Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ÇİFUYU
Chifuyu'nun her zaman biraz sahiplenici bir çizgisi olmuştu.
Toman'dan önce, kabahatli suçlarının zirvesindeyken, okulu onun alanıydı ve insanların bunu bilmesini sağlıyordu. Tıpkı insanların Baji'nin İKİNCİ komutanı olduğunu ve başka kimsenin olmadığını bilmesini sağladığı gibi. Ve tipki herkesin onun olduğunu bildiğinden emin olmak üzereymiş gibi.
Toplantılardan sonra diğer Toman önemsizlerinin size karşı ilerleme kaydettiğini öğrendiğindekihoşnutsuzluğunu ve onların Birinci Tümen'in bir parçası olduklarını öğrendiğindekihoşnutsuzluğunu bir düşünün. İlk başta onları neredeyse Toman'dan kovacaktı ama bunun yerine içlerindeki canlı gün ışığını tehdit etmekle yetindi. Astları yeterince korkmuş görünüyordu ama Chifuyu bunun bir daha asla olmayacağından nasıl emin olacaktı?
Ona ait olduğunuzu tüm dünyaya gösterecekti.
Chifuyu boynunun yan tarafını ısırdığında nefes nefese bir inilti çıkardın ve o sesten keyif aldı. Onunla kapı arasına sıkıştırılmış, dizini bacaklarınızın arasına sıkıştırmış, boynunuz çoktan siyah noktalarla ve aşk ısırıklarıyla dolmuştu. Ama yeterli değildi. Chifuyu köprücük kemiklerinizi ve çıplak göğsünüzüöptüğünde ve gözleri sizinkine delikler açmak için yukarı kayarken, başka bir iniltiyi susturmak için dudağınızıısırdınız.
"Uh-uh," diye mırıldandı tenine doğru, gözleri kararmıştı. "Tüm güzel seslerini duymama izin ver." İnledi, başını salladın ve sevgilinin dudaklarında yavaş bir gülümseme belirdi.
"İşte bu, aşkım," diye mırıldandı ve iyi davranışlarından dolayı seni ödüllendirmek için göğüslerinden birini kavradı, diğerini parmaklarının arasında yuvarladı. Nefesin kesildi, sırtın kamburlaştı ve sen hareket ederken zaten damlayan seksin sıyrıldı ve Chifuyu'nun bacağını uyluklarının arasına sıkıştırdı. Sen sızlandın ve şehvete kapılan Chifuyu neredeyse kendi kendine inleyecekti. Eğlendiğin zaman hoşuna gitti.
"Fuyu," diye kekeledin, ellerin onun saçlarını kavradı, bacakları titriyordu. "Lütfen..."
Yaptığı işten gurur duyarak, düştüğün titreyen karmaşaya sırıttı. "Lütfen ne, meleğim?" diye cıvıldadı, iyi bir ölçü olsun diye boynundaki morluklardan birini yalayarak. "Kelimelerini kullan aşkım." Elleri yavaşça vücudunda aşağı indi, biri uyluğunun içini okşarken, diğeri iç çamaşırının kemeriyle oynadı. Gözlerin sımsıkı kapandı. "Lütfen... lütfen... dokun bana," dedin, ağzın arzuyla kalınlaştı ve parmaklarının kalçandan yukarıya doğru hareket ettiğini hissettin.
"Nasıl istersen," dedi Chifuyu ve parmaklarını yavaşça senin giysi kıvrımlarında gezdirdi. Zevk kör ediciydi. Başını geriye attın ve bu hisle inledin, neredeyse dizlerindeki gücü kaybedip yere yuvarlandın.
Chifuyu bunların hiçbirine izin vermedi ve sizi nazikçe belinizden yatağına götürdü. Seni yere yatırdı, başının arkasına seni desteklemek için yastıklar yerleştirdi ve iyi bir ölçü olarak dudaklarına tatlı, kalıcı bir öpücük bıraktı. Yanına uzandı, bir dirseğine dayandı ve yüzüne düşen bir tutam saçı geriye itti.
"Güzelsin," diye mırıldandı, elleri iç çamaşırını bacaklarından aşağı kaydırmaya çalışırken ve zaten kızaran yanakların daha da kızarırken.
Bir şey söylemeyi, iltifata cevap vermeyi düşündün ama Chifuyu parmağını senin çıplak ıslaklığına kaydırıp tenini ince bir parlaklıklakapladığında tüm düşünce süreçleri yarıda kesildi. Yıldızları gördüğüne yemin ettin ve klitorisin beklentiyle ağrıdı.
Tembel bir şekilde daire çizerek yavaş bir adım attı ve siz şimdiden yanıyormuş gibi hissettiniz. Dudaklarından istemsizce sızlanmalar ve inlemeler döküldü ve sevgilinin adını bir dua gibi kekeledin. Yumuşakça gülümsedi.
"İyi hissettiriyor mu aşkım?" diye sordu, kirpiklerinin arasından sana bakarak, başını sallamaya çalıştın ama yapamadın. Sadece başınızı geriye atabilir ve çarşaflara yumruk atarak inleyebilirsiniz. Chifuyuçenene yumuşak bir öpücük kondurdu ve baş parmağına geçti.
"Sen benimsin, duydun mu?" kulağına mırıldandı ve bir parmağını yavaşça, boğumlarına kadar İçine, sonra diğerini batırırken sen haykırdın. Cümlesini başparmağının ucuna keskin bir şekilde basarak noktaladı ve sen heveslendin.
"Ben seninim," diye kekeledin, onu papağan gibi tekrarladın ve o da memnuniyetle mırıldandı.
"Çok iyi, aşkım," diye civildadı ve seni parmaklarının bir pompasıyla ödüllendirdi. Onun altında kıvranarak derin derin nefes aldın. "Bugün benim için çok iyisin."
Sabit bir adım atarken dudaklarından övgüler döküldü. Parçalanmaya başlamıştın ve o anlayabiliyordu. "Biraz daha tatlım," diye mırıldandı, parmaklarını hafifçe senin içinde kıvırarak ve sen inleyerek karşılık verdin, kalçalarını onun eli ile buluşturmak için yukarı kaldırdın. Devam ettikçe çığlıkların daha yüksek, daha çılgın oldu ve senin yakında olduğunu biliyordu. Birkaç hamleyle duvarlarınız parmaklarının etrafında dalgalanmaya başladı ve o bunun son olduğunu biliyordu.
Seni bir öpücükle bitirmek için harekete geçti ama buna karşı karar verdi ve onun yerine elini sertçe tutarken çıkardığın her sesi duymak için eğildi.
"İşte bu, tatlım," diye civildadı, siz onun adını defalarca gevezelik ederek zirveye çıkarken. Bir kez bile durmadı, tüm orgazm boyunca seni becerdi, sadece nefesin düzene girdiğinde ve başın yastıklara düştüğünde yavaşladı. Şimdi sana o öpücüğü verdi, dili ağır ağır dönüyordu ve parmaklarını kaldırdı.
"Fuyu," içini çektin, gözlerin parladı. Chifuyu başını eğdi ve sana şefkatle baktı.
"Evet aşkım?"
Konuşmak yerine onu tekrar öptün, ellerin yüzünü kavradı, saçlarını geriye doğru taradı ve yanlarından aşağı indi - ve o yumuşakça kıkırdadı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DUYURU: artık böyle karakter karakter aticam çünkü bilmiyorum böyle aşırı hoşuma gitti Sıradaki karakter izana mı Mikeymi olsun?
