Tokyo revengers X Reader

haitani

Bu aralar melezlere taktım kafayı
Oy ve yorum atamayı unutmayın
İyi okumalar
--------------------------------------------------------------
Yaşadığınız şehirdeki Roppongi'de birkaç yıldır melezlerle savaştıklarını, onları bu şekilde kullanmalarının hoş olmayan bir şey olduğunu çok iyi biliyordunuz.
Ve onları ne kadar bitirmeye çalışırlarsa çalışsınlar, her zaman bir şekilde geri döndüler.
Kavgaların çıktığı mahallede Haitani kardeşler çok meşhurdu.
Komikti, çünkü yıllar önce en güçlü dövüşen melezler olarak ünlenmişlerdi.
Ve yeni yıllarda bu kavgaları organize edenler olarak yeniden adlandırıldılar.
En meraklısı? Görünüşe göre başka kimse fark etmemişti ya da onlar bu gerçeği bilmiyorlardı.
Bugün bir partideydiniz, arkadaşınız sizi davet etmişti, şimdi ise elinizde içkiyle bir kanepede oturuyordunuz.
- "O embesil..." diye homurdandın içkini bitirirken.Az önce eşinizi başka biriyle birlikte görmüşsünüz, çok kızmışsınız ama skandal çıkarmamışsınız.
Onunla başka bir zaman konuşup hemen işini bitirmeyi planladın.
-"Pardon bayan?" omzunda bir el hissettin ve bir adam gördün "Bir şey mi oldu?"
- "Kendini kötü mü hissediyor?" başka bir yerde ortaya çıktı.
Yanına oturdular, sormadan, kendini kapana kısılmış hissettin.
"Ben iyiyim, hiçbir şey olmadı" dedin, gergin bir şekilde bacaklarına bakarak olduğun yerde büzüldün.
-"Bundan emin misin? Az önce seni gözlerinde yaşlarla tuvalete giderken gördük... Sakın bize erkek olduğunu söyleme" diye kıkırdadı içlerinden biri.
-"İstersen unutmana yardımcı olabiliriz" diğeri yanağına yaklaştı ve yanağına bir öpücük bıraktı.
Hâlâ biraz öfke hissediyordun ve aklından geçen tek şey şuydu:
O yaptıysa neden ben yapmayayım?
-"A..peki" diye yanıtladın, hala biraz gerginsin.
"Bu~ iyi kız" içlerinden biri hafifçe kıkırdayarak bahsetti "Benim adım Ran ve bu Rindou, senin adın ne sevgilim?"
-"(E/n)" diye cevapladın, ikisinin seni partinin olduğu devasa yerin başka bir yerine götürmek için nasıl ellerinden tuttuklarını izleyerek.
Üst kata çıktılar, bu VIP bölümüydü, o katta daha az insan vardı.
Seni bir koridordan bir odaya götürdüler.
-"Tch, tch, senin kadar tatlı bir kız bir aptal için ağlamamalı" dedi Ran arkadan yaklaşıp hemen boynunu öptü.
-"Bugün bizim prensesimiz olacaksın, değil mi? Unutmana yardım edeceğiz" Rindou elbiseni kaldırmaktan bahsetti.
Külotun üzerindeyken bile ağzını mahremiyetin İçinde hissettiğinde hafif bir ciyaklama sesi çıkardın.-"Sadece bak~ küçük kardeşim senin için çok heyecanlı" Ran yorum yaptı, elbiseni ve ardından sutyenini çıkarmayı bitirdiğinde hafifçe güldü.
Gömleğinin altında garip bir hareket fark ederek, bacaklarınızın arasındaki adama dikkatlice baktınız.
Ran, yüzünü neredeyse çaresizlikle bacaklarının arasına gömerken bir yandan diğer yana hareket eden kuyruğunu serbest bırakarak gömleğini çekti.
-"Kızgınlıkta iki köpek tarafından düzüleceksin~" dedi Ran neredeyse alaycı bir tonda ellerini karnına koyarak "Kendine sebep olduğun bir şey... Yumurtladığını biliyor muydun? Bunu bilebiliriz. iyi" diye bahsetti
- "Uh-hu..." onu öpmek için elini boynuna doladığından bahsetmiştin, Rindou'nun sana verdiği zevke o kadar kapılmıştın ki, söyledikleri seni rahatsız etmeyecekti.
-"Alabilir miyiz? Yapabilir miyiz? Yapabilir miyiz?" Rindou külotunu ısırıp ağzıyla yırtıp ikinizin arasındaki kumaşı çıkarmasını istedi.
Ran dudaklarından ayrıldığında ve ayrıldığın için nasıl hafif bir inilti çıkardığını görünce gülümsemeden edemedi.
-"Tutabiliriz" dedi, seni tekrar öptü, elini senin mahremiyetine götürerek klitorisinle oynamaya başladı, bu arada kardeşi diliyle seninle oynamaya devam etti.
Rindou'nun saçını tuttun, kulaklarını yokladın.
Daha önce göremediğiniz, tüyleriyle kaplı, kesilmiş, aynı hayvanlarda olduğu gibi onlara merakla baktınız.
Bacakların titremeye başlayınca seni nazikçe yatağa sırt üstü yatırdılar.
Rindou'nun bacaklarının arasına konumlandığını gördün, pantolonunu ve boxerını zar zor aşağı indirerek zaten dimdik olan organını ortaya çıkardı.
Ve Ran'ın başınızın yanına oturduğunu hissettiniz, onu uyluğuna yasladı, bacaklarını açtı ve üyesi yanağınıza dokundu.
-"Beni bir kenara bırakmayacaksın değil mi?" Saçlarını okşarken sana gülümsedi.
Ağzını açmayı ve elinin onu buna yönlendirmesini "Hey, beni de görmezden gelme," diye şikayet etti Rindou, senin içine girmeye başlayarak.
İniltiniz Ran'ın kendi üyesi tarafından ağzınızda bastırıldı ve kimsenin yanlara doğru hissetmesini istemeden başınızı neredeyse kalçalarınızla aynı anda hareket ettirmeye başladınız.
Onlara ve zevkinize o kadar odaklanmıştınız ki, cep telefonunuzun ne zaman çalmaya başladığını fark etmediniz bile.
"Koştu... Kapat şu lanet şeyi" diye homurdandı Rindou hareket etmeye devam ederken, senin bir bacağını alıp sol omzunun üzerinden geçirdi.
-"Evet, evet" ağabey cep telefonunu aldığından bahsetti ve ekranda 'sevgilim❤️adını  görünce hafifçe güldü "Şirin görün~ aşkın seni arıyor~" dedi gülerek cep telefonunu alırken sana gösterdi onun ağzındaki üye "Bakalım ne diyecek~" dedi aramayı cevaplamak için.
"(E/n)?? Neredesin? Arkadaşların partide olduğunu söylediler ama seni hiçbir yerde bulamıyorum!"
"Üzgünüm~ ama güzel prensesimiz şu anda meşgul" Ran saçını okşayarak kalçasını sana doğru hareket ettirdi ve ani hareketinden neredeyse boğulacaktın
"Ne?! Bu da kim?! Nerede o?
-"Endişelenme harika vakit geçiriyor!" Rindou "Tatlı mı?" diye sordu kardeşini senden uzaklaştırarak, sonunda ağzını serbest bıraktı.
-"Evet! Evet, evet, evet~ çok iyi!" Rindou'nun saldırısının neden olduğu küçük inlemeler arasında cevap verdin.
-"Onu duydun~ o güzel küçük ağzını bana geri ver, beni yalnız bırakma" Ran yanaklarını sıkarak bahsetti "Ah bak, aramayı kapattı" cep telefonuna bakarak güldü.
-"Önemli değil-" dedin üyenin ucunu ağzına geri vermeden önce öperek
Her an patlayacakmış gibi hissediyordun, midende bir düğüm vardı, bu ilk kez başına gelmiyordu ama bir türlü çözememiştin o düğümü.
Ama yaptılar.
Orgazmından kısa bir süre sonra, Rindou senin için boşalacak bir orgazm yaşıyordu.Sonuncusu Ran'dı, organını ağzından çıkardı ve sonunda göğsüne geldi.
Olan her şey yüzünden tedirgin bir şekilde nefes aldın ve onlara biraz büyülenmiş gibi baktın.
- "Ağzında sıra bende!" Rindou sonunda senden kurtulurken hafifçe gülmekten ve hala omzunda olan bacağını öpmekten bahsetti.
"Biraz su ister misin? Senin için getirebilirim" Ran, "Uzun ve güzel bir gece geçireceksin... Artık bizim evcil hayvanımızsın~" dedi yanağını okşayarak.
Ne kadar ironik.

Artık iki melezin evcil hayvanıydın.