[ 12 ]

387 40 60
                                    

"Şu son dosyaları versene." Y/N onunla birlikte mesaiye kalan polise bunu söylemişti. Tek ikisi yoktu. Gece olayları gündüze göre daha fazla olduğu için büyük bir ekip halindeydiler. Polislerden biri Eren'i eve bırakmıştı saatler önce. Saat gece 4'e geliyordu ve Y/N'in mesaisinin bitmesine daha çok vardı. Dosyayı baktığı sırada yanlış dosya olduğunu fark etti ama geri vermedi. Dosya Levi ile ilgiliydi. Klasik bir polis dosyasıydı, bilgileri de yazıyordu.

Y/N diğerlerinin başları olduğu için dosyayı alıp kendi odasına geçti. Sayfaların fotoğraflarını çekti. E-posta ve numaraya kadar yazıyordu. Levi'ın numarası henüz onda yoktu. Boş saatlerdi, herkes ellerinde kalan işleri hallediyordu. Aklına Levi'a yazmak geliyordu ama bu saatte uyuyor olacağını düşünmüştü. Eren hakkında bilgi istediğini gitmeden belirtmişti. O bahaneyle yazabilirdi, deneyecekti. Uykusu da istemsizce geldiği için bir şeylerle uğraşmak istiyordu.

Numarayı yazdı ve kaybettikten sonra direkt mesajlara girdi. Levi'ın adını yazdıktan sonra çıkan kişiye tıkladı. Biraz stres yapmıştı.

Y/N:
merhaba Levi
Y/N ben

Telefonu kapatıp dosyayı okumaya devam etti. Levi hakkında bazı bilgilere bakıyordu. Bu merkezle ne kadar anlaşması olduğuna da bakmıştı. Anlaşmasının bitmesine 6 ay kadar kalmıştı. Ama yazılana göre isterse süresini uzatabilirdi. Bu Y/N için kısa bir süreydi çünkü onun önünde daha yıllar vardı. Geçen dakikaların ardından bildirim gelmişti.

Levi:
Merhaba, Y/N.

Levi hâlâ uyanıktı. Birkaç saat uyumuş ardından kalkmıştı. Y/N telefonunu alıp hemen bildirime tıkladı.

Y/N:
Eren gitti de ondan
yazmak istedim.

Telefon ekranı açık beklemeye başladı. Ama Levi hemen cevap veren tiplerden değildi. Bilerek yapmıyordu. Gerçekten telefon ve bildirimler umrunda değildi. Bir şeyi yazdıktan sonra hemen köşeye fırlatan tiplerdendi. Y/N geç bakacağını anlayınca tekrar kapattı. Geç bakan insanlardan pek hoşlanmıyordu. 10 dakika sonra anca bildirim gelmişti.

Levi:
Güzel.

Y/N mesajı üstten okuyunca sinir basmıştı. Yukarıdan aşağı doğru bir sıcaklık inmişti vücuduna. Hem geç bakıyordu, bakınca da adam gibi yazmıyordu Levi. "Odun." Sinirlenip kendi kendine söylenmeye başlamıştı. "Hayır yani insan bi' sorabilir. Numaramı nereden buldun, diyebilir. Eren nasıldı, neler dedi, diye sorabilir." Kendi kendine konuşması bittikten sonra dosyayı kapatmıştı. Dosyayı kapatmasının ardından içeri polis girmişti.

"Şey... Yanlış dosyayı vermişim, kusuruma bakmayın. Buyurun." Doğru dosyayı bıraktı ve çıktı. Y/N ucuz yırtmıştı. Dosyanın açık olduğunu görseydi birkaç söylem çıkabilirdi. "Sorun yok, teşekkürler." Çıkmadan önce polise bunu söylemişti. Telefonunu tekrar aldı ama siniri hâlâ dinmemişti. Buna ne cevap vereceğini bilmiyordu, sohbet tıkanmıştı. Olan uykusu sohbetten değil de sinirden geçmişti.

Y/N:
Nöbet teslim sırası kimde biliyor musun?

Telefonu bırakacağı sırada daha bırakmadan bildirim gelmişti. Şaşırınca açtı ve bildirimin kullandığı bir uygulamadan olduğunu gördü. "Ya sen de bi' siktir." Levi'a sinirlenmişti ama sinirini uygulamadan çıkarmıştı. Uygulamayı hemen silmişti. Önüne yeni dosya gelince oyalanacak şey bulmuştu. Telefonu bıraktı ve dosyaya baktı. Okuyordu ama boş okuyordu. Okuduğu hiçbir şeyi anlamıyordu. Sadece okuyordu, anlamak için değildi.

police || levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin