gösterisini andıracak.Zarif hareketlerle pahalı bir şarap bardağından ecel şerbetini yudumlayışımı görenlerin nutku tutulacak.

Zifiri karanlıktaki sahne kanlı ay eşliğinde parlayacak.Eş zamanlı gerçekleşen güneş tutulması göğü kızıla boyayacak.

Kızıldeniz ayrılacak,kıtalar birbirini tamamlayacak.

Mucizelerin kucağındaki felaket dünyayı sarmalayacak.

Perdeler açılacak,kapanacak ve tekrar açılacak.

Nefesler tutulacak,alkışlar yankılanacak,akıllar kaçacak.

"Bir yıldızın kaymasıyla" oyun sonlanacak,tutulan nefesler bir daha hiç bırakılamayacak.

İnsanlık gözyaşlarında boğulacak.Hiç duyulmayan yaşantımın aksine ölümüm asırlarca konuşalacak.Çocuklara anlatılmaktan kaçınılan bir öykü,derslerde konuşulması yasak bir tarih konusu olacak.

Dünyanın her yanından insan bu cenaze törenine katılacak.

Küllerim tabuta savrulacak,kilisenin çanları dakikalarca çalacak,minarelerden selalar okunacak.

Sekiz milyar beden ağırlaşmış bu tabutu yerinden oynatamayacak.

Her biri kendi vicdanının yükünü sırtlanmaktan aciz kalacak;belleri bükülecek,dizleri titreyecek,yüzleri buruşacak,sırtları kamburlaşacak.

Bir gece yarısı,sağanak yağmurda güneşlenen bu mahluklar
müthiş bir bağlılık ve saygıyla sokaklara,duraklara,okullara,
kitaplara adımı koyacak.

Her ne zaman göğe çevrilse başları,utançtan kıvranacak.

Yıldızlara düşen her bakışta varlığımdan daha var olan yokluğum hatırlanacak.

Ay beni anımsatacak,kuyruklu yıldızlara sayısız özür mektupları yazılacak.

Acizane ruhlar bağışlanmak için yalvaracak.

Izdıraplarla geçen yaşantım,sustuğum çığlıklarım bir çeşit ruh hastalığı olarak tanımlanacak.

Ruhları kararmış,hissiyatsız bu yaratıklar:"Tedavisi yoktu," diye konuşacak.

Muzdarip hayatım buruk bir tebessümle anımsanacak.

Hikayem hüzünlü bir sonu dahi hak etmeyerek üç noktayla son bulacak...

Sönmekte Olan Yıldız

___

Kitap yarı texting olacak ve zaman zaman geçmişe dair anılar,günlükten yazılar içerecek.

Bölüm sonu yorumlarınızı ve sorularınızı buraya alabilirim.

Hoşça kalın.