just like animals pt.1

2.4K 63 16
                                    

🎶 animals, maroon 5 slowed dark version
🎶 wallflower, kimberly august
🎶 renegade, aaryan shah
🎶 dirty mind, boy epic
🎶 lolita, lana del rey

_____________

merhaba.
bölüm uzun geldiği için ikiye ayırdım. bu ilk bölümü. diğer part çok yakında geliyor.

iyi okumalar.

_____________

"jeongguk, hemen buraya gel." kulaklarıma dolan sesi beni biraz daha tahrik etmiş, bacaklarımı birbirine bastırmama neden olmuştu. kızgınlığıma daha vardı ama bugünlerde normalden daha fazla azgın hissediyordum.

"hy-hyung." dedim sesimi kabinin içinden duyurmaya çalışırken. babacık lolitan çok kötü oldu.

babacık namı diğer jung hoseok şimdilik ekibinde çalıştığım dior markasının sahibiydi. ben, jeon jeongguk, bugünkü baloda markanın yeni kreasyonunda baş model olarak duyurulacaktım. şimdi bu daracık tuvalet kabininden çıkmamı beklerken onu çok sinirlendiğimi biliyordum. ama giydiği o takım ve takındığı o tavır beni kendimden geçirmişti. kapının biraz daha zorlanmasıyla hızlıca kilidi açtım ve kenara çekilmeye çalıştım elimden geldiği kadar.

"jeongguk neden hala burdasın? gitmemiz gerekiyor herkes bizi bekliyor."

"hyung," dedim inlememi bastırmaya çalışırken.

"ba-babacık, lolita çok kötü. hiç olmazsa ayaklarım lütfen."

sinirli bir soluk verirken, "lolita, hiç uslu davranmıyorsun. babacık çok kızacak eve dönünce." biliyordum ki tehditleri hiç bir zaman yersiz kalmazdı.

"otur hemen şuraya bir dakikan var." hızlıca başımı sallayıp, klozetin üzerine oturdum. eğilip önce ayakkabımı sonra da çorabımı çıkardı. tanrı şahit kafayı yemek üzereydim.

önce ayak bileklerimden yavaşça okşamaya başladı. kayganlığım yavaş yavaş deliğimi ıslatmaya başlıyordu. "hyung lütfen." ne diyeceğimi bilemiyordum. vücudumu sadece biraz daha temas için yukarı kaldırıyordum.

"bebek," dedi biraz sinirlenerek. "neyi veriyorsam, onu almalısın. anlaştığımızı sanıyordum." hayır anlaşmadık. sinirlenmene ihtiyacım var.

bunu der demez baş parmağı ayağımdaki hassas noktaya dokunmuştu. "ahm - ah hyung." dedim. inlememi bastırmaya çalışırken parmaklarımdan ikisini susayım diye ağzıma sokmuştum. resmen hem kendi sesimi kesiyordum hem de parmaklarıma ağız işi veriyordum.

"jeongguk, dışarıda yaklaşık bin kişi ki medya da buna dahil bizi bekliyor ve sen burada- şu yaptığına bak. burası susman gereken kısım. o jimin ve taehyung piçi zaten bütün gün sırıtıp durdular."

"babacık ısıracak mı lütfen? alfa lütfen lütfen.." parmaklarımı zar zor ağzımdan çıkarmıştım.

dudakları önce parmaklarıma kapanmış ve sonra serçe parmağımı ağzına almıştı. bu çok fena bir histi ve şu an mahvoluyordum. kayganlık bacaklarıma bulaşmıştı hissediyordum. "alfa gelmek üzereyim lütfen aynı anda."

"al omega işte geliyor." demiş ve sertçe topuğumu ısırmıştı. aynı anda ben de sessiz bir çığlık atarak üzerime gelmiştim.

bu hissin hastası olmuştum. ilişkimiz bazı günler hariç vanilya geçiyordu. benim onu sinirlendirdiğim ya da yoongi hyungun olmadığı zamanlarda.

"şu hale bak nasıl da dağıldın. üstünü başını düzelt. buraya gel," hızlıca dudaklarıma atılmış, kısa ama etkili bir öpücük vermişti.

wallflower. | vminkook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin