rüyadan rüyaya koşuyordum.Her rüyamda o vardı öldüğünü sandığım ablam ismi yağmur.Bilincim yerine gelmeye başlamıştı sanki duyuyordum, hissediyordum ama gözlerimi açamıyordum, konuşamıyordum.Toygarın elli yüzümde gezdi sonra saçlarımla oynamaya başladı "bu kadar kusursuz olmayı nasıl başarıyorsun? Sana niye bu kadar bağlandım oysa seni tanıyalı bir gün oldu bir günde nasıl herşeyim oldun? " duyduklarım beni mutlu etmişti.Benim sorguladığım şeyler de bunlardı biz aslında son bir günü bin yıl gibi yaşadık.Gözlerim aralanmaya başladı, gözlerim açıldığında Toygarın ilgili bakışlarıyla buluştu gözlerim "aydınlığı özledim" "aydınlık mı? Gündüzü mü seversin?" "Evet benim karanlık korkum vardır" "bak ne diycem ben gece olayım,sen ay aynı vakitte olalım sen beni süsle bende karanlığımla seni ön plana çıkarıyım.Böylece ayrılmayız ne dersin sevgilim" "sevgilim mi?" "Sevgili değil miyiz biz " " öylemiyiz" "öyleyiz güzelim" konu buraya gelmişti o aydınlığı özlediğimin saçmalığını düşünmeden iki zıtlığın güzelliğinden bahsetti bana .Ben aydınlığı özledim ama eminim ki her karanlık sokağın sonu ışıklarla süslüdür "niye bayıldın " "o fotoğraftaki kişinin kim olduğunu buldum telefonumu getirirmisin?" " tamam bekle" uzun sürmeden geldi Toygar "al" telefonu elime geçirdiğim anda dosyalara girip soy ağacı bölümüne tıkladığımda ablamın bebeklik fotoğrafını ona gösterdim ve altında büyük harflerle yazan ÖLÜ yazısını gösterdim ellimle " bu o " diyebildi Toygar "evet bu işte bir iş var"
"Hem de büyük bir iş" diye tekrarladı.Artık konuşan sessizlikti aklımda binlerce soru acaba diyorum ablam benim dünyada olduğumu biliyormu bana benziyor mu? Beni tanısa sever mi ? katil kim? Bize zarar gelebilir mi ? annesinin ölme nedeni neydi ? bunlar gibi bir çok soru "ablanı araştırmalıyız ablanın ismi sanırım nur du " " hayır yağmur " "ablanın ismi değişmişti eskiden Nur du şuan ablanın ismi nur Öztürk olarak geçme ihtimali çok yüksek beni bekle tabletimi alıp geliyorum" "hayır bende gelcem odanda araştıralım"
"Tamam gel" mor koltuktan kalktım ve merdivenlere yöneldik yine aynı resim gözüme yine takıldı resmi yerinden alıp devam ettim, Toygarın peşinden ilerlemeye bir kapının önünde durduk girişte bir pankart asılıydı "Merhaba geceye aşık olan adam " yazıyordu pankarta kapıyı açtı Toygar.Yatağının örtüsünde Ay vardı gece lambası Ay şeklindeydi ve duvarlar da asılı olan Ay tuvalleri ve yatağın başında "Ay Benim Gece Senin Olsun Sevgilim" yazan bir LED vardı " Ayı benim demişsin ama bana Ayı vermiştin aşağıda otururken" "evet verdim çünkü sen benim sevdiğim kadınsın ve karanlıktan korkuyorsun sırf sen korkma diye sana Ayı veriyorum " ne diyeceğimi bilemedim daha önemli konular vardı.
"araştıralım mı?" "Tamam" tabletini aldı ve bir şeylere girip durdu onu izlemekten sıkılmıştım ne yaptığını dahi bilmiyordum en sonunda"buldum daha yeni hapisten çıkmış yaklaşık olarak bir ay önce cinayet ,torbacılık yüzünden suç ihbarında bulunan kişi ise Emine Öztürk nasıl yani annem mi ihbar etmiş?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay benim Gece senin...
ChickLitsilahlı bir gecede tanıştılar ve ömürleri boyunca beraber oldular.