3.bölüm

129 44 10
                                    

Elimde hayatımın anahtarı vardı benim. Geleceğime giden yolun rotasını hep ben belirlerdim ama bu felaketten sonra sanki elimdeki anahtar kırılmış, aklımdaki rota silinmiş gibi hissediyorum. Ben kolay bir hayat sürmedim. Kurulu bu düzenimde ailemin çok emeği var. Yıkılan o ev babamın yıllarca harcadığı emeğin karşılığıydı. Babamın onca emeğinin bir gecede darmadağın olması çok yaralayıcı...
Asla unutamam o balkonda saatlerce oturup annemin işten gelmesini beklediğimiz günleri, şiir gösterisine hazırlanırken defalarca kez karşısında durup prova yaptığım aynayı, bursluluk sınavına çalışırken sabahladığım yatağımı, yazılılara çalıştığım o masayı, kardeşimle dizi izlediğimiz o koltuğu, balkondan babamızı gözetlememizi -çok eğlenceli bir aktivite aslında öneririm- işte üzüldüğüm şeyler bu anıları barındıran eşyaların bir daha asla yeni anılara ev sahipliği yapamayacak olması...
Üzüldüğüm şey; bozulan düzenimiz, yıkılan gelecek planlarım, onca emeğin karşılığını paramparça bir şekilde görmek. Ağzım o kadar alışmış o kadar dile getirme ihtiyacı duyuyor ki çoğu zaman aileme yaşanan felaketi unutup "haydi evimize gidelim" diyorum. 2023 Maraş merkezli 7.7 şiddetindeki depremden sonraki ilk yirmi gün böyleydi lakin sonrada pek bir şey değişmedi. Hayat daha acımasız daha katlanılmaz bir hâl aldı. Hatay'da geçirdiğim bu yirmi gün aklımda silik bir şekilde yer alıyor. Varla yok arasında gibiydim o zaman... Aklım yerinde değildi. Psikolojim darma dumandı sallantılar durmuyordu. Gece yatmak benim için bir eziyetten farksızdı. Çünkü yattığım yer hep sallanıyordu ve gözümü her kapattığımda evimin görüntüsü beliriyordu... Hataydan bir süre uzaklaşma kararı almamızın zamanı gelmişti...

İçimdeki felaketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin