Okul gösterisi ile ilgili konuşmalarımız bitince sıradaki ders için sınıfa girdik. Aşilin nedensizce suratı çok asıktı, derin düşüncelere dalmıştı. ''Neyin var Aşil?''. ''Okuldan sonra konuşuruz'' dedi. Zaten bu son dersti. Kafamda saçma sapan düşünceler vardı, ''Aşil biliyormu/hasta olduğumu öğrendimi'' diye saçma düşünceler.
Ders bitince çantalarımızı topladık ve aşağı indik. Okul bahçesine çıktığımızda, ''Sana sence başarırmıyım demiştim gösteri için hatırladınmı?'' dedi birden. Ona bakıp kafamla onayladım. ''Bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum. Sana geç olmadan söyleyeceğim Adonis'' dedi. ''Seni dinliyorum'' dedim. ''Hera teyzem çok hasta.'' Hera teyze Aşil küçükken yetim düştüğünde Hera teyzem ona bakardı. Benle Aşil de küçüklük dostu(büyüdükçe aşka dönüştü tabii) olduğumuz için banada bakardı teyzem, yeri çok büyüktür.
''Nasıl bir hastalık?'' dedim endişeyle. ''Ebola''. Kafamın arkasından aşağıya kadar sonra bütün vücudum titredi. ''y-yani tedavi edilebilir olandan demi?''. ''Adonis, ölümcül anlasana.'' dedi ağlayarak. Onu teselli etmek için sarıldım. Düşüncesi benide sarstığı için gözyaşlarımı tutamadım. ''Doktor dedi çok ilerlemiş. 2 yıl kaldı. Teyzemin ve benim tek isteğimiz, teyzemin son günlerinde yanımızda olman'' dedi gözlerime bakarak. 2 yıl, çok uzun süre. O kadar yaşamam imkansız. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çaresizim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay ve Güneş
Romance-Adonis lütfen gitme, seni yine ne zaman göreceğim? -Üzülme Aşil, en derin yaraların bile karanlık dibinde senin için parlayacağım.. Aşil ve Adonis adlı aşıklarımızın hikayesinde...