"Jeongin,neden bu kadar hızlı yürüyorsun?"
Sanırım şuan öldüm.--
"Hayır Changbin sen yanlış anladın sadece annem eve acilen gelmem gerektiğini söyledi o yüzden yani"
Çok hızlı kurtardım sanırım.Ama sanki çokta inanmamıştı çünkü suratı bunu söylüyordu.
Konuşmak için ağzını araladı,"Jeongin? Doğru söylediğinden emin misin?"
Biliyordum işte Sana gülüyordu biliyordu yalan söylediğimi mimiklerim çok belli ediyordu sanırım.
"Hayır Changbin gerçekten annem evde acil bir durum olduğunu söyledi o yüzden hızlı yürüyordum ve şuan da gitmem gerek. Sonra görürüz.."
"Görüşürüz Jeongin"
Nasıl olduda bir cümleyi bu kadar güzel soyleyebildi anlayamıyordum. Ama iyi kurtardım degil mi?
*
"Jeongin gelip şu yemeğini yermisin!"
Annem mutfaktan yemeği yemem için bağırıyordu ama ben hala kitabın sonunu bitirmeye çalışıyordum. Ne okuduğumu sormayın Japon klasiklerinden biri. Son sayfasını okuyordum ve annem tekrar bağırdı;
"Jeongin gel artık yemin ederim seni gelir o telefonun içine sokarım!"
Annem benim asla kitap okuduğuma inanmıyordu hatta bazen beni kitap okurken gördüğünde benim onun ayak seslerini duyup ,telefonu hemen elimden bırakıp kitabı elime aldığımı falan iddia ediyordu.
Şuan da bitirdiğim için hemen kalkıp mutfağa gittim."Anne kitabın son sayfasını okuyurdum "
"Jeongin nasıl oluyor da bu kadar basit yalan soylebiliyorsun anlayamıyorum"
"Anne gerçekten kitap okuyordum neden hiç kitap okuduğuma inanmıyorsun?"
"Aslında inanıyorum sadece seni kızdırmak için yapıyorum bebeğim bence hiçbir anne çocuğunun kitap okuduguna inanmaz" kıkırdıyordu annemin gülüşü o kadar guzel ki size anlatamam.
--
Hyunjin'in ziline bastım ve bekledim. Kapıyı Felix açtı ve beni içeri aldı. Bugün projemizi yapmak için
toplanicaktik ama Changbin daha ortalıkta yoktu nerde olduğunu bilmiyorduk ama kısa sürede gelicegini umuyordum.Tam o sırada zil çaldı, kapıyı
heyecanla açtım "Hoşgeldin Chang- " tek değildi..Sana tekrar onunlaydi ,yine birliktelerdi .
Titrek bir sesle "Hoşgeldiniz" dedim. Changbin "Hoşbulduk"diyip koltuğa oturdu. Sana ise sadece güldü ve Changbin'in dibine oturdu.
"Arkadaşlar arkadaşım Sana'yı da yanımda getirdim sorun olmaz değilmi?
Felix ve Hyunjin"Sorun olmaz"diyerek gecistirdiler.
"Bence oldukça büyük bir sorun"
Dedim kısık sesimle Hyunjin ve Felix beni duymuştu ama Changbin duymamıştı "Birşey mi dedin Jeongin" dedi.
Hyunjin biliyordu benim Changbin'e aşık olduğumu ve bence Felix de biliyordu çünkü birbirlerine bakıyorlardı."Hayır hiçbir şey demedim"
"Jeongin neden böylesin" dedi Sana.
"Nasıl yani anlamadım?"
"Sanki Changbin'i benden kıskanıyorsun.Sanki Changbin'e aşıksın" dedi.
"Sana, kafayı falan mi yedin ben kim Jeongin kim ?"
Tanrım!Changbin tekrar yaptı.Ortaokulda olduğu gibi . Gözyaşımı zor tutuyordum Changbin ile Sana ise gülüyordu. Hyunjin omzuma elini koydu, Felix ise Changbin'e vurmamak için zor duruyordu.
" Changbin doğru söylüyor Sana ben kim Changbin kim degil mi? . Ben bir tuvalete gidip geliyim siz projenize devam edin"dedim.
Aynada kendime baktım ortaokulda söyledikleri aklıma geliyordu cidden dediği gibi çirkinmiydim de Changbin bana böyle söylüyordu?
Gözyaşlarımı tutamadım,bir anda akmaya başladılar.Durmuyorlardi ne yapacaktım? Kapiya biri tıkladı ."Lütfen beni yalnız bırak Hyunjin "dedim.
"Benim Jeongin lütfen kapıyı acarmısın?"dedi Felix.
Kapıyı açtım ve Felix içeri girdi.Bana yaklaştı ve sarıldı.Bu sefer gözyaşlarım hiç durmuyordu..
"Seni anlıyorum Jeongin. Herkesin Changbin'i sevdiğini öğrenmesini istemiyorsun.Seni cidden anliyorum senle biz aynıyız bende kimsenin benim Hyunjin'i sevdiğimi anlamasını istemiyorum."
Bekle ne? Hyunjin'i mi seviyormuş?
"Nasıl yani?Felix Hyunjin'i mi seviyorsun?Ne zamandır?"
Hyunjin eğer bunu duysaydı sevinçten göklere çıkardı.
"Aslında lisenin başından beri. Lisenin ilk günü sınıfımı sormak için müdürün yanına gidiyordum,sonra onu gördüm yanında da sen vardın gülüşüyordunuz , Hyunjin o kadar güzel gülüyordu ki aşık olmamak elde değildi işte tam o anda hissettim ona âşık olduğumu."
Ağlamam durdu çünkü bu hayatımda duyduğum en iyi olaydı. Keşke Changbin de Felix gibi olsaydı.
"Felix senin ile bir sır paylaşabilir miyim?"
"Tabi ki paylaşabilirsin"
Pekala umarım Hyunjin beni öldürmez.
"Aslında Hyunjinde seni seviyor ama sana asla söyleyemiyordu ve hatta sırf seninle konuşmak için kendini zorla bizim gruba aldırdı "
Felix bunu duyduğuna aşırı mutlu olmuştu hatta o kadar mutluydu ki bana sevincinden sarıldı.
"Madem hisleriniz karşılıklı bir dakika burda beklermisin?"
Kafasını salladı.Hızla çıktım tuvaletten ve salona doğru yavaş ve sakin adımlar ile yürümeye başladım. Hyunjin projeye bayağı odaklanmıştı ona seslenince bir anda yerinden sıçradı.
"Hyunjin çabuk gel bu çok önemli!"
"Ne oldu Jeongin hem Felix'i gordunmu?"
"Konu o zaten Felix tuvalette ve daha çıkmadı bir şey mi oldu acaba gidip bakarmisin?"
dedim kulağına.
Endişeli bir sesli "Jeongin malmısın? En baştan söylesene." dedi.
En azından onlar mutlu olsun.
-- Ep-3
Bu bölüm aşırı uzun oldu Tam 703 kelime yazdım.
{Changbin'in Jeongin'e dediği kırıcıydı ama belki 2 bölüm sonra daha güzel şeyler olur.
Sizce Hyunjin ve Felix nasıl olcaklar?🤔
Nerdeyse hiç okunmadı o yüzden biraz da dram katmak istiyorum}