1.Bölüm Üç Silahşörler

96 13 8
                                    

Merhaba arkadaşlar bu benim ilk hikayem,ilk umutlarım,ilk acılarım, ilk neşelerim. Bu hikaye benim kendimi buluşum.
Umarım sizde benim gibi düşünürsüzün ve bu hikayeye önyargısız yaklaşırsın.
Şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim 😊
-Blacxbanshee

Uzun okul koridorunda kendinden emin adımlarla sınıfıma doğru sağımda saçını savura savura yürüyen Açelya,solumda beğendiği kızlara göz kırpan Rüzgarla ilerliyordum.Koridorda beni görenler sağa sola çekildiler ve ortayı boş bıraktılar.Bütün gülüşmeler,bağırışlar,fısıltılar bir anda soldu.Koridorda sadece bizim ayak seslerimiz yankılanıyordu.Bazıları beni mafya babası sanıp kafalarıyla saçma bir şekilde selam verirken bazı erkeler Açelya ve bana yiyecekmiş gibi bakıyorlardı.Kızların geneli kıskançlıkla,bizi dövmek istermiş gibi bakıyorlardı

Korktukları için hiçbir şey demiyorlar.Bana ve etrafımdaki insanlara saygı duyuyorlar,bulaşamıyorlar .Bu kadar korkulan biri olmamın sebebi sicilimin kabarık olması.Beni hafife alıp iftira atanları öldüresiye dövemem,hocaların lafları altında kalmam hatta onları rezil etmem ve birkaç kere karakolda sabahlamam okulda bana kafa tutmaya çalışanlara engel oluyordu.

Açelya'nın yürüyüşüne daha fazla dayanamayıp dirseğimle hafifçe koluna vurdum''Kızım düzgün yürü sanki defiledeyiz ne bu havalar!'' diye sert ama sessizce söylendim.Omuz silkip aynı şekilde yürümeye devam ederken söylenmeyi de unutmuyordu''zaten herkes bize bakıyor biraz hava atsak ne olacak? Hem gözüme kestirdiğim birkaç kişi var.Biraz eğlencem'' deyip o etkileyici gülüşlerinden birini attı.

Açelya gerçekten çok güzel bir kız.Etraftaki erkeklerin dikkatini çekmeyi başarıyor.Uzun kumral saçları açık yeşil gözleri ve mankenleri bile kıskandıracak fiziği ile hiçbir şey yapmada bütün bakışları üzerine çekebiliyor, sadece erkeklere biraz fazla meraklı biri.Okulda benim yüzümden oda korkulan birine dönüştü.Benim aksime cana yakın ve eğlenceli bir kız olmasına rağmen çoğu öğrenci ondan çekiniyor.

Sınıfa yaklaşırken bize arkası dönük kahkaha atan üçlüyü gördüm.Biri çok kısa ,minyon tipli,kahverengi saçlı bir çocuk diğeri yapılı,kahverengi saçlı ve en uzunları tahminen 190 falan vardır.Tam ortadaki en yapılı olan geniş omuzlu,uzun boylu,dik duruşu olan ve saçları sarı ile kumral arasında renge sahip biri. Okulda yeni olmalılar çünkü daha önce onları hiç görmemiştim. Garip bir şekilde hem çok tanıdık hemde sokakta yanımdan yürüyüp geçen insanlar kadar yabancıydılar bana.

''Rüzgar sen bilirsin kim bu üç silahşörler?"

"Onlar mı?Yeni öğrenciler kolejden atılmışlar.Şu sağdaki kısa boylu olan Deniz,soldaki sırık olan Arasve ortadaki Alas.''
Rüzgar ayaklı gazete gibidir okuldaki her şeyi herkesten önce bilir,bütün okulu tanır.Benden biraz uzun ela gözlü kahverengi saçlı sempatik bir çocuk.Yüzünden hiç silinmeyen çarpık gülüşüyle sıcak kanlı biri ama kavga sırasında gözü döner kimseyi tanımaz,duymaz.

Peki ya ben.Ben kim miyim? Melodi Korkmaz.17 yaşında normal bir kızım.Açık kumral saçlarım,koyu yeşil gözlerim kar beyazı bir tenim var.İşte klasik bir Türk kızıyım.Yaşadığım yerde fazla serseri olduğu için annem beni küçükken dövüş kurslarına yazdırdı.Kendimi korumayı ve olay olduğunda oradan en az hasarla kurtulmayı amaçlarken şuan profesyonel dövüşçüler kadar iyiyim .Annemin bütçesi sadece 3 ayı karşılayabildiği için devamında ben çalışıp ödedim.Hem okula gittim hem çalıştım hem de dövüş kursuna gittim. Gerçekten de çok işime yaradı sadece kendimi değil annemi de korudum.

