Sabah uyandığım gibi banyoya girdim. Saat 6.30 da kalkmıştım. Hemen işlerimi halledip üzerime koşu için rahat bir şeyler giydikten sonra telefonumu ve kulaklığımı alıp dışarıda çıktım.
Dışarısı serindi biraz. Ama pek de etki etmiyordu bana. Okulun arka bahçesine doğru koşmaya başladım.Kulaklığımı da takip hızımı biraz daha arttırdım.
《Yarım saat sonra》
Nasıl koştuysam artık yarım saatte okulun bahçesinde 3 tur koşmuştum. En sonunda okula girip ders için hazırlanmak istemiştim. Ama saat daha erken olduğu için spor salonuna çıkıp biraz ısınma hareketleri yapmaya başladım. İlk dersimiz saldırı ve savunmaydı.
Merak ediyordum acaba nasıl saldırı yapacağımızı. Eğer yakın dövüşse pek zorlamayacaktım. Ama güçlerle alakalı olacaksa biraz zorlanacaktım.
Alıştırmaları da tamamladıktan sonra aşağı inip odada bir duş aldım. Üzerime yine az önceki kıyafetlerimi benzer bir takım giyindim.
Ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bu yüzden sadece ve şık bir şekilde giyinmiştim. Tamam biraz keki olabilirim şuan.Saate tekrar baktığımda neredeyse ders başlayacaktı ve Sumru daha uyuyordu. Yanına gidip hafiften dürttüm. Birkaç bir şey mırıldandı ve arkasını dönüp yatmaya devam etti.
"Sumru kalk derse geç kalacağız." Kafasını sallayıp onayladı. Hemen ardından yatakta doğrulup gözlerini ovuşturdu.
"Lan ne ara kalkıp giyindin!"
"Arya ben bir Tarasa' yım. Zamanı durdurabilecek özelliğim var ya hani."
"Ha doğru ya la."
Hemen hızlı adımlarla sınıfa doğru ilerledik. Sınıfın kapısı oldukça büyük, iki kapılıydı. Kapıyı açtığımda ise ardından minderlerle kaplı, kuklalar ve birkaç gerekli alet vardı. Gayet iyi bir yerdi.
"Evet gelenler güç sıralamasına göre dizilsin şu köşede." Dedi bir hoca. Bakışları bana döndü ve biraz süzdü beni.
Ne bakıyon lan simit var kurabiye var neye bakıyon!
"Sen bu sene daha yeni mi katıldın? Seni hiç görmedim de."
Ne kaa zeki.
Kafamı sallayıp onayladım hocayı.
"Tamam geç sıraya sen de." Tekrar onu onaylayıp sıranın en başına geçtim. Hoca bana aşık alıkoyan bakıyordu. Anlamadığını düşündüğüm için açıklama gereği duydum.
"Güçlerin başı, Cercera benim. Sıranın en başında benim yerim olmalı öyle değil mi?" Herkes suspus olmuştu. Tabii kimse beklemiyordu.
Ben de zaten böyle şeylere çok alışığım ya.
"T-tamam Arya. Çocuklar! Toplanın ders başlıyor." Herkes yavaşça buraya gelip sıralanınca öğretmen derse başladı.
"Evet, şimdi sizi ikili gruplara ayıracağım. Şanslısınız ki 14 kişiyiz, herkesin eşi olacak. Şimdi Merve sen Ege ile...Arya sen de Deniz ile birlikte çalışacaksınız. İlk dersimiz yakın dövüş." Yüzümde güller açıyordu.
Deniz yanıma gelmiş mal mal sırıtıyordu. Ne bakiyun ammına?!
"İddialı mısın?"
"Hemen de seni yere sevebileceğim kadar."
"Öyle mi Arya Hanım. İyi şanslar."
"Benim değil senin şansa ihtiyacın olacak Deniz. Boş yapma." Elime sargılardan rastgele alıp sarmıştım. O da aynı şekilde bir tane alıp eline sarınca ben de şapkası be swetemi çıkarıp tişörtüm ve esofman imla kalmıştım.
İkimizde saldırı pozisyonu alıp beklemeye başladık. Kimse saldırıyorsunuz, ben de Deniz' den önce davranıp atağa geçmiştim ama daha vurmadan sag yumruğunu çekip sol vurdum.
Şaşırtma.
Attığım sol yumrukla sağa doğru savruldu. Bunu benden beklemiyordu galiba. Yüzünde şaşkınlık vardı.
"Egitimli misin önceden?"
"Evet, başka insanlara ezilmemek için ders aldım."
"Desene taraflar eşit olacak." O da ders almış.
Banane amk.
Of
《45 dakika sonra》
"Yeteeeeğr! Cıvkım çıktı ya. Bir daha beni Arya ile karşı karşıya koymayın Çınar hocam." Çınar hoca Deniz' e bakıp kahkaha attı.
"Onu söyleyemiyoruz maalesef" Çınar hocanın bunu söylemesiyle herkes kahkaha atmıştı. Ben de dahil.
Çok kafa adam ha. Sevdim ben bu dersi.
Dersten çıkıp kantine indik Denizle. Bu arada biz de en yakın iki arkadaş olmuştuk. Yere severken biraz sohbet etmiştik onunla. İyi çocukmuş. Bundan önce futbol ve motorlarla ilgileniyormuş.
Ama ona mektup gelmemiş. Ailesi zaten bu durumu biliyormuş, onun için de Deniz' ı alıp hemen buraya gelmişler.
Kantin de biraz daha oturup kalkmıştık. Bugün bir dersimiz daha vardı ama saatini bize söylememişlerdi. Bir anda haber vereceklermiş. Biz de o saate kadar Deniz ile savunma Tekniklerini geliştireceğiz.
Yukarı spor salonuna çıkıp birkaç aletle oyalandım. Deniz ise duş alacağını söyleyip odasına gitmişti.
"Hey, sen yeni kız olmalısın galiba?"
Arkamı dönüp kim olduğuna baktım.
"Serhat Kuzgun. 18 yaşındasın, en çok sarı rengini seviyorsun. Hiçbir şeyden zevk almayan bir yapın var. Doğru mu?"
Oha oha oha. Bunları ben mi söyledim? Özelliklerin ortaya yavaş yavaş çıkıyor galiba.
Bunu söylememle Serhat' ın gözlerini korku kapladı.
"S-sen Cercera mısın? B- bu güç sadece senin türünde var."
"Ne gücü? Mal tespit etme falan mı?" Arkadan üç erkeğin gülme sesi gelmişti. Biri çok tanıdıktı. Deniz.
"Arya çok güzel oturttun lafı. İşte benim kankam!"
Deniz yanıma gelip beni kolunun altına alıp sarıldı. Ben de ona karşılık verip Serhat' a kış kış yaptım ellerimle.
"Sizin yiğişmenizi izlemeye meraklı değilim zaten ben gidiyorum." Dedi ve arkasını dönüp kapıdan çıktı.
Ne yiğişmesi? Tövbe tövbe. Sonra dönünce de dövdü oluyo.
"Takma kafana. Biz birbirimizi biliyoruz."
Tamam da öyle yapacaktım. Siklemeyecektim.
💜💜💜
Yazım yanlışları için kusura bakmayın. Baaayss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
FantasyBen kimdim? Karanlıktan kaçan suçlu mu? Hayır. Aydınlığa sığınan masum mu? Hayır. Ben hem masumların hem de suçluların olduğu taraftayım. Dünya. Peki bu neyi değiştirir? Benliğimi mi? Alışkanlıklarımı mı? Benim hiçbir şeyimi değiştiremez. Ben bi...