10

238 17 9
                                    

Kalpten inananlar sonsuza dek yaşar derler.
Ama unutulunca..

Herkes ölür.

___________

Çoğu zaman çocukların anne! Anne! Ya'da baba! Babacığım! Diye koşuşturmalarını izlerdim.

O zamanlar küçücük tüm annem öldüğünde ve babam beni terk edip trafik kazasında öldüğünde bana bakan hep may halam olmuştu.

Peki şuan ne oluyordu.

May halamın mezarının başında toplanmış tanrıya dua ediyorduk.

Yere doğru çöktüm kalbimin acıdığını hissettim sanki, sanki bu acıyı hatırlıyor gibiydim.

Uçak kazası bilinçli Bir şekilde pusu kurulup düşürülen bir uçak ve içinde önem verdiğim bir kişi.

Bay stark yanıma çöküp bana sarılırken Steve mezara beyaz bir gül koyup yanımıza gelmişti.

May halamın en sevdiği çiçekti beyaz gül ve şimdi beyazlar içinde olan tabutu gömülmek için yerinden kaldırılmıştı.

May halamın mirası bana kalmıştı herşeyiyle ama benim yaşama sebebim ölmüşken miras neye yarardı ki?

Yavaşça yerden kalkıp orayı terk ederken arkamdan deadpool geliyordu.

Kuleye varmak için taksi çevirdim deadpool da yanıma bindiğinde ağlamaktan şişmiş olan gözlerim kapanmak için isyan ediyordu.

Başımı Wade'in omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım yarın okula gitmem gerekiyordu 1 haftafır okula gitmemiştim ve ben bitik hissediyordum.

..........

Yavaşça doğruldum ve saate baktım.

5:21

Yataktan kalktım ve banyoya girdim yan odadan da su sesi gelirken Wade neden bu saatte uyanık diye sorguluyordum.

Odalarımızı en sonunda değiştirmiştik ve nedense çok boş hissediyordum.

Banyodan çıktım, üstümü değiştirip saçımı kuruttum, odadan çıktığımda Steve ve bay stark koltukda uyuya kalmışlardı Steve kollarını bay starkın beline dolamış sıkıca sarılmış bay stark ise kollarını kendine kıvırmış ve kafasını steve'in boynuna koymuştu.

Gülümsedim ve odama dönüp bir tane battaniye aldım.

Odadan çıkıp yanlatına geldim, üstlerini örttüm kış vakti ne işleri vardı burada üşüteceklerdi, kafamı masaya çevirdiğimde yarım kalmış dosyaları görmemle neden burada olduklarını anladım.

Mutfağa geçip kendime sıcak kahve yaptım ve koltuğa oturup dosyaları elime aldım.

Hepsini tek tek okuyup imzalarken içeriye Wade girdi.

Saçları hala ıslaktı.

"Peter saç kurutma makinenin var mı benimki bozuldu da"

"Nasıl becerdin bozmayı? "

"Ehem.. Şey"

"Neyse odamda komidinin üstünde"

"Sağol Peter kolay gelsin!"

Neden bu kadar garip davranıyor ki? Normalde öpücük filan atardı acaba kafasına bozulan fön makinesi mi düştü?

Dosyaları bitirip yerine koyduktan sonra kahvaltıyı hazırlamak için tekrar mutfağa girdim bugün hepimiz izinliydik 'benim okula gitmem dışında' herkes saat 9, 10 gibi uyanırdı.

Saate baktığımda saatin 7.30 olduğunu gördüm ve kalkıp çantamı aldım.

Evden çıkarken masaya dosyalar için sorun değil geldiğimde bana pasta almanız yeter notunu bıraktım herşeyin bir karşılığı olmalıydı.

Kuleden çıkıp okula koştum geç kalacaktım neredeyse ders'e geç kalacağımı yeni yeni fark ediyordum.

Hızlıca sınıfa girdim ve yerime oturdum. 2 dakika sonra hoca içeri girdi.

"Merhaba gençler! Bugün aramıza yeni birisi katıldı adı Alex ona selam verin!"

İçeriye sarı saçlı ve siyah gözlü uzun boylu bir çocuk girdi gülümseyerek selam verdikten sonra sınıfı taradı ve yanımdaki boş sıraya oturdu.

"Selam! "

"Selam"

"Adın ne? Ben Alex söylemiştim"

"Peter, Peter Parker"

"Anladım o zaman.. İyi dersler.. "

"Sana da Alex"

Hocanın yazdıklarını not alırken Alex çantasını karıştırıyordu.
"Şey.. Peter sorun olmazsa kalemim yanımda yok da sende varsa alabilirmiyim? "

Elimi çantama attım ve kalemi alıp ona uzattım

"Teşekkürler"

Kısaca kafamı salladım ve not almaya devam ettim.
Teneffüs zili çaldığında kantine indim ve kendime birkaç yiyecek alıp sınıfa döndüm.

Elindeki kitabı okurken bir kız Alex'in çantasına takıldı ve yere düştü.

Arkadaşı onu kaldırırken kız Alex den özür dileyip eşyalarını toplamaya başladı.

Ancak o an gözüme birşey takıldı.
Kalem? Oysa benim verdiğim kalem şuan sırasının üstündeydi kalemi varsa neden benden istedi ki?

Çok takmadım ve garip şeye tek kitabı okumaya devam ettim okul bitsinde çıkayım diye sızlanıyordum şuan vaşım ağrıyordu resmen.

"Peter Parker burada mı? "

Kafamı kaldırdığımda müdürü gördüm ve ayağa kalkıp yanına gittim.

"Buyrun hocam? "

"Gel odamda konuşalım"

Kafamı salladım ve peşinden gitmeye başladım galiba halamın ölümüneengin ve devamsızlığımdan dolayı konuşacaktık

Otur dediğinde koltuğa oturdun.

"Peter ilk olarak başın sağolsun"" sağolun hocam"
"Decamsızlığın hakkınds devamsızlığını sileceğim ama bundan sonra hasta olmadığın veya önemli birşey olmadığı sürece okula gel tamam mı? "
"Tamam hocam"
"Pekala çıkabilirsin"

Ayağa kalktım ve çıktım uykum vardı nedense sınıfa gittim ve yerine oturdum biraz gergindim ve ceketimi sıraya koyup uyumaya başladım.

 you will be mine SpideypoolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin