"💜🖤Karanlık Tarafım🖤💜" Gormiti Aoki 😇😈

"Rüya ve Kabus" Bölüm 13

Riff POV

Hüzünle odama yürüdüm, bu sefer işi gerçekten batırdım... Tam odama girecekken biri beni kenara çekti.

Riff: "Eron..?" Şaşırdım, en son slogu yiyordu.

Eron: "Riff, mükemmel bir fırsat kaçırdığının farkında mısın?" Kendi ciddiyetiyle sordu. 

Riff: "Şey... Ben..." Diyebilecek bir şey bulamıyorum.

Neden Aoki'ye Payron'nun üstündeyken ona itiraf etmedim ki..?

Eron'dan gözlerimi kaçırdım, beni teselli edeceğini düşündüm ama beklemediğim bir şey yaptı.

Eron: "Onu seviyor musun?" Hala ciddiydi.

Riff: "E-Evet..?" Biraz kısık bir sesle söyledim.

Eron: "O zaman neden yapamadın?"

Riff: "Çünkü o... Düşüncesiz, egolu bir ateş kafadan daha fazlasını hak ediyor..." Yüzüm düştü.

Eron: "Demek sorun bu, hmm..." Biraz düşündü yada düşünür gibi yaptı.

Riff: "Yine ne düşünüyorsun bakalım?" 

Eron: "O zaman, hak ettiğini ver!" Gülümsedi, hiç bir şey anlamadım.

Riff: "Biraz daha açıklayıcı anlatabilir misin?" 

Eron: "Hmm... Yani demek istediğim, Rüzgar Sütunu'nda olduğumuzu düşün. Havada duran sütun Aoki olsun, ona ulaşmamızı engelleyen rüzgar da egon ve dik başlılığın. Aoki'ye ulaşmak için rüzgarı yani egon ve dik başlılığını bölmen gerek." 

Riff: "Pekala... Nasıl yapacağım?" 

Eron: "Saburo da yanında, O senin Aoki'ye olan sevgin. Şimdi söyle bakalım, Aoki'ye olan sevgin mi? Yoksa egon ve dik başlılığın mı daha güçlüdür?" 

Riff: "Ama bugün rüzgarı bölemedim-" Eron sözümü kesti.

Eron: "Bize en başta böldüğünü söylemiştin, değil mi? Şimdi önemli olan bu değil, sen önce soruma cevap ver." tek kaşını kaldırdı.

Rüzgarı böldüğüme inanmadığını sanmıştım neyse, Aoki'ye ulaşmam için rüzgarı ve egomu ikiye bölmem lazım. Ona ulaşmamı hiçbir şey engelleyemez.

Düşündüm, o haklı. Evet, o haklı!

Riff: "Tabi ki de ona olan sevgim, ona ulaşmama hiçbir şey engel olamaz!" Tekrar canlanmış gibiydim.

Eron: "Pekala, söyle bakalım onu seviyor musun?" Hiç düşünmeden cevap verdim.

Riff: "Evet!!!" Sanırım biraz fazla bağırdım çünkü İkor bizi kontrol etmeye geldi.

İkor: "Burada uyumaya çalışıyorum, yine neyin peşindesiniz?" Tek kaşını kaldırdı.

Riff: "Biz sadece-" Eron benden önce davrandı.

Eron: "Kaya, kılıç, parşömen oynuyorduk. Riff kazandığı için bağırdı, tabi hile yaparak." Bana baktı ve biraz kıkırdadı. 

İkor: "Pek şaşırmadım, yarın antrenman yapacağız. Sizin için önemli olmayabilir ama burada uyumaya çalışıyorum." Soğuk kanlılığını koruyarak söyledi, klasik buzcular.

Sonra İkor odasına döndü, Eron ile bakıştık ve gülmeye başladık.

Eron: "Pekala, buz kafaya daha fazla rahatsızlık vermek istemeyiz." 

Riff: "Evet, iyi geceler Eron."

Eron: "İyi geceler."

Odama girmeden önce Eron'a son kez seslendim.

Riff: "Eron." Şaşırarak arkasını döndü.

Eron: "Evet, Riff?" 

Riff: "Teşekkürler, gerçekten." Gülümsedim.

Eron: "Dediğim gibi ne zaman istersen, akıl hocan yanında!"  Bana göz kırptı ve odasına gitti.

Mutlu bir şekilde yatağıma uzandım ve onu düşündüm, bu akşam güzel bir uyku çekebilirim. Umarım Aoki de güzel bir uyku çekebiliyordur.

Anlatıcı POV

Riff, güzel düşüncelerle uykuya dalarken kendini güzel bir rüyada bulur. Maalesef aynısını Aoki için söylemek imkansız. O şu an kabusta, karanlık kişiliği tarafından eziyetlere katlanmak zorunda. 

Riff ile Eron konuşurken, aynı anda karanlık kişiliği onu zorla uyuttu. Dizleri üstünde zincirledi ve öfkesini ondan çıkarmaya başladı.

Karanlık Aoki: "Benle oyun oynamandan sıkıldım, sana itaatkar olmayı öğreteceğim!" Aoki'nin omuzlarından tutup ona bir elektriksel karanlık dalgası gönderirken söyledi. 

Aoki: "Ahh..!" Gerçekten çok yorulmuş ve hırpalanmış gibi gözüküyordu. Ama bu sadece karanlık kişiliğinin daha çok zevk almasına neden oldu.

Karanlık Aoki: "Neden çığlık atmıyorsun? Yeterince acıtmıyor mu?" Aoki'nin kalbi'nin olduğu yere elini koydu ve alnındaki karanlık işaret parladı.

Aoki: "Ah... Ne yaptığını sanıyorsun..?" 

Karanlık Aoki: "Sadece kalbindeki ışık enerjisinden tadıyorum, aslında hiç fena değil." Sırıttı.

Aoki: "Bunu yapmayı kes, sana izin vermedim!" 

karanlık Aoki: "İzin istemedim, ayrıca biraz sonra ciddi anlamda canın acıyacak. Bu yüzden çığlık atarsan memnun olurum." 

Aoki: "S-Sen ne..?" Karanlık Aoki'nin işareti daha parlak yanar ve Aoki'den yüksek miktarda ışık enerjisi çalar. (*Bu işlen gerçekten çok acıtır.*)

Aoki: "*Çığlık atar *" Zincirler gider ve Aoki yere düşer, kalbinde büyük bir boşluk hisseder. 

Aoki POV

Nefes almakta zorlanıyorum, kalbimde büyük bir boşluk hissetmeye başladım ve en kötüsü yanında olmaktan en çok nefret ettiğim kişi yeniden doğmuş gibi enerji dolu...

Karanlık Aoki: "Uzun zamandır böyle hissetmemiştim! Işığın çok lezzetliydi, bu yüzden sana teşekkür etmeliyim!" Bana döndü, ona nefret dolu bakmamı bekliyordu ama daha önemli bir sorunum var.

Aoki: "Ağh..." Biraz bana sırıtarak baktı ama hızla ciddileşti, sanırım oda bir sorun olduğunu anlamıştı.

Karanlık Aoki: "Hey! S-Sen iyisin, değil mi?" Sesi endişeli geliyordu.

Aoki: "B-Ben..." Kalbim çok hızlı kasılmaya başladı, kalbimi tuttum. Gereğinden fazla enerji çekmiş olmalı.

Karanlık Aoki: "Eğer bu bir şakaysa, kesinlikle komik değil..!" Yanıma doğru geldi ve eğildi. Kalbimin olduğu yeri tuttu ve paniklemeye başladı.

Aoki: "Neden önemsiyormuş gibi davranıyorsun..?" 

Karanlık Aoki: "Pekala, pekala sana acı çektirmek eğlenceli ama ölmen bir seçenek değil." Elini tekrar kalbimin olduğu yere götürürken söyledi.

Sonra benden aldığı ışığın bir kısmını geri verdi, kalbim biraz daha iyi oldu ama hala çok yorgunum ve fiziksel acıya daha fazla katlanamam.

Bunları düşünürken Karanlık Aoki'nin zihnimi okuduğunu fark etmemişim.

Karanlık Aoki: "Daha iyi misin?"  Ilık bi tonda söyledi. Ayrıca neden umurunda ki?

Aoki: "Umurunda olduğunu sanmıyorum." Gözlerimi devirdim.

Biraz düşündü ve bana baktı.

Karanlık Aoki: "Fiziksel olarak iyi olduğuna emin olduğum zaman devam edeceğim ama daha sabah olmadı bu yüzden..." Sırıttı.

Aoki: "Bu yüzden?" Gerildim.

Karanlık Aoki: "Neden bir anı yolculuğu yapmıyoruz?"

Anı yolculuğu..?