taekook~which way?

4.Bölüm: Tatlısın...

Yeni bir güne daha uyanmıştım sabah herkesten önce kalkmıştım ve kahvaltı hazırlamaya başlamıştım Jimin duş alacağı için sonradan gelecekti zaten duş almaya ihtiyacı vardı yüzü çökmüştü resmen kendine gelmesi gerekiyordu mutfağa inmeden önce kardeşim Soobin'in odasına doğru ilerlemiştim zaten odalarımız yanyanaydı odasına ulaşmak için 2-3 adım atmak yetiyordu odaya girdiğimde Soobin'i yorganına sarılmış fosur fosur uyurken görünce ister istemez gülmüştüm aslında buraya geldiğimiz ve onun düzenini bozduğum için kendime kızıyordum ama görüyorum ki o hallinden fazlasıyla memnundu sanırım Yeonjun denilen o çocuktan gerçekten hoşlanmıştı yada gönül eğlendiriyordu ama sanmıyorum ona diğerleri gibi bakmıyordu bakışları daha anlam içeriyordu...

Mutfakta bir yandan dometesleri doğruyor bir yandan da en sevdiğim şarkı olan Still whit you söylüyordum bu şarkının sözleri bana hep anlamlı gelmişti küçüklüğümden beri bu şarkıyı hep dinlerdim ve artık dilimden düşmez olmuştu.

Üzerimde gezinen iki çift göz hissetiğimde kafamı yavaşça sağa doğru çevirmiştim Kim Taehyung'u görmeyi hiç beklemiyordum.Kalçasını tezgaha yaslamış bir şekilde beni süzüyordu sonra benimde onu izlediğimi fark ettiğinde gözlerini kaçırmıştı neden bilmiyorum ama bu yaptığı haraket bana çok tatlı gelmişti ve gülmemek için kendimi zor tutuyorum sahi işime o kadar çok odaklanmıştım ki onu fark edememiştim acaba ne zamandır orda duruyordu şarkı söylediğimi duymuşmuydu acaba ahh tanrım...utanç verici gerçi çevremdeki insanlar sesimiz güzel olduğunu söylüyordu ama yinede utanıyordum ne vardı da o kadar yüksek sesli söylüyorsun salak Jungkook!

" Sesin çok güzelmiş... biliyomusun annem de ben her gece uyumadan önce bana bu şarkıyı söylerdi sesin annemin sesine benziyor aynı onun gibi huzurlu ve büyüleyici... "

Sesimin huzurlu ve büyüleyici olduğunu mu söylemişti o...?

Benim sesim güzelse onunda feromanları çok güzeldi sahi neden bir deltanın feromanı beni bu kadar rahatlatmıştı kurdum o kokuyu hep içinde hissetmek istiyordu...

" A-ah teşekkür ederim şey kahvaltı birazdan hazır olur siz isterseniz oturup bekleyebilirsiniz "

" Sizli bizli konuşmasak olur mu Jungkook aynı evde yaşıyoruz zaten hım? "

" Peki siz nası- sen nasıl istersen Taehyung "

" Sana yardım etmemi istermisin daha çabuk biter hem "

" Hiç gerek yok zaten Jimin bana yardım etmeye gelecek biraz işi olduğu için o daha geç gelecekti "

Bunu dedikten sonra Jimin mutfağa girmişti ve bizi yakın görünce bana bakıp imalı imalı sırıtmıştı...

" Günaydın Kookie beklettiğim için üzgünüm sen zaten çoğu şeyi hazırlamışsın bırak gerisini ben hallederim masayıda ben toplarım sonra "

" Sana da güneydın Jim hem önemli değil kahvaltı hazırladım sadece "

Jimin Taehyung'a dönmüştü ve..

" Bu arada sizede günaydın "

" Günaydın, diğerleri de birazdan uyanır bu arada beklemekten nefret ederler size biraz ayı olduklarını söylemiştim zaten biraz hızlı olsanız iyi olur "

" Tabi "

Jimin ile beraber kahvaltının kalanınıda hazırlamıştık ve diğerlenin gelmesini bekliyorduk yemek masasında. Taehyung bu evde yaşayan herkesin aynı masada yemek yediğini söyledi ve kardeşimi de çağırmamı söylemişti ama ben ona hafta sonu olduğu için onun odasından hiç çıkmayacağını söylemiştim bu herkesin aynı masada yemek yeme konusu bana çok tatlı ve anlamlı gelmişti bu günün sonunda herkesin aynı masaya oturacağı ve sohpet etmesi kimsenin birbirinden ayırlmaması demekti benim için.