18. bölüm

225 15 28
                                    

Aoki POV
Riff odadan çıktıktan sonra derin bir nefes alıp rahatladım.

Ses: "Ne olursa olsun sadece rüya mı? Güldürme beni ;)." Ani konuşmasıyla irkildim.

Aoki: "Senin hala konuşmaya yüzün var mı?" Dedim sinirli bir şekilde.

Ses: "Neden ki senin gibi yüzsüz müyüm ben?"

Aoki: "Hayır ama neyseki bende 1 tane var, senin gibi hangisini kullanacağıma şaşırmıyorum."

Ses: "Sen bana iki yüzlü mü demek istiyorsun?!

Aoki: "Fark etmene sevindim." Laf soktuğumu anlamasıyla onun sinirli homurdanmasını duydum.

Ses: "Sırf rüyada çok yorulduğun için birşey demiyorum."

Aoki: "Bahanen bu mu hm?" Dedim, rüyayı daha doğrusu kabusu hatırladıkça öfkem artıyordu.

Ses: Sakın beni denemeye çalışma." Dedi öfkeli ve kaba bir tonda, sanki ben öfkelendiğimde oda öfkelenmişti.

Aoki: "Yoksa ne ha?" Geri adım atmaya hiç niyetim yoktu ve bu onu daha da kızdırmıştı.

Ses: "Yoksa başka kişilere de kabuslar yaşatırım!" Dedi ve bir süre dediklerini idrak etmeye çalıştım.

Aoki: "S-Sen... bunu yapamazsın, sen sadece benim içimdesin ve bu imkansız?!" Dedim stresli bir şekilde.

Ses: "Daha neler yapabileceğimin
farkında değilsin, neler yapabileceğimizin farkında değilsin."

Aoki: "Bunu yapmayı bırak düşünürsen bile yapabileceğimiz olası anlaşmaların her birini unut!"

Ses: "...Şey tabiki yani niye böyle bişey yapayım ki?" Dedi masum küçük bir kız gibi.

Aoki: "Pekala..."

Artık susunca tekrar Riff'i düşünmeye başladım, aslında rüyasını bana anlattığı için mutluyum sırf böyle bir rüya için bu kadar endişeli görünmesi...

Ses: "Hadi ama... Rifften bahsediyoruz! Abartmak onun işi değil mi?" Dedi ve düşüncelerimi bozdu.

Aoki: "Tam gittin kurtuldum diyorum yine geliyorsun, git artık ve gelme." Dedim son kısmı bastırarak.

Birşey söylemedi yada yapmadı, tekrar sessiz olduğuna emin olduktan sonra yorgun olduğum için kalkıp gerçekten duş almaya karar verdim.

Dark Aoki POV
Tamam belki dün akşam birazcık ileri gitmiş olabilirim ama bu benimle bu şekilde konuşabileceği anlamına gelmez! Her neyse, yorgun olduğu için şanslı yoksa rahatsız etmeye devam ederdim.
...
Sanırım bende yorgun hissediyorum...

Dark aoki: "Yorgun olmak mı? Ne düşünüyorum ben?! İyice salak ışık halime benzedim." Dedim bilinç altının derinliklerine inerken.

Etrafa baktıkça midem bulanıyor. Burası birsürü saçma hatıra ve gereksiz birsürü bilgi ile dolu. Yinede en derine gidene kadar devam ettim.

Aslında bilinç altında derine indikçe bilgiler daha gereksiz ve saçma bir hal alır, ama en önemli bilgilerin burada olması çok... ironik..?

Aradığım şeyi gördüğümde duraksadım.

Dark aoki: "Pekala, demek buradasın..." Dedim en derindeki parçalanmış kafese bakarken. Dikkatlice uçarak oraya indim, duygusuzca kafesime baktım.

Dark aoki: "Parçalanmış olmana rağmen hala sağlam görünüyorsun. Belki yeterince kırılmamışsındır?"
Dedim karanlık bir güç topu ateş ederken. Ama kafes parçalanmış olmasına rağmen hala sapasağlam ayakta durabiliyordu.

Kafesin içinde ve dışında birsürü saldırı izi vardı ama tek parçalanmış yer kafesin girişiydi.

Dark aoki: "Senden nefret ediyorum... Beni buraya hapseden kişilerden nefret ediyorum..." Dedim saldırılarımı artırırken. Anılar aklıma doluyordu... Burdan kaçamıyordum, çıkmayı başaramıyordum.

Dark aoki: "Beni değersiz görenlerden nefret ediyorum... Buraya ait olduğumu düşünenlerden nefret ediyorum..."  Sinirle dolup taşarken daha sert ve daha güçlü saldırdım. Saldırılarımın kafese etki etmediğini görünce patlamama noktasına geldim.

Dark aoki: "BU SONSUZ HAPİSANEDE HAPSOLMAKTAN NEFRET EDİYORUM!!!" Tüm gücümle büyük bir ateş ettim. Nefes nefese kalmıştım, yavaşça kafamı tekrar kaldırdım.

Sadece ateş ettiğim yerlerin izi vardı, kafes hala sağlam ve dayanıklı gözüküyordu.

Yenilgiyle iç çektim ve oturdum. Ne kadar güçlü olursam olayım bu kafese zarar veremezdim. Sadece beni içinde tutabilmek için saf ışıkla mühürlenmişti.

Dark aoki: "Beni buraya yapayalnız şekilde yok olmaya bırakanlardan nefret ediyorum..." sessizce oturup düşünmeye başladım. Ya Voidus beni hiç kurtarmasaydı? Bu yüzden ona minnettar mı olmalıyım?

Hayır, beni kurtardı ama sadece ona itaat etmem için. Benimle işi bittiğinde beni tekrar hapseder miydi? Artık bir önemi yok... Çünkü artık patron benim ve o bana itaat edecek...

Tekrar kafese baktım, birdaha asla onun içine girmeyeceğim dedim içimden. Duygusallaştığımı hatta neredeyse ağlayacağımı Fark ettiğimde kendimi toparladım ve geri dönmek için hazırladım.

Dark aoki: "Ne olursa olsun intikamımı alacağım... her birinden." Buradan çıkmadan önce sessizce mırıldandım.

Aoki POV
Duştan çıktım, üstümü giyip saçımı taradım. Garip bir şekilde hiç sesini çıkarmadı. Acaba benle konuşmadığı zamanlarda ne yapıyor diye düşünmeden edemedim. Büyük ihtimalle sadece gormu nasıl ele geçiririm diye düşünüyordur.

Ses: "Nerden bildin? :)" Kafamdan tekrar sesini duydum.

Aoki: "Bilmek çokta zor değildi, başka bir amacın veya işlevin yok zaten."

Ses: "Bak zaten sinirliyim bide üstüne sende sinirlendirme." Dedi ciddi bir tonla.

Aoki: "Her neyse hadi kahvaltı yapalım... YANİ-! Yapayım demek istedim."

Ses: "Sende bir yumuşayıp bir sinirleniyorsun hahahahha!"

Aoki: "Sanki sen öyle değilsin, daha fazla konuşmak istemiyorum." Birşey demeyinle odamdan çıkıp kahvaltı yapmaya gittim.

Yazar notu:
Evet bölümü burda bitiriyorum dark aokiyi biraz yumuşattim ama her an sertleşebilir ;)

Artık bölümler daha fazla ve daha hızlı gelecek sonuçta okullar tatil oldu 🥳🥳🥳

Bu arada bu bölüme isim bulamadım isim önerisi lazım acil jsjdjdnd

"💜🖤Karanlık Tarafım🖤💜"  Gormiti Aoki 😇😈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin