Bir MELODİ Misali

BÖLÜM 2: KALIPLAŞMIŞ YETENEKLER

MERHABA ARKADAŞLAR BEN GELDİM.YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM UMARIM BEĞENİRSİNİZ. VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

İYİ OKUMALAR

------------------

Kaç saat geçti,kaç ders geçti?Hiçbir fikrim yoktu.Sadece aklım mavinin en güzel tonunu taşıyan,çok yoğun bakan gözlerle doluydu.Kendini içine hapseden, baktıkça içinde boğulmak istenen o mavi gözlerle.Bir bakış beni nasıl bu kadar etkiledi anlamıyorum başımı hafifçe sallayarak bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Ama nafileydi o tanıdık yabancı gözler bütün zihnimi ele geçirmişti.Yanımda hareketlenme hissedince kafamı hemen oraya çevirdim.Açelya ayağa kalkmış ve sınıfımızın en çalışkanlarından olan Ali'nin yanına gidiyordu.

Bazen çok şaşırıyorum, insanlar kendi  çıkarları için karşısındakilerin duygularını önemsemiyor.Bu hayattaki en saf,en temiz,en güzel duyguyu kendi çıkarları için kirletiyor. Oysaki o onu içten severken ,kalbini ona açarken karşısındaki hiçbirşeyi önemsemeyip kalbini defalarca kırıyor.Uslanmaz aşık her zaman,her hatasında yeniden affediyor.Çünkü aşk hataları görmemek değildir.Aşk hataları sevginle örtmektir.

Annem de böyle mi düşündü acaba o adamı severken? 'Benim sevgim yeter,ben ışık saçarım sevdiğimin karanlık hayatına' mı dedi? Benim tek önemsediğim annemin duyguları hisleriyken bu aşkla,sevgiyle ilgili düşğnceler ne alaka.Ben kendi duygularımı annemin evi çınlatan hıçkırıklarından sonra kapadım.Sevdiği adamadan dayak yerkenki hiçkırıkları benim erkeklere karşı olan güvenimi yerle bir etti.Hayatımda üç erkeğe güvendim ben.Babam demeğe utandığım o ayyaş adama, Rüzgar ve Enis'e. Annemi dövüp benide sakaklarda yatmaya zorlayan adama güvenimi 5 yaşında kaybettim.Rüzgar ve Enis her zaman yanımdaydılar yaşadığım herşeye yakından sahit olup beni ayağa kaldıran onlardı. Yine de Enis'e herşeyi anlatamadım belki de çekindim bilemiyorum ama yine de benim için değerli.Onlara olan güvenim hayatta yıkılamaz.

Dikkatimi Açelya veAli'ye verdim.Ali ona dikkatle,üzmek istemezmiş gibi bakarken Açelya sadece işin eğlencesindeydi.Artık sıkılmış olmalı ki yanağında bir makas alıp ayağa kaltktı.Yanıma elindeki dosyayı sallayarak geliyordu yüzünde alaycı ve küçümser gibi bir gülümseme vardı."Yine hangi ödevini yaptırdın uslanmaz aşığımıza?"dedim.Ali'yi bildim bileli Açelya'dan hoşlanıyor.İlk başta geçici sanmıştık ama kıza öyle şiirler yazıyor ki kesinlikle aptal bir aşık olduğunu kanıtlıyor.Açelya'nın bir erkeğe beğeniden başka bir his beslediğini hiç görmedim.Erkeklerle eğlenir sonra onların yüzüne bir daha bakmaz zaten güzel olduğu için okuldaki bütün erkeklerin gözü üzerindedir.

"Kızım ben demedim ki ona kendi yayıp getirmiş ödevden dahi haberim yoktu."Artık ödevlerini bile Ali not alyor.Bu kadarıda fazla değil mi? Sevmeye ne gerek var?Hayatını o kişiye göre şekillendirmene ne gerek var?Hayatta bir sürü derdim varken aşkla vakit kaybedemem.Beni evin hizmetçisi gibi gören bir baba ve çalışmaktan eve doğru düzgün gelmeyen,geldiğindede ben zarar görmeyeyim diye dayak yiyen bir anneyle başım kalabalık zaten.Sevgili derdiyle uğraşamayacak kadar yoğun ve yorgunum.

Sıradaki ders Dil ve Anlatım .Ne harika(!)ama.Sayısal okuyan bir öğrenci 5 ders Dil ve Anlatım dersi vermek en ideal ders programı. Hangi sorunumun cevabı cümledeki ünlü yumuşaması?Hocamız baya yaşlı biri olduğu için gözleri pek iyi görmüyor bizde bu sayade derste rahat rahat uyuyabiliyoruz.Derslerin sadece on dakikasını dinliyorum devamındada uyuyorum,ders çalışmak gibi bir alışkanlığım olmamasına rağmen 70'in altında notum yok.

Dersin ortalarına doğru kapı bir hışımla açıldı tabiki de sınıfa müdür gelmişti.Egeoist adam sınıfa girdiğinde tüm dikkatleri üzerine çekmek istiyor.Acaba yine ne yumurtlayacak?Sınıfa ya para istemek için yada birilerini dövmek için geliyor.Müdürden nefret ettiğim için kafamı kaldırıp ona bakmaya bile tenezzül etmedim.