İlk bölüm!
(Başladığınız tarihi yazmayı unutmayın!)'yolculuk'
ANNA;
Önlüğümü çıkarıp çantaya koydum hızlıca benim bu seminere gitmem gerekiyordu. Hocam bir seminer olduğunu ve onunla gidecek olan kişinin aramızdan en iyisinin seçileceğini söylemişti. Geçen hafta beni tebrik eden hocam benim onunla birlikte seminere gitmek istediğini söyledi. Hayatımda gittiğim tek seminer değildi. Ancak türkiye'deki semineri hep çok merak etmiştim. Ailem Türkiyeyi hiç sevmiyordu müslüman bir ülke diye, ancak oranın insanları bana çok merhametli gelmişti fransa da okulda tanıştığım türk arkadaşım, çok sevmiştim onu çok iyi bir insandı. Ancak sonrasında o türkiyeye geri dönmüştü ve şimdi ben gidecektim.
"André professeur!" Kapıdan çıkacak olan hocamı durdurdum.
"Ah Anna! Bende seni arıyordum, uçağımız bugün saat 05:00 da kalkacak. Birlikte gideceğimiz için haberleşeceğiz. Telefonunu açık tut."
"Tabii ki. André professeur." Dedikten sonra yanında ayrıldım.
Saat beşte kalkacak olan uçağımın bileti hazırdı. Eve gidip bavulumu hazırlamalıydım.
Bir taksi çağırıp evimin adresini verdikten sonra beklemeye başladım.Yarın bu saatlerde türkiyede olacaktım. Seminer ve türkiye İstanbul turu yapıcaktım. Çok güzel geçeceğine inanıyordum ve heyecanlıydım..
Bir an önce eve varma isteği ile sabırsızlıkla Yolun bitmesini izliyordum.
Türkiye de geçecek olan düşüncelere dalmışken telefonumun titremesi ile daldığım düşlerden kurtulup 'Ma mère' aradığını gördüm. Heyecanımın yerini gerginlik kaplamıştı.
Telefonu açtım "anne?"
"Anna kızım neredesin?" Annem normelde beni çok az zaman diliminde arardı v genelde kendi istediği bişi olmayınca arıyordu.
"Taksideyim anne."
"Anna yarın akşam büyük baban bize gelip bir konuşma yapıcak. Biliyorsun ki büyük baban bir konuşma yapıyorsa bu çok önemlidir."
Ah tam zamanı!
"Anne, üç günlük bir tatile gidicem biletim dahil hazır. Beni idare et lütfen"
"Anna!" Yüksek sesle bağıran kadına aldırmadım.
"Kızım bak, büyük baban törelerine saygı duymayan bir torun istemezdi." Söylediği şeylerin benin için bir anlamı yoktu. Çünkü büyük babam sadece canı istediğinde gelir bir konuşma yapar ve herkesin buna uymasını isterdi. Ancak bizden çok kopuk çok ilgisizdi. Annem ve babam da öyleydi
"Büyük artık bizi kullanmaktan vazgeçsin." Dedikten sonra telefonu kapattım.
Eve geldiğimde hızlıca bavulumu çıkarttım üç günlük tatil için bir iki dolu dolu bavulumu hazırladıktan sonra bir köşeye koydum.
Evim bana ait küçük tek kişilik üç odalı bir evdi. Mobilyaları beni anımsatan Fransız kültürü ve modern karışık bir ev olması en çok hoşuma giden şeydi. Üç günlük bile olsa odamı özleyecektim.
Hızlı bir şekilde saten mavi geceliklerimi giyip yatağa girdim. Yolculuk uzundu ve benim enerjik olmam gereken üç günüm vardı.
***
Başımın altında titreyen telefon zorla gözlerimi açmama neden oldu. Telefonu yastığımın altından çekip zoraki bir şekilde kapattıktan sonra tekrar uyumaya devam ettim. Bir iki saniye sonra gözlerimi kocaman açıp yataktan zıpladım. Tekrar telefon çalmaya başladığında André'nin aradığını gördüm telefonu açıp lavaboya hızlıca koşup diş fırçamı çıkarmaya başlışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP BİLET
Teen FictionFransız bir kız Anna hayatında kendi kendine bir yerlere gelme başaran kız.. Türk, fazlasıyla iyi yerlere gelmiş bir pilot, baran.. Bir seminer için çıkan bu yolculukta savaşların bile yer aldığı bir hikaye Merak onları bambaşka kapılar açarken geç...