Birden şu üç silahşörler sustu be bize doğru dönüp yürümeye başladılar.Ortada ki yapılı çocuk adı Alas'tı sanırım gözlerini bana dikti.Denizleri hatta okyanusları kıskandıran o mavi gözleriyle sanki beni delip geçiyordu.İnsanın büyüleyen hapseden çok yoğun bakan mavi gözlere sahip.Tam aynı hizaya geldiğimizde tiz bir kız çığlığı kulakları doldurdu.''Sen salak mısın?İnsan önüne bakar.Dikkat etsene!''Açelya delicesine koridorda bağırıyordu. Dikkatleri iyice üzerimize çekmiştik''...üzerim mahvoldu bir de hala bakıp bakıp gülüyor .DELİRİCEM ŞİMDİ!''Tam çocuğa vurmak için ilerleyecekken kolundan tutup durdurdum.

Etrafa bakıp ufak bir baş hareketinin ardından sert bir sesle''sınıfa''dedim 10-15 saniye içinde sınıfta sadece onlar ve biz kaldık.Koridor o kadar sessizdi ki birbirimizin nefes alış veriş seslerini duyabiliyorduk.Uzun olan çocuk alaycı bir şekilde gülerek konuşmaya başladı''Farkındaysan sen bana çarptın.Hatta üzerime çıktın. Burada suçlu sensin etraftaki erkeklere bakacağına önüne bakmayı dene."Bu konuda haklı olsada bir kızla bu konu hakkında bu kadar rahat konuşamaz. Açelya iyice sinirlenmeye başlamıştı.Şuan onu tutup kavga çıkmasını engellemem gerekirken nedense içimden gelmiyordu.kolunu bırakıp olacakları Rüzgarla izlemeye başladık.

''Sen kendini ne sanıyorsun?Bana ne demek istedin sen?Benim kim olduğumu biliyor musun sen? Özür dileyeceğine bana suç atıyorsun kuş beyinli''Her cümlesinde sonra ağır adımlarla o uzun çocuğa yaklaşıyordu .O üçlüye her baktığımda ban kilitlenmiş mavi gözlerle karşılaşıyorum bu durum beni rahatsız etmeye başlamıştı.

Çocuk sinirlenmeye başlamışa benziyordu o da ona yaklaştı ''Kızım ne çene varmış sende.Yeter buna da kafa deniyor.Hem ne ima ettiğimi hepimiz gayet iyi anladık.''dedi ve herkese tek tek baktı. Arkadaşım hakkında bu şekilde konuşması beni iyice sinirlendirdi. Zaten daha sabahki sinirimi atamamışken bu olayda iyice tuz biber olmuştu. ''Hepiniz kendinize gelin,saçma bir tartışmayı çekecek halim yok''sinirimi atmak için o üçlüye döndüm ''kimsiniz ve nereden geldiğinizi bilmiyorum ama size benden tavsiye kime bulaştığınıza dikkat edin!'' tıslarcasına söyledikten sonra o uzuna döndüm''sen de kiminle nasıl konuşacağını öğren yoksa harika bir şekilde öğretirim''ilk önce bana garip garip baktı.Tam ağzını açmış bir şey söyleyecekken mavi gözlü o çocuk araya girdi.Karşıma dikilip yüzünü yüzüme hizaladı nefesini dudaklarıma doğru üfleyip sanki etkilemeye çalışırmış gibi bir edayla konuşmaya başladı''kızım kapa çeneni ve şunları da al uzaklaş buradan,yakında kim olduğumuzu hiç unutamayacak bir şekilde öğrenirsiniz merak etme.''dedikten sonra çarpık bir şekilde gülüp burnumu sıktı.

Sinir kat sayım bir anda zirveye ulaşmış ve gözüm seğirmeye başlamıştı.Bu onlar için hiç iyi bir şey değildi.Ne zaman yumruk yaptığımı hatırlamadığım elimi daha çok sıktım''ayağınızı denk alın lan!Burası bizim çöplüğümüz .Kime nerede bulaşacağınıza dikkat edin.''diye bağırdıktan sonra karşımdaki çocuğun o tapılası mavi gözüne yumruğumu indirdim.Hazırlıksız olduğu için birkaç adım sendeledi. Üç silahşörler şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı.Yüzlerine daha fazla bakmayıp arkamı dönüp yürümeye başladım.Açelya ve Rüzgar da hemen arkamdan geldi .

Yine verdiğim sözü tutmamıştım. Ne kadar olaysız bir gün geçiricem desemde yapamadım durduramadı kendimi. İçimde ki siniri ya böyle atıp karşımdakinin canını yakıp verdiğim sözleri tutamayacaktım yada kendi vücudumda ve ruhumda derin yaralar açıp gün geçtikçe kendimi yitiricektim.
Ve ben artık seçimimi yapmıştım.

Bir MELODİ MisaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin