onun burada ne işi varben şok olmuş bir şekilde bakarken Liyan beni tuttu ve tesisteki herhangibir odaya götürdü ve kapıyı kapatıp beni omuzlarımdan tuttu
"senar sakin ol tamam mı ben şimdi Remzi beyi arıyorum hemen gelip bu ajanları götürmesi için "
"Liyan Ata'nın burada ne işi var en son bani taciz ediyor diye Aren kolunu ve bacağını kırmıştı şimdi ne hakla buraya gelebilir " dedim ve ellerim titremeye başladı
"bilmiyorum kuzum bilmiyorum hangi yüzle geldi hiçbir fikrim yok ben şimdi Remzi beyi arıyorum " dedi ve telefonuyla uğraşmaya başladı
ellerime baktığımda çok fazla titriyorlardı ve bacaklarımda öyle kafamı kaldırdığımda etraf dönüyordu ve ben çok fazla titremeye başlamıştım ve kapı sesi duydum
"Liyan aç kapıyı Aren'le biz geldik " dedi ve kapı açıldı Uraz bana baktı ve korkuyla
"Aren çabuk Senar'ı tut çabuk bayılacak şimdi , Liyan iğnesi nerede " diye bağırdı
Aren koşarak yanıma geldi ve beni kucağına aldı
"güzelim şimdi sakın gözlerini kapatma tamam mı iğne olana kadar sakın gözlerini kapatma " dedi ama sesi çok korkulu geliyordu
ve bir an kolumda bir sızı hissettim bu yüzden de yüzümü buruşturdum
Aren beni daha sıkı tutarak odadan çıktı ve bütün herkesin bana korkuyla baktığına eminim çünkü buradaki herkes benim abim , ablam , kardeşim gibidir herkesle bir geçmişim vardır Remzi beyle de öyle o benim babam gibidir babamla annemi kaybettiğimiz gün abimle bizi buraya getirdiler ve o günden bu yana herkes bize aile olmuştu bize birşey olduğu zaman kendi çocukları gibi korur kollarlardı aynı zaman da abimle bende öyleyim
bir sıkıntıları olduğu zaman ilk biz yardım ederiz yani kısaca biz bir aile gibiyiz
Aysel abla korkuyla yanımıza geldi ve galiba ağlıyordu
"Aren iyi mi bayıldı mı tekrardan "
"yok Aysel abla yetiştik iğnesini hemen yaptığımız için bayılmadı "
"oh iyi bari kaç saat uyur ona göre yiyecek birşey hazırlayayım size "
"2 , 2.30 saate uyanır "
"tamam ben size birşeyler hazırlayayım Senar mantı sever yermi acaba ?"
"abla zaten uyandığı gibi yiyemiyor ya ben sorarım ona göre yaparsın uzun zamandır senin yemeklerini yemiyoruz "
"tamamdır ablacım " dedi ve biz dışarıya çıktık
bir yere oturdu ve beni kucağından indirmeden birşeyler yaptı ve üstüme galiba ceketini koydu
"Aren ben üşümedim ama sen soğuk havayı sevmezsin giy sen hasta olma "
"ellerin buz gibi birde üşümedim diyor biraz dışarıda durmamız lazım kendine gelmen için ister uyu ister uyuma " dedi ve bende kalkmak için hareket ettiğim sırada beni tuttu ve tekrar kollarının arasına aldı
"birazdan üşüyeceksin ayrıca dur durduğun yerde" diye kızdı ve bende güldüm
"tamam kızma hemen sizi korkuttuğum için özür dilerim bu arada " dedim ve bir an bana öyle bir baktı ki biraz da olsa korktum
"niye özür diliyorsun senin elinde olan birşey değil bu bir daha özür dileme " diye çıkıştı bende güldüm ve kafamı salladım kendimi iyi hissediyordum o iğne olmasa yüksek ihtimalle hastanede olurdum

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sen ne istersen ben oyumdur.
Romanceajan karakterlerimizin birbirini anlayışına , kavgalarına , birlikte yaptıkları saldırı ve operasyonlara en önemlisi aşk hikayesine tanık olacağız , bu hikaye lütfen tutulsun ben eğlencesine yazıyorum sizde eğlenceli bir şekilde okuyup yorum yapmanı...