Doktor (+18)

6

Selamlar, bir süre yoktum. Tekrardan yalnız kaldım tekrardan düşünmeyi kesmek için yazı yazmaya ihtiyacım olduğuna karar verdim. Her zaman gerçekten yalnızken tek çare bir şeyler yazmak oluyor ve neredeyse tüm acılarımın sonunda hiç bir şey hissetmeden kafayı yiyecek derecede düşünmeye başlasam yeni bölüm attığım kitabıma yeni bölüm atmaya karar verdim. Bazen kendimden bahsetmeyi seviyorum. Bir bilgi vermek istedim bu bölüm kendimle ve kitapla alakalı. Jimin ve Yoongi karakterinin ikisi de benim iki tarafımı yansıtıyor, karakterli cevapları tepkileri davranışları hepsi benim zihnimin iki ayrı yeri. Şimdilik bu kadardı, iyi okumalar dilerim.

6. Bölüm

Gözlerimi açtığımda yabancı bir tavanla karşılaşmıştım. Neredeydim ben? Bulanık gören gözlerimi bir kaç kez kırpıp görüşümü netleştirdikten sonra etrafı inceledim. Yoonginin eviydi. Zevklerimiz benziyordu.

Tenime değen yabancı ama kokusu fazla tanıdık olan tişörtte baktım yatağın ilerisinde ki dolapla bitişik olan aynadan. Yataktan kalkıp hafif sendeleyerek odadan çıktım. Altımda iç çamaşırı hariç bir şey yoktu

Dün gece ile alakalı hiç bir şey hatırlamadığım için tuvalette girip etrafı incelemeyi bitirdikten sonra aynın karşısında boynuma baktım kaşlarımı çatarak. İz yoktu.

Aynada benden başka bir yüz görünce yerimden sıçrayarak arkama döndüm. Bana sırıtarak bakan yoongiyi gördüm.

"Korkma, ellemedim"

Lavaboya kalçamı yaslayıp sırtımı geriye doğru götürdüm ellerimi lavabonun iki yanına yerleştirerek yüzümü hafifçe eğip Yoonginin gözlerine baktım. Yoongi sırıtmaya devam ediyordu. Beni süzüp elini baldırlarımda gezdirdi, meydan okurcasına bana sırıtarak bakmaya devam ediyordu. Yüzümde ki ciddiliği bozmadan karnımda ki kasıntıyı görmezden gelip gözlerimi kısarak Yoongiyi izlemeye devam ettim.

"Devam mı?"

Tek kaşımı kaldırıp ona meydan okumaya devam etmeyi seçtim, bunun göstergesi olarak tek dizimi kaldırıp eşofmanın üstünden erkekliğine hoş bir şekilde bastırarak okşamaya başladım. Yoongi bunu hissedince seslice sırıtarak gülümsedi. Sınırlarını zorlamaya kararlı bir şekilde dizimle sertleşmiş erkekliğini okşamaya devam ettim. Yoongi dudağını ısırarak bacak içlerimden ellerini çekmeden konuştu.

"Biliyor musun sabahları daha azgın o-"

Lafını yarıda kesip ensesinden onu yüzüme yaklaştırdım ve dudağımı dudaklarına sürtmeye başladım. Dudaklarında konuştum gözlerim kapalı bir şekilde.

"Umrumda mı?

Dudaklarında gülümseyerek yavaşça kendimi geri çektim

"Değil."

Tuvaletten çıktım. Çıktığımı sanıyorken Yoongi kolumdan kavrayıp tuvalete geri soktu. Sert ve aceleci bir şekilde beni duvarla kendi arasında kucağına aldı, sırtımı duvara yaslayıp sertçe bacak arama kendini bastırdı, ağzımdan birkaç inilti kaçtı. Sertçe içime girer gibi hareketler yapıyordu bunları yaparken sırıtarak yüzüme bakıyordu.

"Du-"

Elini iç çamaşırımın üstüne koyup penisimin ucundan sızan sularımın ıslattığı yeri elledi. Elinin olduğu yere bakınca sırıtması daha da büyümüştü.

"Hmmm?"

"İndir beni"

Hiç inmek istemiyordum aslında zaten indircek gibi de değildi. Beni dinlemeden eşofman altından sertleşmiş penisini çıkartıp iç çamaşırımın üstünden deliğime kendini bastırmaya başladı. İnkar etmeme rağmen bedenim onu istiyordu, dudağımı ısırıp bacaklarımı Yoonginin sırtına sardım.