3. Bölüm

817 32 23
                                    

Yağız'dan
Leya'nın yanına gidiyordum ki Leya yere yığıldı. Koşarak yanına gittim. Bayılmıştı.

- Leya hadi kalk. Leya.

Ses yoktu. Hemen kucağıma aldım. Arabaya bindirdim ve hastaneye sürdüm. Arkamdan Çağan'ın arabası ve Arda'nın arabası vardı büyük ihtimalle Tuana Çağan'ın yanındaydı. Hastaneye geldiğimizde Leya'yı tekrar kucağıma aldım ve sedye istedim.

Yağız- ACİL SEDYE.

Hemşire- Neyi var.

Yağız- Bilmiyoruz birden bayıldı ve sırtı kaynıyordu yaram var demişti.

Doktor- Tamam hemen acil bölümünden yatak hazırlayın.

Acil'in önündeydik. Neden bilmiyorum ama çok endişeleniyordum. Anladığım kadarıyla Alisa Arda ile gelmişti ve Leya'nın çantası Alisa'daydı. Alisa'dan çantayı istedim yavaşça uzattı. Çantasının içinden telefonunu aldım ve "Kişiler" bölümüne baktım. Yıldızlı numaralardan birinde " Annem <3 " yazıyordu.

Birinde ise sadece " Baba " yazıyordu. Neden annesini annem diye kaydedip sonuna kalp koymuştu ama babasını sadece baba diye kaydetmişti. Şaşırmama rağmen babasını aramaya başladım. Kısaca olayı anlattım ve telefonu çantaya koyup tekrar Alisa'ya verdim. Tuana'ya baktığımda ağlıyordu. Haklı aslında onun yüzünden olduğunu düşünüyordu. Çağan'ın yanına gittim.

Yağız- Çağan sen Tuana'yı al eve geç kardeşim.

Çağan- Sen ?

Yağız- Ben Leya'nın durumunu öğrenip gelicem. Arda sende eve geç istersen.

Arda- Yok knk sen yanlız kalırsın.

Yağız- Önemli değil sen geç.

Arda- Emin misin ?

Yağız- Eminim.

Sadece Alisa ve ben kalmıştık. Bir kaç dakika sonra Leya'nın babası ve annesi içeri girdi. Annesi ağlıyordu. Ama babası keyif alıyor gibi duruyordu. Yaklaşık yarım saat sonra doktor çıktı ve bir soru sordu.

Doktor- Hastayı hastaneye kim getirmişti ?

Neden böyle bir soru sormuştu ki ?

Yağız- Ben getirdim.

Doktor- Yanlış hatırlamıyorsam sırtında yara olduğu için kanıyor demiştiniz.

Yağız- Evet öyle demiştim.

Doktor- Peki sırtındaki yaraların kemer yarası olduğunu biliyor muydunuz ?

Yağız ve Alisa- Neee ?

Ne kadar şaşırsam da gözüm anne ve babasına kaydı. Onlar hiç şaşırmamıştı. Demek ki evde olan bir olaydı.

Doktor- Bir açıklamanız var mı ? Yoksa polis çağıracağım.

( Leya'nın babasının adı Mehmet. )

Mehmet- Kızım önceki okulundan kavga ettiği için kovulmuştu. O kavgada olan izler.

Leya'nın babasının kurduğu cümle hiç inandırıcı değildi ama bir şey demedim daha doğrusu diyemedim.

Doktor- Peki hastanızı görebilirsiniz.

Mehmet- Sağolun.

Ben ve Alisa kenarda duruyorduk.

Mehmet- Sizde girin çocuklar.

Bizde hiç bir şey demeden onlarla birlikte odaya girdik. Leya yüz üstü sırtı açık bir şekilde yatıyordu ve kolunda serum vardı. Sırtı çok kötü olmuştu. Bu kemer izlerini nerde görsem tanırım aynı izler annemin sırtında da vardı. Ama Leya'nın sırtındaki izler hiç kavgada olmuşa benzemiyordu. Leya hala uyuduğu için onunla konuşamazdım. Daha fazla bekleyip Tuana'yı da korkutmak istemiyordum. Babasından müsade isteyip Alisa'ya döndüm.

- İstersen seni de eve bırakayım.

- Olur.

Alisa'yı eve bıraktıktan sonra bizim eve geldim geçtim. Arda ve Çağan'da bizim evdeydi. Eve girdiğim an Tuana Leya'nın durumunu sordu her şeyi anlattım. Tuana biraz olsa da rahatlamıştı ama benim şu anda tek düşündüğüm Leya yarın okula gelicek miydi ?

Leya'dan
Uyandığımda yanımda babam ve annem vardı. Ben en son okuldaydım sonra başımın döndüğünü ve  bayıldığımı hatırlıyorum ama beni buraya kimin getirdiğini hatırlamıyorum.

Leya- Anne ben buraya nasıl geldim ?

( Leya'nın annesinin adı Sena. )

Sena- Kıvırcık saçlı bir çocuk vardı. Doktor sorunca ben getirdim demişti. Büyük ihtimalle o getirmiş.

Leya- Yağız mı ?

Sena- Bilmiyorum ki.

Mehmet- Sırtın kanadığı için bayılmışsın kan kaybından. Nasıl oldu sırtını zorla mı kanattın ?

Leya- Hayır baba arkadaşım arkadaşça sırtıma vurunca kanadı.

Mehmet- Öyle olsun o zaman sen iyileşene kadar dayak yemezsin korkma.

Allah razı olsun yaa.

...
Ben taburcu olduktan sonra eve geldik üst vücudumun her yeri sarılıydı üzerine bol bir t-shirt giyinip yüz üstü yatağa uzandım.

...
Sabah uyandım. Rutin işlerimi hallettim ve aşağıya indim babam kahvaltı masasında oturuyordu. Genelde babam masada oturduğu zaman bana yemek yedirtmezdi ben de bu yüzden evden tam çıkıyordum.

Mehmet- Kahvaltı yapmıycak mısın ?

Leya- Okulda yaparım.

Mehmet- Tamam o zaman.

Evet aramızda geçen diyalog buydu. Ben de beni masaya çağıracak sanmıştım. Evden çıktım ve okula gittim. Yine her zaman ki gibi geç kalmıştım. Kapıyı çaldım.

- Hocam girebilir miyim ?

- Gel Leya gel.

Sessizce Yağız'ın yanına oturdum.

Yağız- Nasıl oldun ?

Leya- Daha iyiyim. Sen götürmüşsün beni hastaneye. Teşekkür ederim.

Yağız- Evet ben götürdüm de teşekkür etmene gerek yok gözümün önünde bayıldın yanından geçicek halim yoktu.

Leya- Olsun ben yine de teşek-

Hoca- Sessiz çocuklar.

# Üç ders sonra #

Leya'dan
Kapı çaldı. Kim di ki dersin ortasında.

Hoca- GİR!!

Kapı açıldı içeriye babam girdi. Ayağa kalktım.

Leya- Baba !

Çağan- Baba !

Benle beraber Çağan'da ayağa kalkmıştı ve baba demişti neydi bu şimdi ben Çağan'a Çağan bana bakıyordu yoksa kayıp abim bana zorbalık yapmayı isteyen biri miydi ?

Çağan'dan
İçeriye yıllar önce dayağından kaçtığım babam girdi ve zorbalık yaptığımız kızda ona baba diyordu. Yoksa Leya benim kayıp kız kardeşim mi ?

Mehmet- O korkak kaçan abini bulduğumu söyleyecektim de sen benden önce bulmuşsun...

ZorbaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin