Neredeyse 7K! Çooook teşekkürler;)
Sabah abimin yan odadan beni uyandırmak için gelmesi ve yanağımdan ölmesiyle uyandım... Demek isterdim. Ama umarım ciddi olduğumu düşünmemişsinizdir. Odada bangır bangır çalan müzikle ben de cırlamaya başladım.
"Öykü! Azra! Işıl! Noluyor lan!" Hangisi olduğunu anlayamadım ama aralarından biri kahkaha atınca yataktan roket gibi kalktım ve üzerlerine yürümeye başladım.
"Tamam. Sakin... Kapatıyorum." dedikten sonra telefondan müziği kapattı ve yanıma geldi Azra.
"Başka şekilde kalkmayacağını biliyorum."
"İyi biliyorsun uyandırdınız beni ama bence şimdi hepiniz toz olmalısınız." dedim ve kapıyı işaret ettim. Bunlar da kaçta uyanıyor niye uyanıyor anlamıyorum hepsi tamamen hazırlanmış. Hemen çıkıp kapıyı kapattılar ve kendimi yatağa geri gömdüm. Telefonumdan mesaj sesi gelince 'Sabah sabah kim bana mesaj atar ki' diye düşünüp merak ettim.
Kimden: Azra
Mesaj: Şuan yatağa kendini gömdüğünü biliyorum. Kalk oradan;)'Lan yoksa bunlar beni mi izliyor?!' diye düşünüp pencerelerden dışarı baktım ama yoklardı. Gerçi bakmasına da gerek yok ki, kız tanıyor beni anasını satayım.
Banyodaki işimi hallettikten sonra kot şortumun üzerine rastgele bol ve rahat bir tişört geçirdim ve beyaz Nikelarımı giydim. Gerekli işlerimi hallettikten sonra telefonumu ve anahtarlarımı alıp odadan çıktım.
Kahvaltıya gittiğimde benden başka henüz gelmemiş olan bir tek Özgür vardı. O da uyanamamış galiba.
Kahvaltımı alıp masaya geri döndüm ve bütün tabağı mideye indirmeye başladım.
"Ee bu akşamki baloya hepiniz geliyorsunuzdur." Can'ın söyledikleriyle öksürmeye başladım. Ay sanırım peynirle boğulacağım.
Hemen abim yandan sırtıma iki tane inidirdi de ne indirme mübarek. Gülle gibi elleri var delip geçti yani.
"Ne balosu ya?"
"Listeye bakmadın sanırım. Bu akşam maskeli balo varmış."
"Hayır bakmadım da ben baloya falan gelmiyorum ya. Ben iyiyim böyle, sağolun. Ben akşam basketbol oynarım hem."
"Saçmalama kızım ya, nolur işte sen de bir kere katılsan eğlenceye? Hem hayatında bir daha bulabilcen mi?" Aslında bir yandan haklıydı.
"Kabul edersem benden prenses gibi olmamı mı bekleyeceksiniz?" Hepsi olumsuz anlamda kafalarını salladı. Hıh, bir de bekleselerdi zaten.
"O zaman ben de geliyorum." Al işte, yemin ediyorum bu kızlar mal. Ellerini çırpıp birbirlerine sarıldılar.
Kahvaltılarımız bittikten sonra önce odalara gittik ve para, çanta gibi eşyalarımızı aldık çünkü kamp servislerle bizi kostüm alacağımız yere bırakacaktı.
Sadece hırkamı ve paramı aldım ve beklemeye başladım. Kızlar tabii ki makyaj yaptı. Daha sonra dördümüz odadan çıktık ve bizimkilerle beraber servislere doğru yürümeye başladık. Tabii ki taşlara takıldım ve düştüm düz yolda normal normal gidecek değildim ya.
"Bu taşları buraya kim koydu aq çocukları?" Ayular. Benim dizim kanıyor onlar orada bana gülüyorlar lan.
"Komik mi lan?" sonunda Can gülmesini dudaklarını bastırarak durdurdu ve elini uzattı.
"Yemin ediyorum ayusunuz."
Sonra dizimin kanadığını gördüler...
"Eylül iyi misin?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ KAMPI SAÇMALIĞI
HumorLondra'da 2 ay... En yakın arkadaşlarla... Bu yaz Londra'da gittikleri yaz kampında onları bekleyen çok şey var Eylül,Azra,Öykü,Işıl,Burak,Özgür,Can,Yağız,Altan... Tüm hakları yastığımın altında saklıdır