Onu buldum~3

71 7 5
                                    

Felix'ten

Parti sonrası eve doğru ilerliyorduk, mahalleye girdiğimizde uzaktan bize doğru bakan bir adam vardı. Gözlerimi bana dikmişti ve gerçekten o an korkunç duruyordu. Bu adamı daha önce hiç burda görmemiştim, Jisunga dönüp

"Jisung şuradaki adam kim? İlk defa görüyorum mahallede" dedim.

"Bende ilk defa görüyorum da sana dik dik bakıyor adam." dedi, haklıydı adam beni yiyecekmiş gibi bakıyordu, ben birşey diyemeden Jisung tekrar lafa atlayıp "Olum bu seni çiğ çiğ yer ha kedide kesiyordur bu şimdi, ananı sikim bize doğru geliyo Felix!" son cümlesini telaşla söyleyince kafamı cevirdim ve bize doğru gelmekte olan adama çevirdim kafamı. Benden gözlerini hiç ayırmıyordu, lan Jisung haklı olmasın.

Yanımıza ulaştığında, sanki yanımda Jisung yokmuş gibi davranarak gözümün içine bakarak
 
"Sonunda buldum seni Lee Felix artık benimsin. Seni kazanmak için herşeyi yapacağım, pislik babanla anlaşma yapmam gerekse bile."

"Sen ne diyon lan hacı arkadaşımk rahat bırak" dedi Jisung. Allahım yer yarılsada yerin dibine girsem. Gizemli adam arkadaşıma dönüp, "sen karışma Han Jisung." dediğinde ikimizinde gözleri kocaman açılmıştı, nerden tanıyordu lan bu adam bizi. Ona dönüp

"Adlarımızı nerden biliyorsun ve neyin nesisin. Kimsin? Ve benden ne istiyorsun."

Dedim kendimden emin bir ses tonuyla. Gizemli adam beni baştan aşağı süzdü ve sırıtarak tekrar bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Ben Hwang Hyunjin. Seouldeki en bilinen şirket Hwang şirketinin varisiyim. Sadece adlarınızı değil herşeyinizi biliyorum" duraksadı, ve parlayan gözleri ile bana baktı ve devam etti

"Seni istiyorum. Seni 2 yıldır bulmaya çalışıyordum ve başardımda."

"Ne? Ne saçmalıyorsun sen!"

"Seni 2 yıl önce, tam bu mahallede markette gördüm. Seni beğendim ve araştırdım."

Bence adam manyağın teki, şu an Jisungu tutup arkama bakmadan kaçmak isterdim ama bir tık korku var, adam kedi kesiyor bence ya.

Ben bunları düşünürken arkadan 3 kişi daha bize doğru geliyordu, en küçükleri gibi duran Hyunjin denen adama seslendi, "Hyung! Nerde kaldın" bizi görünce duraksadı ve "bunlar kim?" dedi. Bu çocuğa kıyasla daha büyük duran 2 kişi daha geldi ve Hyunjin denen adamın yanında durdular, anlaşılan arkadaştılar. Kesin hepsi kedi kesiyo.

"Onu buldum Jeongin." dedi Hyunjin. Hepsinin gözleri bir anda şokla açılırken bana baktılar. Jisung kulağıma eğilerek bana "Şu kahverengi, uzun saçlı olanda taşmış he" dedi. Onun bu dediğine göz devirdim ve tekrar gözlerimi karşımızda duran 4 kişiye çevirdim,

"Ee yani, sabaha kadar böyle birbirimizemi bakıcaz. Yani biz Jisungla yavaştan gitsek iyi olucak" dedim ve arkamı döndüğümde bileğimden tutan elle birlikte tekrar önüme dönmek zorunda kaldım. Küçük olan durumu toparlamak adına

"Ben Jeongin. Hyunjin Hyungun arkadaşıyım. Şu yanımda duran Minho ve diğer yandaki ise Chan."

Chan konuştu, "Bu garip tanışma için kusura bakmayın. Tanıştığımıza memnun oldum"
Minhoda onu başıyla onaylayıp "tanıştığımıza memnun oldum" dedi.

"Sizi korkuttuysak özür dilerim, telafi etmemize izin verin. Düzgünce tanışmak adına bir café ye gitmeye ne dersiniz" dedi Hyunjin.

Ben tam red edicekken Jisung lafa atladı ve "Olur!" dedi. Yemin ederim salak bu çocuk.

          --------------------------------

Şu an bir café de oturmuş konuşuyorduk. Meğer bu Hyunjin denen adam bana aşıkmış. Ama ben daha yeni tanıştığım birine aşık olamayacağım için nazikçe arkadaş olmayı teklif ettim. Onu kırmak istemezdim.

Issız MahalleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin