kırmızının elli tonu =^Hyunlix^=

parçalarımdan akıyor

Para yuvası: acil evime gel.

Felix:höst köpek mi çağırıyon ?

Para yuvası: bugün para banka hesabına yatacak.

Felix: ay hazırlandım zaten geliyordum 😽
(Seen)

Felix, minho Hyung'unun kucağına elindeki konsolu atıp ince ceketini giydi.

"Nereye lan?"

"Sugar daddy'mmh çağırdı."

"İnlemeden söyle pis sapık."

Kapıyı minho'nun yüzüne çarparak çıktı ve bir sokak yürüyerek toplu taşıma için beklemeye başladı.

Yetersiz bakiye kartını gösterip nakit vermek zorunda kalmış ve yerine oturmuştu. Hazır ol sınırsız bakiye kart.

Sonunda evin yakınlarından geçen bir sokakta inerek geriye kalan on dakikalık yolu yürümeye başladı.  O kadar üşengeç bir insandı ki on dakikalik yolu yarım saatte gelmişti.

Felix'i görünce kapıyı açan adamlara teşekkür etti ve bodoslama içeri daldı.

"Hyunjin-ah!"

Birkaç saniye sonra hyunjin'i görünce Felix tekrar yutkundu. Sadece adama bakarak uçağı kalkıyordu bu ne iş?

"O kadar erken geldin ki geçen hafta ölen büyükannemin cenazesini kaldırdık."

Hyunjin dalga geçerek söylediği cümlenin ardından göz devirdi.

"Göz devirme gözün öyle kalır Allah muhafaza."

"Ne?"

"Yok bişey. Neden çağırdın?"

Hyunjin etrafına baktıktan sonra Felix'i kendine yakınlaştırıp kulağına eğildi.

Felix içinden "azma Felix" diye binlerce kez tekrar ediyordu.

"Babamlar iş gezisinden döndü. Seni sevgilim olarak tanıtacağım."

"Baban da yakışıklı mı? Benim bir arkadaş var sap kalmasın diye diyorum kendim için değil tövbe haşa."

"Annem hayatta."

"Bu da birşey... Ama arkadaşımın da maşallahı var hani..."

Hyunjin içinden sabırlar geçirirken Felix'in kolundan tutup salona girdi.

"Baba."

Babası hyunjin'i ve elinden tuttuğu genci görünce çatık kaşlarla ayağa kalktı.

"Ne oluyor?"

"Seni sevgilimle tanıştırmak istiyorum."

Babası ağır adımlarla yaklaşarak ikiliye yargılar bakışlar attı.

"Bu seninle evlendirmek istediğimiz kızı kandırmak için bir numara falan mı?"

Adamın sorusuna karşılık Felix hemen öne atladı.

"Aa alakası yok çok aşığım ben böyle parçalarımdan akıyor. Ben Felix, Verin elinizi öpeyim babacım." Adamın elini tutup öpmeye çalışırken adam elini cebine attı.

Felix "Ayıp ama.." dedi sessizce.

"Numara falan yok baba ben çok aşığım Felix'e."

Hyunjin Felix'e fazlasıyla duygu dolu bakışlar sunarken Felix ona ortaokulundaki sapık müdür gibi bakıyordu.

"Hyunjin...evladım gerçekten buna mı emin misin?"

"Neyim eksik be? Taş gibiyim maşallah."

Felix dudağını ısırırken hyunjin onun kalçasından dürttü.

"Daha iyi rol yapan birini bulmalısın. Evlenmemek için neden çabalıyorsun anlamıyorum?"

"Çünkü ben bir erkeğim ve oğlunuz gay."

Felix'in baygın ve cilveli bakışları dıştan çok itici görünse de hyunjin bunu sevimli bulup gülümsemişti.

"Gerçekten onu seviyorum.. oyun yok. Onun bu doğal dobra hallerine aşık oldum ben."

Hyunjin Felix'e sevgi dolu bakarken eğilip dudaklarına kısa bir öpücük kondurmuştu. Felix ağzı açık kalırken babasının sinirden köpürdüğü belli oluyordu.

Hyunjin başardığını anlayarak Felix'in belinden tutup çekti.

"Hadi sevgilim odama çıkalım."

Felix'in içinde ayılar sevişirken belinde olan Hyunjin'in elini düşündükçe kızarıyordu.

"Ben düştüm. Ben iptal."

Olm ne kadar saçmalık varsa o kadar eğlenceli yazılıyor ya

Ciddi ficleri zor yaziyom ama bunu kolay yazıp konuyu batiriyom