9.0

180 24 66
                                    

Karşımda bana dik dik bakış atan sabitoyu gördüm. "Sesli düşünüyorsun giyuu." Dedi. "Senin sevgilin yok. Zorla olup ertesi gün ayrılmıştınız ya hani." Dedi sabito.

Ne kadar unutkanım? Şimdi shinobu ile sevgili olmamız için bir engel yok. Bir dakika. O sevgili yapmayı saçma buluyor. Doğru. Belki ben görünce fikri değişir ha?

"Sabito sence shinobh bana bakar mı?" Dedim. Sabito beni öldürecekmişcesine bakış attı. "Mal mısın kız olsam sana aşık olurdum." Dedi.

"Harbi mi lan? Gerçekten bana bakar mı?" Dedim heyecanla. "Bakar tabi." Dedi sabito. "Ama o douma'yı seviyor bana bakmaz ki." Dedim.

"Douma'yı sevenin ben a-"

"Sussana lan shinobuyu sal." Dedim. "Tamam tamam neyse biz makomoyla dışarı çıkacaz sende git shinobuyla buluş." Diyerek odadan çıktı sabito.

Itshinobu: hazır mısın giyuu san?
Sabitodarkness: öyle deme lan utanıyorum.
Itshinobu: niyeymiş o?
Sabitodarkness: tamam hadi hazırlanıyorum gel. Kuaförde misin yoksa?
Itshinobu: yoo!
Sabitodarkness: tamam tamam hadi bayy

Telefonumu yatağıma doğru fırlattım. Dolabımı açıp en güzel kimonomu çıkardım. "Biz geldik!!" Diyerek odaya daldı mitsuri ve ablam.

Kimonomu üstüme geçirmiştim çoktan, tamda makyaja geçiyordum. "Makyajını biz yapacağız!" Dedi mitsuri heyecanla. "Kiminle buluşuyorsun?" Dedi ablam bana lip balm sürerken.

"Giyuu san ile."

"O kim lan?" Diye bağırdı ablam. "Sabitodarkness var ya oymuş onunla buluşacağım." Dedim. "Vay be." Dedi mitsuri.

***

Acaba saçı hangi renkti? Gözleri ne renkti? Gamzesi var mıydı? Kokusu nasıldı? Saçları uzun muydu? Ne severdi? Boyu kısa mıydı?

Tam bir anime gibi koşuyordum demon parka doğru. Arada durup mesaj var mı diye bakıyordum. Ama belkinde o benim ona atmamı istiyordur.

Itshinobu: geldin mi?
Sabitodarkness: hayır sen?
Itshinobu: geliyorum bekle giyuu san!
Sabitodarkness: beklerim.

Telefonumu cebime sokup koşmaya başladım. Lisenin ilk gününden daha fazla heyecanlıydım. Çok hızlı koşmaya başladım. Hayatımda ilk defa bu kadar hızlı koşuyordum.

Ananı-

Yokuşu farketmediğim için yere düşüyordum öleceğim! Giyuu'yu görmeden öleceğim! Kafamı vuracağım şuan arkamı görmüyorum ama düştüğüm yokuşu görüyorum.

Henüz düşmedim ama bir kaç salise içerisinde düşüp öleceğim lan? Yer neden bu kadar yumuşak? "Kendine gel."

Yakışıklı bir ses bana sesleniyordu. "Sen kimsin?" Diye fırladım. Oha lan çok yakışıklı. "Kızardın iyi misin?" Dedi. Hala yerde oturuyordu.

Muhtemelen üstüne düşmüştüm. Ama bir çizik bile hissetmiyordum. Büyük ihtimal beni görünce yere oturup beni tuttu.

"Ş-şey... g-gitmem gerek..!" Diyerek koşmaya başladım. "Hey bekle! Ben giyuu." Dedi arkamdaki ses.

Ne?!?!?!??!

Giyuu bu kadar mı yakışıklıydı?? Harika çok yakışıklı waaa.. "Sakin ol lan. Çok mu çirkinim? Ağlamak üzeresin." Dedi. Çok sakindi Allahım çok sakin!

Sakinliği beni delirtiyordu. "Oğlum utanıyorum ama çok yakışıklısın!" Dedim. Giyuu kızardı. Benimde domates gibi olduğumu hissediyordum.

"Oyalanmanın yararı yok. Hadi bir an önce gidelim." Dedi ve yürümeye başladık. "Sence yakışıklı mıyım? Beni böyle mi bekliyordun." Dedi.

"Aslında bu kadar yakışıklı olacağını asla bilmiyordum. Ama yinede yakışıklı olduğunu tahmin ediyordum." Dedim utanarak.

"Biliyormusun? Sana bu kadar yakın olmak çok güzel." Dedi. Yüzünü göstermemeye çalışıyordu ama domates olduğunu hissediyordum yine.

"Ahahahah! Ama ben seni ilk defa görüyorum." Dedim. İlk defa bu kadar rahattım. Nedense biri her an beni öldürebilecek ama giyuu san beni koruyacak gibi hissediyordum.

O sırada elimde bir sıcaklık hissettim. Lan? Giyuu benim elimi mi tutuyor? Duraksadım. Giyuu da durdu ve eline baktı. Ellerimize bakarak gülmemeye çalışıyorduk.

"Elin çok sıcakmış. Bu arada yanlışlıkla tuttum. Alışkanlığım var benim." Dedi giyuu, birlikte sohbet ederek demon parka doğru yürüyorduk.

•kelebeğin son isteği• giyushinoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin