blood moon~•

5

" kralım malları yükledim"

" Namjoon malları çıkartırken dikkatli ol ve kimsenin şüphelenmediğinden , seni takip etmediğinden emin ol. Biliyorsun bu mallar benim için çok değerli zamanı geldiğinde bu malları ortaya çıkarıcağız ve seninle ait olduğumuz yere geri dönüceğiz , şimdi gidebilirsin "

~~~~~~~~

Namjoon malları alıp hızlıca hızlıca krallıktan çıkmaya yol alırken birden önüne krallığın en çok konuşkanı yani çenesi düşük susmak bilmeyen yuna çıktı

" Nereye gidiyorsun sen"

"  önümden çekil yuna "

" Pardonda sen benim önüme çıktın "

"  Tamam ben senin önüne çıktım üzgünüm şimdi yolumdan çekil "

" Sen nasıl benimle bu şekilde konuşabilirsin derhal özür dile

" Ne!

" Özür dile dedim sana!!

" Bana bak bücür beni kendine bulaştırma yoks-

" Yoksa ne öldürmüsün beni hah"

" Tanrım !! Çıldıracağım"

" Asıl ben çıldıracağım nasıl krallık bu ya Off"

" Şükret küçüksün yoksa sana yapıcağımı bilirdim "

Namjoon yuna'yı bir şekilde atlatıp yoluna devam eder..

" Kralım o çocuk kesinlikle normal değil

" Ne demek istiyorsun?"

" Kıyafetleri bu zamana ait değil ayrıca üzerinde bir kolye var ama çok değişik bir kolye "

" Nasıl değişik "

" Anlamadığım bir şekilde o kolye her parladığında çocuk birden konuşmaya başlıyor "

" Anladım , sen çocuğu uzaktan izlemeye devam et "

" Emredersiniz kralım "

~ namjoon~

Yolda ilerlerken ara sıra mallarıda kontrol ediyordum sonuçta düşme ihtimalleri vardı ve eğer bir tanesi bile düşerse kral bana napardı düşünmek bile istemiyorum anlamlandıramadığım bir şekilde her yeri mavi bir ışık kaplamaya başladı bir sorun olmicağını düşünüp ilerlemeye devam ederken atın üzerindeki mallardan bir tanesi düşerek çalılıkların arasından aşağıya doğru yuvarlanmaya başladı attan inip çalıların arasından geçicekken önümde pelerinli birisi beliriverdi elimi yavaşça kılıcıma doğru getirirken birden mavi ışıklar yok olmaya başladı ve gerisi karanlık .....