•5•

57 9 0
                                    

Alarm sesiyle irkilerek uyandım. Minik bir ıslaklık hissiyle uyanmıştım. Hemen elimi telefona atıp takvimi açtım reglime 1.5 hafta vardı ama niye ıslağım anlam veremedim ama aklıma bir seçenek gelmişti ve bu beni çok rahatsız etmişti.

"Yani olamaz di mi alt tarafı bir iç çamaşırlı fotoğraf gördüm ergen gibi cidden ıslak rüya mı gördüm bu çok utanç verici..."

Söylene söylene ilk olarak banyoya gidip sabah rutinimi gerçekleştirdim ve aynı evrene yakarışlarla mutfağa geçip kahve makinasını çalıştırdım. Kahvemi beklerken hava durumuna baktım kafamda Deniz için ve kendim için kombin oluşturdum. Kahvaltıyı hazırlayıp hazırlanmak için giysi odama geçtim. Mavi bir saten gömlek ve pamuklu bol beyaz bir pantalon seçtim saçımı iki taraftan birkaç tutam alıp birleştirip örgüyle gül yaptım altın ve gümüş takılarla kombinimi tamamladım. Şövalyemin odasına adımladım, kapıyı açıp bebeğimi uyandırdım uyanınca bana yine o tatlı gülücüklerini armağan etmişti. Deniz ayılmaya çalışırken onun için seçtiğim kıyafetleri dolabından çıkardım ve yanına gittim. Kıyafetlerini giymesine yardım ettikten sonra çantasını uzattım. Hemen gidip en sevdiği oyuncaklardan birini seçti ve çantasına koydu.

"Anneciğim bir kızla arkadaş oldum ismi Seraymış. Onunla çok iyi arkadaş olmak istiyorum."

Kıkırdayıp yanakları al al olmuş olan oğluma baktım sanırım aşk denen büyülü şeyi tadıyor ama ne olduğunu tam kestiremiyor. Deniz'i kucaklayıp mutfağa doğru onunla konuşarak ilerledim.

"...sonra Defne öğretmen dedi ki 'boyalar hepimizin birbirimizden rica ederek almalıyız'..."

Deniz'i sandalyesine oturttum ve en sevdiği bardağa portakal suyu doldurdum. Yerime oturup heyecanla dün anlatamadığı gününü anlatan oğlumun sözünü bitirmesini bekledim.

"Bakıyorum da Defne öğretmenini çok sevmiştim ben de iyi anlamayacaksınız diye çok korktum."

"Evet öğretmenimi çok sevdim çok güzel Sera kadar olmasa da ve annem gibi nazik ve sesi de öyle"

Gülüp yemeğime devam ettim ve Deniz'in de bitirmesi bekledim. Bilgisayar ve diğer eşyalarımı hazırlayıp Deniz'in hazırlanmasının bitip bitmesiğini kontrol ettim. Hızlıca evden çıktık. Kısa bir yolculuktan sonra kreşe varmıştık Deniz'i indirip çantasını takmasına yardım ettim. Elinden tutup içeriye geçerken ona eşlik ettim peki ama kalbim niye hızlandı ki?

Deniz'in içeri geçmesini izlerken yanıma yaklaşan esmer kadını fark ettim. Pantalon ve tişörtleydi bir kreş öğretmeninin fazla seçeneği olamaz sanırım. Kocaman gülümsemesiyle beni selamladı içim ısınmıştı adeta.

"Günaydın Melis'ti değil mi isminiz? Nasılsınız?"

"Günaydın Defne hanım evet Melis iyiyim siz nasılsınız?"

"İyiyim ben de sorduğunuz için teşekkür ederim. Denis'ten duyduğuma göre yazarmışsınız."

"Evet ama bunu pek konuşmayı tercih ediyorum sosyal hayatımda bilirsiniz bir süre sonra sosyal hayat denen şeye sahip olmazsınız."

"Tabii sizi çok net anlıyorum."

Bir süre ortalık sessizleşti sanki bir şey soracak da cesaret toplamaya çalışıyor gibi görünüyordu ve sanırım başarmıştı.

"Affınıza sığınarak size bir şey teklif etmek istiyorum... Sizi yakından tanımak istiyorum hafta sonu boşsanız sizinle kahve içmek isterim."

Duyduklarım karşısında anlık olarak afallayıp duraksadım ani olmuştu biraz ama duyduğum merakın bana karşı da duyulması hoşuma gitmişti.

"Bildiğim kadarıyla boşum numaranızı verirseniz birbirimizle iletişime geçip ayrıntıları konuşuruz."

Numaralaşıp kreşten çıkış yaptım uzun zamandan sonra ilk kez bir randevum olmuştu. Arabaya binerken telefonumu kontrol ettim Aylinden mesaj vardı sanırım ona alışıyorsum.

Aylin: Günaydın gün ışığım. Yine sana yazabildiğim bir güne merhaba seninle uyanmaya bir gün daha yakınım yeyyy.

Aylin: Aceleden telefona bakmıyorsun sanırım ama biliyorum gün gelecek gözünü açtığın gibi bana yazacaksın. Bana deli divane olacaksın.

Aylin: Yine çok güzelsin be kadın Afrodit güzelliğini sana armağan etmiş eriyorum bennn.

Melis S.: Yine formundasın dün gece tavan yapan heyecanın duruyor gibi.

Aylin: Tabii durur o panik halin hala aklımda güzel kadın canlı görüp panikleyişini düşünüp bir süre yatağımda kıvrandım.

Melis S.: Bu kadar dürüst olman garip ve ürkütücü tam tanımadığım birinin bunları yazması biraz rahatsız edici...

Aylin: Hadi ama dün çok yakın konuşuyorduk duvarının birkaç tuğlasını aştım sanıyordum.

Melis S.: Aylin heyecanlısın farkındayım fakat hayatımda yenisin ve bir anda sana senin beklediğim gibi yakın davranamam. Ki kendin bunu yavaş yavaş yapacağını söylemiştin.

Aylin: Farkındayım ama yıllardır bu konuşmaların ve seninle olmanın hayalini kurdum o yüzden heyecanlanıyorum istemsiz olarak ürküysem özür dilerim.

Mesajı okuduktan sonra arabayı çalıştırdım mesajlaşırken zaman geçmişti Aylin'e son bir mesaj atmak için telefonu tekrar elime aldım.

Melis S.: Ne hissettiğini az buçuk anlıyorum o yüzden sorun yok anladığım kadarıyla yapın böyle. Sonra konuşuruz araba kullanıcam ve araba kullanırken yazamam tahmin edersin ki.

Aylin: Elbette dikkatli sür lütfen daha sana kavuşamadan kaybetmek istemem.

Mesajı okuyup uygulamadan çıktım ve Aslı'yı aradım. İki kere çaldıktan sonra telefon açıldı

"Günaydın güzelim iyisindir umarım sana lisede Aylin diye birini tanıyıp tanımadığını soracaktım"

"Günaydın, iyiyim, hayır lisede öyle biri yoktu kapatıyorum nöbetten çıktım."

Telefonun kapanma sesini duyunca afallayıp baka kaldım. Tabii kısa sürdü bu durum toparlanıp yola odaklandım. İş yerime az kalmıştı.

...

Kaleminden Kalbime (GxG) (Yarı Texting)(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin