Siren sesleri tüm kampı inletirken polis arabaları ormana teker teker girmeye başladı.
Gerçekten korkunç bir görüntüydü. Daha yeni öğretmen olmuş biriydim ve mesleğimin ilk aylarında böylesine ürkütücü bir vakayla karşılaşıyordum.
"Öğretmenim bize neler olduğunu söylemeyecek misiniz?" Yanıma gelen ve tir tir titreyen öğrencime baktım. Korkunun verdiği hisle sertçe yutkundum. "Ben de bilmiyorum."
Aslında biliyordum. Meslektaşlarımdan biri vahşice katledilmişti.
Etrafta çok büyük bir kargaşa vardı ve okul yönetimi cinayet işlenen yeri öğrencilerden saklamaya çalışıyordu. Neyse ki polisler gelmişti.
"Dedektif Jeon!" Polis memurlardan biri önümden çok hızlı bir şekilde geçen adama seslendi.
"Evet memur Kang?" Adam soluklanarak konuşmaya başladı. "Kurban kırk sekiz yaşında bir öğretmen ve penisi parçalanarak kan kaybından ölmüş. Ayrıca cesetin yakınlarında bir şey bulduk." Sonrasını göremedim ve duyamadım çünkü polisler herkesin orayı boşaltması gerektiğini söyleyerek güvenlik şeridini çektiler.
"Hadi çocuklar herkes otobüslere." Kimisi ağlıyor kimisi de kampın yarıda kalmasından dolayı öfkeyle somurtuyordu.
Çok sevdiğim öğrencilerimden biri göz yaşını silerek "Bunu kim yapmış olabilir? Bu çok canice..." dedi. Bu vaka hepimiz için bir travmaydı.
"Evet bu canice ama bunları düşünmeyelim lütfen. Biliyorum çok ağır bir durum ama görmezden gelmeliyiz."
Başka bir öğrenci "Peki şimdi kimya dersimize kim girecek?" diye sordu.
Derin bir nefes aldım ve "Büyük ihtimalle yeni bir öğretmen atanacaktır. Bunları boş verin ve ara sınavlarınıza odaklanın." dedim.
Otobüse giren meslektaşım bayan Han "Bay Kim." diye seslendiğinde hemen ayağa kalktım. "Evet?"
"Otobüs şimdi okula doğru yola çıkacak ve sadece çocuklar gidecek." Kadının büyük bir endişeyle fısıldadığı şeye karşılık "Biz?" diye sordum.
"Burada kalıp sorguya alınacağız." Kadın kalbini tuttu ve "Ah, Tanrım bu nasıl bir felaket..." dedi.
•
Vakayla ilgilenen kişinin dedektif Jeon olduğunu öğrenmiştim ve şu an kamp için kurulan çadırları bir arada toplayarak ortada -kimsenin göremeyeceği ve duyamayacağı- bir alanda tek tek tüm öğretmenleri sorguya çekiyorlardı.
Şimdi ise sıra bana gelmişti. Açıkçası ilk deneyimimdi ve gergin hissetmemek elde değildi. Üstelik bir kişi vahşice öldürülmüştü.
"Kim Taehyung, değil mi?"
Karşımdaki dedektifin sorduğu soru üzerine başımı salladım. Gözlerinde keskin yırtıcı hayvan bakışı vardı ve geniş vücudu kendinden emin olduğunu gösteriyordu.
Onu izlediğimi fark ettiğinde elindeki deftere bir şeyler yazmayı bırakarak benimle göz teması kurdu. "Bay Jung hakkında biraz bahseder misiniz? Sizin açınızdan nasıl biriydi?"
Etrafta biraz göz gezdirdim ve tekrar dedektife dönerek "Aramızda herhangi bir sorun yoktu. Daha doğrusu ne çok konuştuğum ne de hiç konuşmadığım biriydi." dedim.
Başını salladı. "Cinayetin nasıl işlendiğini duydunuz mu?"
Yüzüm buruştu çünkü gerçekten iğrençti. "Evet, duydum. Penisi baltayla parçalanmış ve... Ah bunu neden sordunuz?"
Gözlerinde ki keskinlik hiç sönmezken "Öylesine." dedi. Bu öylesine sorulmuş bir şey değildi, bu aslında cinayete karşı herkesin tepkisini ölçmekti. Elinde ki deftere de zaten bunları not alıyordu. Ben sosyoloji öğretmeniydim ve insanları çok net bir şekilde anlayabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge Of The Past ∞ Taekook
Mystery / ThrillerÖğretmen Kim'in etrafında dönen, dedektif Bay Jeon'un dosyasında yer edinen gizemli ve akıl almaz vaka. ∞Taekook Kan ve şiddet içermektedir.