[ 10 ]

418 40 33
                                    

Kuchel:
Joey'i sevdim
Tatlı çocuk gibi duruyor

Levi:
öyle zaten.
birinden daha bahsedeyim mi?

Kuchel:
Yoksa sevgilin mi
Ay bahset hemen

Levi:
...
değil.

Kuchel:
Of
İyi bahset

Levi:
evi ilk düzenlediğimiz gün
bize kek getiren insanların kızı
o da polis.
aynı yerde görev yapıyoruz şu an.

Kuchel:
Ne güzel oğlum ya

Levi:
şimdi de yanımda yatıyor.

Kuchel:
Nasıl?
Oğlum ne yapıyorsun

Levi:

Kuchel:?????????????????

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kuchel:
??
?????????
??????

😱😱😱?
?????????????

Levi:
sakin ya.
ailesi gitmiş, onlarla yaşıyordu.
ben de öyle teklif ettim.
bir şey yok.

Kuchel:
Tüh

Levi:
tüh, derken?

Kuchel:
Aman be

Levi telefonu bırakıp köşeye bıraktı. Joey bu gece yoktu ama yine yalnız değildi, Y/N buradaydı. Gün içinde yorulmuş olmalıydı çünkü uyumuştu. Levi onu birazdan uyandıracaktı ve kendi yatağına yatıracaktı. Onun için yeni nevresim takımı seriyordu ama salona döndüğünde Y/N uyuyordu. Onu ellemedi fakat birazdan uyandırması gerekiyordu. Şu an bu kadını nasıl uyandıracağına dair bir fikri yoktu.
"Y/N! Y/N!" Levi birkaç kere seslendikten sonra Y/N yavaşça uyanmaya başladı.

Gözlerini en sonunda açınca Levi'a baktı. "Hadi, yatağa geç." Levi bunu diyince Y/N yanlış anlamıştı ve hemen doğrulmuştu. "Ne demek o?" Levi yanlış bir cümle kurduğunu yeni fark ediyordu. "Bu gece yatağımda yat anlamında dedim." Y/N rahatlayınca ayağa kalktı. "Sen?" Levi'ın yatağında yatacağı için o nerde yatacak merak ediyordu. "Joey'in odasını yeni kurdum orada yatacağım." Y/N kafasını salladıktan sonra Levi Joey'in odasına gitti.

Y/N kendi kafasına göre iş yapmak istemediği için uyuduğu yere geri uzandı. Hâlâ uykusu olduğu için orada tekrardan uyuya kaldı. Levi işini bitirince salona geri döndü. Y/N'in tekrar uyuduğunu görünce oflamıştı. Bu işin böyle olmayacağını anlamıştı, daha fazla uğraşmak istemiyordu. Belki tepki alabilirdi ama bunu yapacaktı.
Y/N'i yavaşça kucakladı ve ardından kendi odasına getirdi. Onu yatırdıktan sonra üzerini örttü. Bunu yaparken Y/N uyanmadığı için çok mutluydu. Ardından Levi tekrar salona döndü. Uykusu yoktu, uykuyla arası pek yoktu zaten.

Biraz daha oturmayı düşünüyordu. Oturduğu sırada aklına Joey gelmişti. Bu gece Levi ile beraber olmayacaklardı. Levi telefonuyla ilgilenirken Y/N uyanmıştı. Uyanmıştı ama ses çıkarmamıştı bu yüzden Levi bilmiyordu, anlamamıştı. Aklına olanlar gelince şu an Levi'ın odasında kaldığını anlamıştı. Burada ikinci kalışıydı. Bir kere sarhoş olduğunda toplu bir şekilde kalmışlardı ve kendini Levi'a rezil etmişti. Y/N'in aklına bu olay gelince tekrar utanmıştı. Bu olayı kafasından asla atamayacaktı. Levi sorun yok dese bile utanmak elinde değildi.

Yatakta oturur pozisyona geldi ve etrafına bakınmaya başladı. Ne yapacağı hakkında fikri yoktu, uykusu aniden kaçmıştı. Levi'ın yanına gitmeyi düşündü ama rahatsız etmek istemiyordu. Gözleri telefonunu aradı ama yanında değildi. Büyük ihtimalle salonda kalmış olmalıydı. Odayı incelemeye başlayınca oldukça düzenli ve toplu duruyordu. Aynı zamanda fazla temizdi. Levi'ın temizlik sorunu olduğunu yavaşça anlıyordu. Çalıştıkları zaman da bu tarz şeylere genelde dikkat ediyordu, o zaman da birkaç defa görmüştü. Y/N ayağa kalktı çünkü sıkılmaya başlamıştı. Levi'ın yanına gitmeye karar vermişti.

Odadan çıktı ve Levi'ın yanına ilerledi. Birkaç saniye sonra Levi'ın görüş açısına Y/N girmişti. "Neden kalktın?" Levi telefonunu kapattı ve Y/N'e baktı. Y/N, Levi'ın yan tarafına oturdu. "Bilmiyorum. Aniden uykum kaçtı. Sen ne yaptın?" Kafasını salladı, ardından konuştu. "Hiçbir şey. Telefona baktım, öyle." İkisi de ne konuşacağını bilmiyordu. Bu saate kadar bir sürü konudan bahsetmişlerdi ve bu yüzden tıkanmışlardı. "Anladım, güzel." Özellikle Y/N'in söylediği bu kelimeler sohbeti daha çok tıkıyordu. Birkaç dakika sessizlikten sonra Y/N tekrar konuştu. "Ben gideyim o zaman." Konuşacak şey olmadığı için gidiyordu. Telefonunu da aldı ve odaya geri döndü.

Sabah ilk kalkan Y/N olmuştu. Gözünü açtığında çok güzel bir uyku çektiğini anlıyordu. Saate baktığında sabah 7 olduğunu gördü. Mesai saati 9'du. Levi'ın ve onun saatleri aynıydı. Birkaç dakika yatakta oyalandı. Yataktan kalktı ve odada olan diğer kapıya yöneldi, banyo olduğunu düşünüyordu. Kapıyı açtı ve tahmin ettiği gibi banyoydu. Yüzünü yıkadı ardından geri çıktı. Yattığı yatağı toparlayıp düzenledi. Y/N kıyafet almalıydı ama eve giremiyordu. Odadan çıktı ve mutfaktan ses geldiğini anladı. Gidince Levi'ın kendine çay yaptığını gördü. "Günaydın." Y/N konuşunca Levi ona döndü ardından işine geri döndü. "Günaydın, istiyor musun?" Y/N mutfağa komple girdi. "Olur. Benim evden kıyafet almam lazım, ne yapacağım?"

"Çilingir çağırırız." Y/N kafasını salladı ve birkaç saniye durdu. Aklına düşen şeyle tekrar Levi'a baktı. Buna hemen cevap vermişti, madem biliyordu neden evine çağırmıştı? Y/N bunu sorgulamak istemiyordu şu an. Başı biraz ağrıyordu. Levi, Y/N'e de çay yaptıktan sonra fincana koyup verdi. "Başım ağrıyor, ilaç var mı?" Levi kafasını salladı. Çayından bir yudum aldığı sırada Y/N'e ilaç çıkarmıştı ardından su verdi. "Teşekkür ederim."

Y/N'in kıyafet işini halletmişlerdi ve ikisi de merkezin önünde, Levi'ın arabasındalardı. Saat henüz 9 değildi. "Havalar çok sıcak, of." Y/N sıcaktan delirecek gibi hissediyordu. Y/N üniformasının önünden birkaç düğme açtı. Levi o sırada arabanın klimasını açtığı için gözü ister istemez oraya kaydı. Levi gözünü geri çekip önüne döndü. Levi o görüntü yüzünden yanakları sebepsizce kızarmıştı biraz. Yan tarafa dönüp camdan baktı. Birkaç dakika sonra yanında oturan kadına döndü, hâlâ önü açıktı. Y/N bunun fark etmiyordu. Soğuyunca önünü kapattı.

"Gidelim mi?" Levi soru sorunca Y/N kafasını sallamıştı. Y/N'in önünde emniyet kemeri takılıydı. Levi o sırada arabadan inmişti. Y/N inmeyince onun oturduğu tarafa gidip kapıyı açtı. Kemer sıkıştığı için çıkartmak için çekiştiren bir Y/N görmüştü. "Yardım etsene." Levi Y/N'e doğru eğildi ve kemere baktı. Bir elini koltuğa yaslamıştı ve Y/N şu an arasında duruyordu. Levi'ın boynu şu an Y/N'in görüş açısındaydı ve o okyanus kokusu çok güzel geliyordu. Y/N bu kokuyu alınca kemeri bırakmış ve önüne dönmüştü. Şu an kemerin düzelmesini asla istemiyordu. Levi'ı yakından inceliyordu. Çene kemiğinin ne kadar güzel durduğunu şimdi daha iyi anlıyordu.

Levi'ın yüzünün pürüzsüz oluşu yakından da aynıydı. Hiçbir pürüz yoktu. Levi kemeri çıkarttıktan sonra
dibinde olan kadına döndü. İkisi de çok yakındı. Y/N gerilmeye başlıyordu ama Levi'ın gözleriyle teması kesmiyordu. Aynı şekilde Levi öyleydi. Zaten ilk göz temasını başlatan Levi'dı. Levi boşta kalan eliyle Y/N'in çenesini tuttu. Bu hareketle Y/N gözlerini istemsizce başka yere çekmişti. Tam Y/N'in dudağını öpecekken bu fikirden vazgeçmişti. Dudağını öpmek yerine biraz kenarını öpmüştü. Y/N bu öpücükle yerinde donmuştu. Donmuştu ama kalbinin ısısı ve hızlı atması durmamıştı.

Levi birkaç saniye sonra doğruldu ve kendi tarafına geri geçti. İkili farkında değildi ama onları izleyen Farlan ve Isabel vardı.

(yazım yanlışı veyahut noktalama işareti sorunu olabilir. kontrol edilmemiştir.)

police || levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin