SÜPRÜZ!
Bu bölüm dün gece bir ve iki buçuk arasında yazılmıştır. kjsks Bölümde o kadar Luke aşkımdan bahsettim multiye koymazsam olmazdı.
Striptiz yapan mı ararsııın, kucak dansı yapan mıı, kenarda köşede yiyişen mi istersiiin bu ne amk!
"Ya bu ne amına koyıyım imandan çıkmışsınız siz!" dedim ve ilerlemeye devam ettim.
"Merak etme biz daha ileriye oturacağız orada daha az var bu tipler." dedi Can çünkü o daha önce Londra'ya gelmiş ve tahnime göre bu bara da gelmişti. Ve bu arada unutmayalım ki ben ona hala sabahtan beri yüz vermezken o benim bu tarz söylediğim şeylere cevap veriyordu.
Biraz daha ilerledik ve geniş beyaz deri koltukların olduğu bir masaya oturduk. Yani pek de masa denemezdi aslında; boyu alçak sehpalara benziyordu. İlayla da kapıda buluşmuştuk.
Garson masaya sonunda geldiğinde abim siparişi vermek üzere davrandı ve hepimize ne içeceğini sordu. Kendi hepimizden dört yaş büyük olduğu için arkadaş.
"Ne içeceksiniz?"
"Valla ben size uyum sağlayıp içtiğinizden içerim. Yanlız biliyorsunuz di mi giderken size kalacağım söylemedi demeyin."
Abim ve Yağız aynı anda biliyoruz der gibi göz devirdi.
En sonunda bizimkiler aralarında bir şey kararlaştırdı bana da ondan söylediler.
"Aaaa hadi selfie çekelim!"
"Işıl kızım mal mısın sen? Daha içki bile gelmedi sen oksijenle mi buldun kafayı?!"
"Ya banane Eylül hadi birkaç poz çekelim."
"Ya kzım siktirin gidin siz çekin valla ben pek düşünmüyorum."
"Eylül zaten sen o kıyafetlerle bence de fotoğraf çekilme. Sakın!" dedi abim ve garsona son bir şeyler söyleyip yerine oturdu.
"Haydi herkes buraya baksıııın... Ya Eylül suratsız suratsız bakma valla öyle çekerim."
"Çek çok korktum."
"Çekiyoruuuum..." herkes bir fotoğraf çekildikten sonra başka yüz şekillerine girdi.
"Tamamdır"
***
Zaman baya ilerlemişti tahminimce ve yorulmuştum. Kafayı bulmuştuk ve buna rağmen çıkmış salak salak dans ediyordum. Yok anam içki bana yaramıyor.
Ve tabii bunun yanında bana öldürecekmiş gibi bakan abim, Yağız, Can , Özgür ve Burak var. Niye öyleler onu da bu kafayla anlamış değildim.
Çalan şarkıya bağırarak eşlik ediyordum. Abim daha fazla dayanamadı ve baktı bakışlardan anlamıyorum, söylemeye karar verdi.
"Lan Eylül otur şuraya yaktırtma bana da o kıyafetleri!"
"Abi, burada damat halayı falan açtırabilir miyiz?" bunu söylerken bağırmıştım ve muhtemelen görüntüm de spastik gibiydi.
Yağız geldi ve "Açmalarına ne gerek var kızım, biz oynarız!" dedi ve serçe parmağıma girdi.
"Dınınını nını nı nını nı..." diye başlayıp halay çekmeye başladı. Ben de hemen ayak uydurdum ve şuan Yağız, Azra, Öykü, Özgür ve ben halay çekiyoruz. Derseniz ki bardakiler size maymunla sevişen fil görmüş gibi bakmıyor mu; hayır. Çünkü herkesin başka genel olarak edepsizce işleri olduğu için biz pek sikinde değiliz milletin.
Yağız pek kafayı bulmuşa benzemiyordu ama niye gelip halaya başladı anlamadım. Hiç mantıklı düşünemiyordum. Hatta düşünme duyularımı yitirmiş gibiydim. Mesela bende bira pek etki yapmıyor da bu barlarda falan daha değişik olanlar çok zararlı bana almayın bunlardan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ KAMPI SAÇMALIĞI
HumorLondra'da 2 ay... En yakın arkadaşlarla... Bu yaz Londra'da gittikleri yaz kampında onları bekleyen çok şey var Eylül,Azra,Öykü,Işıl,Burak,Özgür,Can,Yağız,Altan... Tüm hakları yastığımın altında saklıdır