Sınır 30 oy iyi okumalar 💗
nasilsinizz??
bu aralar kafami toparlayamiyorum o yuzden bolumler pek guzel olmuyor uzgunum.
idare edinnn, gorusmek uzeree<3
Chan önünde diz çökmüş adamın çenesini kavrayıp sertçe çekip kendine bakmasını sağladı.
-Hoşgeldin Lee Minho.
-Jisung'un saçının teline zarar verirsen seni yaşatmam Chan.
Chan yüzünü Minho'nun yüzüne biraz daha yaklaştırdı.
-Şuan ikinizin de canı benim elimde çok konuşma istersen.
Kavradığı çeneyi cümlesi bitince sertçe geri bıraktı. Daha sonra Jisung'un yanına gitti. Cebinden bir bıçak çıkardı.
-Sen ellerini tutmayı çok seviyordun değil mi?
Dedikten sonra elleri bileklerinden zincirli olan çocuğun tek elini havaya kaldırdı ve avcunun içine biraz derin batırarak bıçakla S harfi çizdi. Jisung acı içinde bağırdı. Ağlıyordu, sadece ağlıyordu.
-YAPMA AMINA KOYAYIM YAPMA!
Chan'ın yüzündeki gülüşünü içeri silahla dalan adamlar soldurmuştu. Gelen kişiler önce Minho'yu tutanları vurup daha sonra içerdeki diğer insanları vurmuştu.
Jisung şaşkınlıkla elinde ki silahla kendisine doğru gelen yakın arkadaşına bakıyordu. Evet, Hyunjin gelmişti ama bu nasıl olabilirdi ki?
-Dua et seni öldürmeyeceğime söz verdim. Siktir git, gözüme görünme.
Chan içinden küfür ederek terk etmişti mekanı. Adamlardan biri anahtarla Minho'nun elindeki kelepçeyi çıkardı. Hyunjin o sırada Jisung'un kolundaki zinciri açmıştı bile.
Minho hızla Jisung'un yanına gelip ona sıkıca sarıldı ve ilk defa gözyaşlarının öylece akmasına izin verdi.
-Özür dilerim Jisung... Ben çok özür dilerim. Seni koruyamadığım için çok özür dilerim.
Jisung bu sefer 'sorun değil' dememişti çünkü canı çok yanıyordu. Kendince Minho'yu suçluyordu, kırgındı ona. İlk kez herkesin önünde bu kadar içli ağlıyordu Minho. Jisung her ne kadar kırgın da olsa kıyamıyordu işte.
-Ağlama, iyiyim ben.
Minho'yu geri çekip elleriyle gözyaşlarını silmişti.
-Yeter ne dram yaptınız be.
Hyunjin'in sözü üzerine ikisi de ayağa kalktı ama Jisung o an gözlerinin karardığını, her şeyin bulanıklaştığını hissetmişti.
-İyi misin lan, kafan kanıyor?
-İyiy-
Yığılıp kalmıştı Minho'nun kollarına.
-Jisung..JİSUNG!
-Minho ağlarsan seni sikerim, hastaneye gitmemiz lazım bir de seninle uğraşamam.
Minho Jisung'un belini kavrayıp tek hamleyle kucağına aldı ve dışarıda ki arbaya doğru ilerlemeye başladılar.
-Sen nasıl buldun burayı?
-Seni ilgilendirmiyor Minho.
-Neden böyle davrandığını anlasam keşke.
Arabaya bindiler ve hızla hastaneye gittiler.
Geldiklerinde hemen bir sedye isteyip Jisung'u içeri aldılar.