I- biz birbirimizin her şeyiydik

137 9 6
                                    


Ders zili nin sesini duymamla bir oh çektim. Son ders kimya mı oluyor ya?

"Arya, biz Şirin ile cafeye gidiyoruz gelir misin?"

"Hayır, ama Dürümcü Sinan abiye gidersek gelirim."
Gülüp başını salladı Sera.

Dışarı çıktığımda abimin beni beklediğini gördüm. Anlamıştım, beni eve götürecekti. Yine o ailenin kör yüzünü görmek beni pek de etkilemiyordu artık.

Ne o aileyi ne de bu hayatı seviyordum. Hiçbiri beni mutlu etmiyor çünkü.

"Kızlar bizim dürüm işi yattı ya"

"Neden Arya? Sen dürüm için her şeyi verirsin ne oldu ki?" Gözleri gözlerimi takip edince durumu çaktı İdil. Şirin' i durtukleyip bana el sallayarak okulun bahçesinden kol kola çıktılar.

Ben de onların arkasından abimin yanına gittim ve birden zıplayıp kucağına atladım. O da gülüp bana sımsıkı sardı. Bu hayatta bir abimi seviyordum. Bir de Şirin ile İdil' i.

"Papatyam, nasılsın güzelim? Bugün birilerini dövdün mü?"

Aklıma gelen şeyle abimin kucağından inip heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladım.

"Yok mu şu bizim mahalledeki şırfıntı Eylül? Onu dövdüm bugün. Nasıl aldılar okula onu bu zekayla anlamıyorum ki? Ulu orta beni tuvalete kilitleyip akıllarınca bana oyun oynayacaklarmış. Ben de duyduğum gibi tuvalete gidip bunların gelmesini bekledim, zaten İdil ile Şirin dışarıda saklanıyorlardı. Bunlar tuvalete girerken Eylül durdurdu bunları siz kalın benim işim var, dedi ariana grande gibi yürümeye çalıştı bir de salak şırfıntı. Ben de onun o yelloz saçlarını özene bezene tek tek eliminen yoluverdim abi."

Arabadan anı frenle durunca ne oluyo amk tribinde abime döndüm.

"Napiyon lan özürlü!"

"S- sen ilk defa birinin saçına yapışmışsın kavgada da ona şaşırdım ben. Sana noldu lan?! Sırf erkek kavgasında iyi dövebilmek için yakın dövüş dersi alan kızsın sen -yüzüme hafif bir tokat atar- kendine gel! Sen Bihter Ziyagil' sin."

Elimde kalan son malda patladı.

"Napayim? O da gidip bok sarısına boyatmasaymış."

Olduğu yerden uzanıp kafama ona göre hafif bana göre ağır olan bir şekilde vurdu.

Vura vura salak edecek bu beni ya. Anlamıyorum yani manyak olmam ve psikopat olmam size yetmiyor mu?

"Sana bir türlü öğretemedim şu renklerin isimlerini."

Üstündeki t-shirt ü gösterip bana sordu "Arya bu hangi renkti güzelim?"

"Domates pembesi"

"Kızım domates pembe bile değil. Sen bırak Eylül' ü, asıl seni nasıl aldılar? Bir de fransız okulu yani."

Abim söylemeden araya ben girip bağırdım. "WHERE IS THE ADALET" Abim kafama gözlüğünü fırlatıp carlamaya başladı.

"Ne bağırıyon ya kulağımın dibinde Göt lalesi!"

Onun söylediği şeyle kınayan mahalle teyzesi gibi bakıp nıç nıçladım. Üstüne o bana odaklanmisken sert bir şekilde puh dedim. Tukurmedim tabii ki de.

Taam, azıcık tükürmüş olabilirim. Ama azıcık yani.

Biz böyle didişirken abim arabayı çalıştırmıştı bile. Bir on dakika sonra eve geldik. Abim oflayarak arabadan indi ve beni kolunun altına alıp yavaş bir şekilde bahçeye girdik. Kapıya geldiğimizde elimi kaldırıp yavaşça tık tıkladım. kapıyı annem açmıştı.

Bana yine o muşmula suratını takındı ve süzdü. Beni röntgenlemesi bittiğinde de abime dönüp gülümsedi ve neşeli bir şekilde karşıladı. Amk malı.

"Hoşgeldin oğlum. Gel geç içeri."

"Yeter artık! Arya' ya o yokmuş gibi, sizin kızınız değilmiş gibi davranmayı bırakın artık. Sustum sustum ama bir yere kadar! Gel güzelim benim odamda çalışalım." Gözlerimiz yaşlı bir şekilde abime dönüp kafamı salladım.

Şu durumda bile ders düşünüyorsun ya abi pes!

Kız buna zırlıyon sen?

Evet ne var?

Yok bişey.

Olmasında zaten.

İkimiz birden yukarı çıkıp abimin odasına girdik, abim girdiğimiz gibi kapıyı kapattı ve bana sımsıkı sarıldı. Sanki ben buradayım, bana güven, der gibiydi.

O benim her şeyimdi. Onu çok seviyordum. Bu yüzden de ne olursa olsun onu bırakmayacaktım. O da beni bırakmayacaktı.

Biz birbirimizin annesi de olduk, babası da olduk. Arkadaşı da olduk, yoldaşı da olduk.

Kısacası biz birbirimizin her şeyiydik.

💜💜💜

Kitaplar bitmeden yeni kurguyu salıyorum salıyoruum saalldım.

Gazamız mübarek ola.

ARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin