hacker_0
Jake?
Jky-lyl45
Heeseung
Yanlış anlama lütfen ama
Sana bu konuda güvenebilir miyim bilmiyorum
Hacker_0
Jake
Bu tamamen senin kararın ama sana gerçekten değer veriyorum
Ve arkadaşlığımızın gelişmesini istiyorum
Jky-lyl45
Sana güveniyorum
Konumu atıyorum
Hacker_0
Güvenini boşa çıkaramam
Jky-lyl45
*Konum bilgisi*
Hacker_0
Görüldü ✓✓
Heeseung's pov
6-7katlı lüks ama bir o kadar da klasik bir apartmandı burası. Kapıya ilerledim. Zillerde,Jake'in adını arıyor ama bulamıyordum.
hacker_0
Jake,zillerde adın yok hangisi senin zilin
Jky-lyl45
10nolu olan
10 nolu zile baktığımda yaşadığım şok kelimelerle anlatılamazdı
Sim Jaeyun
Zile bastığımda anında kapı açıldı. Hızlı adımlarla asansöre ilerledim ve 5 numaralı tuşa bastım.
Kapıyı tıklattım
"Geliyorum"
Komik olmamasına rağmen hafifçe güldüm çünkü genzinden konuşuyordu ve sesi oldukça sevimliydi.
Omzunda bir yün battaniye,ayağında köpekli terlikler, ve kat kat giyinmiş olan Jake kapıyı açtı.
"Hoşgeldin hee"
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri daldım. Jake'i takip etmeye başladım ve salona ulaştık. Bir kaç battaniye ile daha konforlu hale getirilmiş kanepeye oturdu.
"Aç mısın, doktora gittin mi, ilaç içtin mi ,susadın mı, üşüyor musun?"
Küçük bir kahkaha attı
"Sakin ol ya. İyiyim ben sadece grip oldum"
"Beyefendi iki aydır grip olmanızı normal karşılamıyorum"
"Bayım ben sadece kurallara uymuyorum"
"LÜTFEN BANA TERLİ TERLİ SOĞUK SU İÇTİĞİNİ FALAN SÖYLEME"
güldü...
Yine,ve ben tekrardan ona aşık oldum.
"Hayır hayır"
Gülmemeye çalışıyordu.
"Bay Sim Jaeyun bana yalan söylemeyin"
"Pekala Bay Lee"
Jake hakkında en çok merak ettiğim şeylerden biri de ismiydi. Bana kendini jake olarak tanıttı ancak kapı zilinde adı farklıydı. Aklıma gelmesiyle yüzümün düşmesi bir oldu.
"Sorun nedir heeseung?"
"Jake... Bana yalan mı söyledin?"
Gözleri fal taşı gibi açıldı
"Ne? Hayır! Hangi konuda?"
"İsmin. Bana kendini tanıttığın ve zild-"
Hapşırığı lafımı böldü.
"Jake iyi misin? Su ister misin?"
Yandaki pet şişeyi uzattım
"Teşekkü-"
Tekrar hapşırdı. Açıkçası hastaneye gittiğinden şüpheliydim.
"Hastaneye en son Avustralya 'da iken gittim"
Yavaşça ellerinden tutup kaldırdım. Kapıya geldiğimizde yan taraftaki askılıktan ince, fermuarlı bir hırka aldım ve giydirmeye başladım
"Lan!nereye?"
"Pavyona "
"OHA HEP GİTMEK İSTEMİŞTİM HARBİ GİDİYO MUYUZ"
onun bu haline gülsemde odun yutmuş halimden ödün verirsem bir şeyleri belli edeceğimi biliyordum.
"Saçmalama amk. Giy ayakkabını"
Onu kapıdan geçirdim. Bende kendi ayakkabımı giydiğimde, bana olan bakışlarıyla karşılaştım.
"Hee?"
("JAKE SENİ SEVİYORUM SENDE BENİ SEVDİĞİNİ Mİ SÖYLEYECEKSİN")
"kardeş, sabahtan beri yatıyorum,her yerim tutulmuş. Ayakkabımı bağlar mısın?"
("Adaletin bu mu Dünya ")
